Zaten internet kafayı yedi; kaç haftadır Danshi Koukousei no Nichijou, Kuroko no Basket, Durarara!!, Gintama, OP, Bleach izleyemiyorum. Allah'tan SAO, Ansatsu kyoushitsu gibi serileri açıyor. Sıkıntıdan Ore no Nounai Sentakushi ga, Gakuen Love Comedy wo Zenryoku de Jama Shiteiru'yu tekrar izliyorum; sonra Another, WataMote filan izleyeceğim. WataMote demişken; openingi bangır bangır hep atladım ama hiç huyum olmadığı halde endingini çok seviyorum (Normalde endingi görünce direk ya animeyi kapatır ya da sonraki bölüme geçerim).
WataMote Ending:
Neyse... Hadi ben kaçtım, Tokyo Ghoul 2'yi bitireceğim daha...
(Önceden saçmalama yazısı yazmak)
YAZACAK ŞEY BULDUM
Beni artık tanıdığınızı sanıyorsunuz, değil mi? Cık cık cık... (Bunu da neden tı tı tı olarak yazmayız anlayamıyorum)
Biraz kendimi tanıtayım...
Öncelikle; sabahı pek sevmem. Sabah, uyku vaktidir. Gece ise asıl yaşam başlar. İnsan, zifiri karanlıkta öz ışığını bulur... Hele bir de hafiften yağmur yağar... Yağmur demişken; şu şarkıyı da pek severim:
Korku filmlerini severim; bunda psikopatlık ve eser miktarda mazoşistliğimin de payı var sanırım (Ne tür bir insan parmağını kesmeyi anlatmaktan zevk alır ki? Yok, bu sadistlik oluyor galiba) Neyse...
Doğaya sonsuz bir saygım vardır...
İnsanların "tuhaf" dediği davranışlarım ise benim kişiliğimdir. Onlar olmadan; kendi düşünceleri, kendi tarzı olmayan "kopyacı" ve "taklitçi"lere dönüşürüm.
Ha; mitolojiye de ek bir merakım var... Özellikle Türk mitolojisi... Yılan hizmetkarlar, sucul ejderler, şeytan karılar çok ilginç geliyor.
Aman, ben de ne anlatıyorsam...
Sanki kendimi tanıyormuşum gibi...
Kendi kendimle üç saat tartıştığım oldu...
Aman, neye...
Ve şu saatte; işte bunu yazıyorum...
WataMote Ending:
(Önceden saçmalama yazısı yazmak)
YAZACAK ŞEY BULDUM
Beni artık tanıdığınızı sanıyorsunuz, değil mi? Cık cık cık... (Bunu da neden tı tı tı olarak yazmayız anlayamıyorum)
Biraz kendimi tanıtayım...
Öncelikle; sabahı pek sevmem. Sabah, uyku vaktidir. Gece ise asıl yaşam başlar. İnsan, zifiri karanlıkta öz ışığını bulur... Hele bir de hafiften yağmur yağar... Yağmur demişken; şu şarkıyı da pek severim:
Doğaya sonsuz bir saygım vardır...
İnsanların "tuhaf" dediği davranışlarım ise benim kişiliğimdir. Onlar olmadan; kendi düşünceleri, kendi tarzı olmayan "kopyacı" ve "taklitçi"lere dönüşürüm.
Ha; mitolojiye de ek bir merakım var... Özellikle Türk mitolojisi... Yılan hizmetkarlar, sucul ejderler, şeytan karılar çok ilginç geliyor.
Aman, ben de ne anlatıyorsam...
Sanki kendimi tanıyormuşum gibi...
Kendi kendimle üç saat tartıştığım oldu...
Aman, neye...
Ve şu saatte; işte bunu yazıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder