Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

22 Eylül 2016 Perşembe

Sonunda geldi!

"Ne geldi?" diyorsunuz şimdi; ama kargo filan beklemiyordum... Neyse... Gelen şu: Göğün istediği kadar ağlayabileceği hüzün mevsimi.

Sonbaharın üzücü doğasına rağmen onu severim. Kuru yaprakların hışırtısı, otların üstündeki çiy taneleri...

Sonbaharı, biraz da onu tanımlamakta kullandığım sebepten severim. Gök, bu mevsimde istediği kadar ağlayabilir...

Gök ağladı,
Yaprak hışırdadı,
Ot soldu...

Buna "haiku" deniyor; Japon şiir sanatı. Böyle basit olurlar ve üçlük biçiminde olurlar. Bizdeki maniye hem benzer, hem de çok farklıdır. Benzer, çünkü ikisi de basittir. Farklıdır; çünkü mani kendi kendine ortaya çıkar, anonimdir. Oysa Haiku'nun yazarı vardır. Ha bir de mani dörtlükten, haiku üçlükten oluşur.

Yağmuru severim; göğün bile ağlamaya ihtiyacı var...

18 Eylül 2016 Pazar

Anlam evrimi geçirmiş kelimeler!

"Canavar" mesela... İlk baş "Canavar", "canı var" yani "canlı" anlamına gelirdi. Bizim canavar olarak kullandığımız söz ise Kıyand/Kıyant idi. (Bu sözün Türkçe kıymak ve İngilizce Giant'la bağlantılı olabileceğini düşünüyorum)

Ya da "yurt"... Yurt, ilk baş bizim çadır dediğimiz şeye denirdi. Çadır ise bugün şemsiye dediğimiz şeye denirdi. Ya "yurt" dediğimiz yerine? El/il, ölke/ülke, yer/er gibi bir çok alternatifi vardı.

Evet, sanırım sadece bu kadar...

7 Eylül 2016 Çarşamba

Göçebelikte çok işe yarayan hayvanlar

Göçebe hayat, bizim şehir hayatımıza benzemez. Taş duvarlar büyük koruma sağlar; ama çadır o kadar da koruma sağlamaz.
At ile ilgili görsel sonucu
1. At: Eh, bedevilerden Türk-Moğol kavimlerine, Kızılderililere kadar at kullanmayan tek göçebe halk eskimolardır. (Çünkü hiçbir at o kadar ekstrem şartlara dayanamaz). At hızlıdır, güçlüdür, sütü içilip eti yenebilir, malzemeleri taşıyabilir. Olumsuz özellikleri ise ekstrem şartlara fazla dirençli olmaması, eğitme ve sürmesinin bir miktar zor olması, hastalanırsa -özellikle de sakatlanırsa- kurtarmanın pek mümkün olmamasıdır.
katır ile ilgili görsel sonucu
2. Katır: Katır, attan daha küçük ve daha güçlüdür. Ancak bin tane katırınız olsa bile, en az bir at ve bir eşeğiniz olmadan katır üretemezsiniz. Zira kendisi melez, dolayısıyla da kısır bir hayvandır. At ile eşeğin melezine "katır" diyoruz. Bir diğer olumsuz özelliği ise attan yavaş olmasıdır.
eşek ile ilgili görsel sonucu
2,5. Sanılanın aksine; eşeğin göçebe hayatta çok büyük etkisi yoktur, ancak katır üretmek için gerekli olduğundan ve yük taşıtmak ata göre daha kolay olduğundan göçebelikte hatırı sayılır miktarda eşek bulundurulmalıdır.
deve ile ilgili görsel sonucu
3. Deve: Deve, bedevilerin esas hayvanı olmakla birlikte; çoğu kişinin bilmediği bir şekilde Türk-Moğol halkları tarafından da özellikle ekstrem koşullar için beslenip bulundurulmuştur. Deve, atla hemen hemen aynı özelliklere sahiptir; yalnız ekstrem koşullara daha dayanıklıdır ama daha yavaştır. Bir de atla çukurları rahatça geçebilirsiniz ama deveyi etrafından dolaştırmanız gerekir. ("Deveye hendek atlatmak" lafının gerçeklik payı olmadığını mı sanmıştınız?)
keçi ile ilgili görsel sonucu
4. Keçi: Keçi, göçebelikte çok önemli bir hayvandır. Çünkü çok dar yerlerden geçebilir, zehirsiz ve bitkisel olan her haltı yiyebilir, eti yenip sütü içilebilir, bir şeyin yenilebilip yenilemeyeceğini anlamada kullanılabilir (zehirliyse yemez, yalnız içinde et olmamak kaydıyla), derisinden çadırlara duvar ve kişilere kıyafet yapılabilir, boynuzu ve iç organları yay yapımında kullanılabilir, kılından ip eğrilip halı-kilim dokunabilir... Koyun da alternatiftir ancak keçiden daha hassastır ve her şeyi yemez.
yaban domuzu ile ilgili görsel sonucu
5. Yaban domuzu: Yaban domuzu, gerek İslam sonrası gerekse İslam öncesi Türk kültüründe beslenip bulundurulmamış ama Moğollar ve Türk-Moğol kavimleriyle yakın akraba ama ne hikmetse Türkiye'de pek adı duyulmamış Tunguz'lar (Ki adları da Türkçe "domuz"un ilk hali olan "Toñuz"dan gelir) tarafından bulundurulup beslenmiştir. Bu noktada; domuzun pis olduğu inancının İslamiyet'te de bulunsa da Türklere İslam'la yerleşmediğini, zaten önceden de olan bir inanç olduğunu belirtmek isterim. Belki de biraz da bu yüzden Türkler, İslam'a Moğollardan daha çabuk ve daha fazla ısınmıştır. (İslamiyet'i kabul eden Moğol halkları da var ama azınlıktalar, bununla birlikte Altın Orda devleti de var büyük bir Moğol-İslam devleti olarak) Neyse; yaban domuzları sert derileri nedeniyle savaşlarda kullanılabilirler, eğer Müslüman ya da Musevi değilseniz eti yenebilir. Ayrıca sert olan derisi nedeniyle zırh yapımında kullanılabilirler. Ayrıca yemek seçmeyip sadece artıklarla beslenebilirler, ha bir de binilebilir ve/veya yük taşıyabilirler. Olumsuz özellikleri ise eğitmenin zor olması, eğer Müslüman ya da Musevi iseniz etinin yenememesi ve saldırgan olup sahip bilincine sahip olmamalarıdır. (Bu arada normal domuz da yaban domuzunun evcilleştirilmişidir)
Ayı ile ilgili görsel sonucu
6. Ayı: Ayıların da olumlu ve olumsuz özellikleri yaban domuzuyla hemen hemen aynıdır. Yalnız ayılar nispeten yemek seçer; bir "yemek seçme" denemese de domuzlar kadar midesiz de değillerdir. Bununla beraber ayı eti çok serttir, ayının etini elde etmek için bir kaç insanı feda etmeye hazır olmanız gerekir (Doğal olarak), bir de ayı çok kızarsa herkesi öldürebilir, tabii yaban domuzu da yapabilir ama yaban domuzları sadece sürüyle tehlikelidir; oysa ayılar tek başına tehlikelidir. (Ayı etinin geçmişte Kore ve Japonya'da, panda eti olarak da Çin ve Japonya'da tüketildiğini ama artık bu etlerin soyları tehlikede olduğundan yasal olmadığını belirtmek isterim)
şahin kuşu ile ilgili görsel sonucu
7. Şahin: Avcılıkta kullanılır, iz sürmeden kullanılır ve görüş açısının fazlalığı ve keskinliği nedeniyle mektup getirip götürebilir. Güvercinler yol ezberlediği için göçebe hayata çok da uygun değillerdir.
Güvercin ile ilgili görsel sonucu
8. Ancak güvercinler haberci olarak olmasa da göçebelikte epey işe yarar. Öncelikle, göçebe yaşarken tarım yapmanın imkansız olduğunu düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Evet, oldukça zordur ama imkansız da değildir. Özellikle pirinç, darı ve buğday göçebe hayatta da gayet rahat ve verimli yetiştirilebilir. Ayrıca fazla yere ihtiyaç duymayan bitkiler de saksı ve kasalarda yetiştirilebilir; ayrıca kasalarda mantar da yetiştirilebilir. (Bir projem var; o tamamlanınca durumdan haberdar olacaksınız). Güvercinle tarım ne alaka? Güvercin dışkısı, çok özel ve değerli bir gübredir; bir nevi bitkiler için doğal hormondur. Göçebe tarımında bu sebeple çok işe yararlar; ayrıca yumurta ve etleri de yenilir, tüyleri yazıcılıkta kullanılabilir.
köpek ve kurt ile ilgili görsel sonucu
9. Köpek: Göçebe hayatta, hayvanlar her şeydir ve onları tehdit eden pek çok durumdan en temelleri yılan ve kurttur. Köpek, hem yılan hem de kurtlara karşı etkili bir savunma mekanizmasıdır. Bu arada; bu durum insanoğlunun kardeşi kardeşe kırdırma stratejisinin ne kadar eski olduğunu da gözler önüne serer. Zira köpek dediğimiz hayvan, evcilleştirilmiş kurttan başka bir şey değildir. (Atma lan diyecekler bir şurayı, gerekirse diğer dillerdeki versiyonlarını okuyup da öyle sallasın: https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%B6pek)
kedi ile ilgili görsel sonucu
10. Kedi: Kedi, özellikle köpeklerin çaresiz kaldığı küçük haşerelerde (yılan, çıyan ve akreple köpek baş edebilir ama bit, pire, sinek, kene ve örümcekte etkisizdir ayrıca göçebelikte rızkınızı yiyecek farelere karşı da bir şey yapmaz çünkü tarihin hiçbir döneminde o amaçla kullanılmamıştır; ha eğitirseniz yapar o ayrı) çok işe yarar. Kedi, ayrıca göçebe tarımında çok işe yarar çünkü göçebe tarımında tarlayı haşere basması demek, tüm hasatın yanması demektir. Ama tarlalarda devriye gezen atik kedi(leri)niz varsa o zaman böyle bir derdiniz olmaz. (Ancak çöl çekirgesi istilasında olur ki bu durumda da üzülmeyin, zira çöl çekirgesi tok tutan, protein oranı yüksek ve kurutulup uzun süre saklanabilen bir besindir)

6 Eylül 2016 Salı

Blog boş kalmasın deyü öylesine bir yazı

Windows 10'dan nefret etmiştim ama Göktürkçe karakterleri gösterdiğini fark ettim; artık az da olsa seviyorum... (Bu arada "Fark etmek"te ünlü düşmesi, türemesi vesairesi olmadığından ayrı yazılır. Ama mahvetmek olayını çözemedim; doğrusu Mahf mı, Mahv mı onu da çözemedim... Eğer Muhafaza, muhafız vs. kelimelerle etimolojik bağı varsa doğrusu F ile. Ben onu bir araştırayım)

Neyse, ne diyordum? Hiç bir şey... Bir iki komik resim koyacağım.

Ulan şuna resmen yarıldım ya... Yarım saat oldu hala gülüyorum.

Quidditch Harry Potter serisindeki bir spor; neyse... Nerede kalmıştım? Hiçbir yerde...

Resmin olduğu seri Gravity Falls; ama buradaki espriyi anlamak için Re:Zero kara Hajimeru Isekai Seikatsu'da güncel olmak gerekiyor.

Şu gif resmen bağımlılık yapıyor; 24 saat izle sıkılmazsın, o derece...


Şu anda evdeki hayvanlar: 1 adet muhabbet kuşu (Kardeşimin güya ama tüm bakımını babam yapıyor), 1 adet zebra ispinozu/Hint bülbülü (bkz. Muhabbet kuşu), 1 adet ateş karınlı semender, 1 adet yumuşak kabuklu Çin kaplumbağası, 1 adet Pangasius hypopotalmus, 1 grup zebra danio, 1 grup çöpçü balığı, 2 adet velifera....
Moğol yayı ile ilgili görsel sonucu
Moğol yayı
osmanlı yayı ile ilgili görsel sonucu
Türk yayı
Öyle işte; neyse... Eee... Hah! Kurban bayramı bu sene çok verimli geçecek; Moğol yayı yapıyorum... (Türk yayı yapmak isterdi gönül ama Moğol yayının malzemelerini bulmak nispeten daha kolay... Moğol yayında hayvansal malzemelerin tamamı koyundan elde edilirken Türk yayında koyundan ve sığırdan elde edilen malzemeler bir arada kullanılıyor... Balık tutkalı olayına hiç girmiyorum; ama onun yerine sinir tutkalı kullanılabileceğini öğrendim.) Ayrıca bayram boyunca çadırda kalmayı planlıyorum; şu "modern" kamp çadırlarından değil ha... Şu tarz:
türk çadırı ile ilgili görsel sonucu
Çadır kelimesi ilginç bir kelime... Çadır sözünün ilkin anlamı "şemsiye", bizim artık "çadır" dediğimiz bu yukarıdaki şeye de "yurt" deniyordu... Ya bizim bugün "devlet, toprak" anlamında kullandığımız "yurt"a ne deniyordu? Onun hakkında değişik sözcükler var: El/İl, yer, ölke/ülke deniyordu ki o da "ülüşmek" yani "paylaşmak, bölüşmek" sözünden türemiştir; eski Türk-Moğol geleneği ülkeyi hakanın çocukları arasında pay etmeyi gerektiriyordu... "Yerimiz yurdumuz belli" lafı aslında "Evimiz, ülkemiz belli" değil; "Ülkemiz/şehrimiz, evimiz belli" anlamına gelir.
cengiz han ile ilgili görsel sonucu
Bu adamı nereden buluyorlar bilmiyorum ama Cengiz Han'ı oynayan başka birini görmedim şimdiye kadar...
Ha, bu arada; daha önce eski Türkçe çoğul eki Z'den bahsetmiştim... Ama ondan önce; eki-on demişim on ikinin eski Türkçesine... Bunun tam olarak doğru olmadığını öğrendim; eki-yigirmi imiş. (Yigirmi->Yiğirmi->Yirmi). Bir de düzeltme yapmak istediğim bir kaç şey daha vardı da unuttum... Hah, Z... Bu Z çoğul eki; en çok yer ve kişi isimlerinde/lakaplarında kullanılır... Bu arada TRT çocuk Dede Korkut hikayelerini çizgi filme uyarlamış, dün oturdum izledim... Hikayeleri birleştirmişler... Neyse; Z eki diyorduk... Oğuz Han ve Cengiz Han'ı ele alalım. Her ikisinin de asıl adı bu değildir. Oğuz Han'a; "boyların, halkların hükümdarı" anlamında Oğuz Han (Oq/Oğ sözü boy/halk anlamına gelir. Boy sözü ise Bod'dan gelmiştir ki "boylardan oluşan" anlamında Bodun/Budun da millet/kavim diye günümüz Türkçesine çevrilir), Cengiz Han'a da "savaşların hükümdarı" anlamında Cengiz Han (Ceñ=Savaş... Ama yine Türkçe olan Savaştan farkı ise ceñ/ceng'in sizin gidip katıldığınız savaş, hücum gibi anlamlara gelmesidir... Başka bir deyişle cenk sadece sıcak çatışma olan ve kendi rızanızla gittiğiniz savaşlarda kullanılır. Savaş ise aslında ilk olarak sadece sözlü atışmaya verilen isimdir; tez ve söz anlamları olan Sav kökünden gelir) denmiştir...
acun ile ilgili görsel sonucu
Acun demişken... (Özür dilerim ama bunu yapmak zorundaydım)
Bu arada, "acun" kelimesi sizce hangi dilde? Acun, çok eski ve tamamen Türkçe kaynaklarda da kullanılan ama aslı Türkçe olmayan bir sözcüktür. Aslı Ajun olan Soğdca sözcüktür; ama Tacikçe ve Farsça'da da bulunduğundan hala daha kullanılmakta olan bir sözcüktür. Türkçe'deki en eski yabancı kökenli sözcüklerdendir; Dünya anlamına gelir. Dünya sözünün asıl Türkçesi ise Yertinç'tir. (Ya da Yerdinç).
Huş ağacı ile ilgili görsel sonucu
Aman, neyse... Ne diyordum? Hiçbir şey... Ne diyecektim lan ben, bir dakika... Hah, huş kabuğu topladım yay için. Bir de elimde olan okları boyadım; güzel oldu... Ok yapacaklara tavsiye: Zımpara kağıdı, "gez"i yani okun yayın ipine oturduğu boşluğu yapmada çok işe yarıyor.

Zaten yay yapımını burada paylaşırım. Bu arada, kırk iki bin? Boş verin, söyleyesim geldi... A, aklıma bir kaç karikatür geldi... Aslında 2 tane; 2'si de Yiğit Özgür'ün... Enteresan tabii...
on adımda on iki adım ile ilgili görsel sonucu
düzeltme ve özür karikatür ile ilgili görsel sonucu
Aslında belli karikatüristler hakkında arama yaparsanız bir süre sonra karkatürde imza olmasa bile büyük oranda hangi çizere ait olduğunu tahmin edersiniz... Çünkü aslında her birinin kendine özgü çizim tarzı var; konu ve insanların, varsa hayvanların tiplerinden büyük oranda doğru tahmin yapabilirsiniz... öyle bir genelleme yapılamayacak tek kişi sanırım Uğur Gürsoy; çünkü birden fazla çizim tekniği kullanıyor sanırım... Aslında, belli bir streotip (Doğru mu yazdım?) belirlemezseniz onu da ayırt edebilirsiniz.
deli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucu
Hiç kuru bir çay biliyor musunuz ya? Köprü yapayım üstüne... Hm, ne diyordum? Hah, bu arada Dumrul ve Tuğrul sözleri aynı köktendir. Her ikisinin de ilk hali Toñrul'dur ki bu da Arap mitolojisindeki Zümrüd-ü Anka, Pers mitolojisindeki Simurg'un karşılığıdır; ayrıca Selçuklu bayrağındaki çift başlı kartal Toñrul ve Koñrul adlı iki mitsel kuşun birleşimini simgeler. Her ikisi de ateşle ilgilidir. Toñrul->Tongrul->Togrul->Toğrul->Tuğrul ve Toñrul->Tonrul->Tomrul->Domrul->Dumrul dönüşümleri geçirmiştir. Ayrıca yırtıcı kuşların genel adı olarak da kullanılır.

Hm, hakikatten saçma sapan bir yazı oldu.. Neyse, kısmet...

Bir kaç komik karikatür daha...
deli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucudeli dumrul karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucukavimler göçü karikatür ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucutarihe tanıklık eden adam ile ilgili görsel sonucu