Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

27 Nisan 2017 Perşembe

Doğa Evi 8. Bölüm: Tarla ve Sürünüzü Koruma

Evinizi yaptınız, tarlanızı ektiniz, hayvanlarınıza bakıyorsunuz güzel güzel. Sizi öyle yaşatırlar mı lan!? Şimdi, tarlanız diyelim mahvoldu. Tarlaların üç temel düşmanı vardır:

1) Böcekler.
2) Otçul hayvanlar.
3) Kuşlar.

Kuşlar tohuma geliyor. Biraz tohumu tarlanız biraz uzak bir yere asarsanız, kuşlar size dokunmaz. Dokunuyorsa da size çok pis garezleri vardır, ki bu durumda açıkça sorayım: Ne yaptınız? Zira kin tutan tek kuş karga olup, sürü halinde çalıştıklarından ekseriyetle ağzınıza edebilirler. Hitchcock'un "Kuşlar"ı da kargadır mesela. Bir kargaya dokunmanız bile (sadece temas etmeniz) onların sizi düşman eyleyip ocağınıza incir tohumu atması için mümkündür.

Otçul hayvanlar eğer etrafta daha rahat bulabilecekleri bitkiler varsa yine de sizin tarlanıza sulanıyorsa sadece üç ihtimal var:

1) En ağır onun bunun çocuğudurlar
2) Size garezleri vardır
3) Sizin tarlanız, çevredeki otlardan daha lezzetlidir; ki bu da kaliteli ürün yetiştirdiğiniz anlamına gelir.

Otçul hayvanları da tarlayı geçemeyecekleri şekilde sarıp, etrafına meşale veya kamp ocaklıkları koyup bir de hendek kazarsanız (öeh yani) uzak tutabilirsiniz.

Esas meselemiz böcekler. Şimdi, böceklerin en azından bazılarına müsamaha gösterilmeli. Hangi böcekler bunlar? Tırtıl, kaplan böceği ve uğur böceği. Kaplan böceği diğer böcekleri yer, anasını beller tabiri caizse. Uğur böceği de yaprakbitlerini yer. Tırtıla gelince; büyüyünce kelebek olup tozlanmaya yardımcı olur. Tırtılları nasıl uzak tutabilirsiniz? Çok basit: Kasımpatı ekin. Böylece tarlanızdan uzak duracak, kasımpatılara gideceklerdir.

Diğer koruma içinse: Dal ve sapa kireç veya kömür katranı sürün. Böcekler o zaman çıkmaz, sadece uçanlar gelir. Ki onlar da tırtıllarını bırakmadıkça zararlı değil, yararlıdır.

Şimdi; söylemeyi unuttum: Bir de kemirgenler var. Bunlar en adi şerrrrrrefsizdir. Çünkü kemirebilecekleri onca dal, yiyebilecekleri onca mantar, leş varken; bu it oğlu itler sizin tarlanıza, bağınıza dadanır. Bunlardan korunmak da çok kolay: Bir kedi edinin. Yalnız kediyi çok olmasa da hafifçe aç bırakın ki avlansın. Eh, bu durumda da bir sokak kedisini kendinize ve tarlanıza alıştırmanız daha mantıklı.

Tarlanızda, sizi sokabilecek yılan, çıyan, kertenkele ve akrep gibi bilumum haşeratı da kedi avlayacaktır.

Peki ya sürü? Kangal veya o ayarda bir köpek edinin. Önemli bir husus var yalnız: Köpeklerin (aslında sadece köpeklerin değil, kurtların da) iki zayıf noktası vardır:

1) Kulakları
2) Boyunları

Köpeklerin kulakları, kurt onu tutup köpeği zor durumda bırakmasın diye kesilir. Çoban köpeklerinin boynundaki dikenli tasmalar da kurt, köpeğin boynunu ısıramasın, tutamasın diye kullanılır.

Bu arada; köpekten ayrı, sürü hayvanlarının boynuna; ayıyı, domuzu uzak tutsun diye çan takılır. (Yalnız aynı çanlar kurtta işe yaramaz; aksine onları çeker. Hayvanlar öğrenmiş artık sürüyü nasıl bulacağını)

25 Nisan 2017 Salı

Beni Tanıyın! (Sanki Umrunuzdaymış Gibi...)

1) Adın ne?

Erdem.

2) Nerede yaşıyorsun?

Şu an Balıkesir, seneye Gökçeada. Ayrıca: "Göçeri bağlasan durmaz." Ya da Afşar boyundan Dadaloğlu'nun yakın anlamdaki sözü: "Ferman padişahınsa dağlar bizimdir"

3) Memleket nire yiğenim?

Bilecik. Ama Osmanlı'nın son zamanlarında, o da ferman zoruyla yerleşik hayata geçen bir köy memleketim olduğu ve oraya da Selçuklu'nun sonlarına doğru geldiğimiz için... "Tüm dünya" veya "Asya" diyorum. Evet, Asya iyidir.

4) Dünyaya bir daha gelsen ne olmak isterdin?

Kedi, ev kedisi. Yediğin önünde, yemediğin arkanda. İstediğin kadar gıcıklık yap, yine de seni seviyorlar. Oh, mis.

5) Dünyaya insan olarak gelmesen ne olmak isterdin?

Bkz. 4. soru

6) Neyin peşindesin?

Sadece hayattan zevk almanın.

7) En sevdiğin blogger ve youtuber?

En sevdiğim Blogger... Hm... Her ne kadar Blogger olsam da, takip ettiğim pek blog yok... Kendim diyorum, evet. Bu kadar da mütevaziyim. Youtuber'a gelince: Orkun Işıtmak ve Han Kanal.

8) Mal mısın?

Evet.

9) En sevdiğin dizi/film?

Yabancı dizi Friends, Türk dizisi Leyla ile Mecnun, anime Chuunibyou demo koi ga shitai, film Into the Wild, çizgi film Gravity Falls.

10) En sevdiğin kitap?

İlkokuldan beri, hala ve hala Denizler Altında 20000 Fersah. (Arada bir çok başka kitap da okusam da Jules Verne'in yeri ayrı) Manga olarak da Shokugeki no Souma. Şiir diyorsanız Ben Orhan Veli'yi tek geçerim; divan edebiyatından ise Fuzuli'nin Su kasidesi. Tiyatro eseri diyorsanız Karagöz-Salıncak; halk hikayeleri/destanlar arasından Dede Korkut'un Bamsı Beyrek Destanı.

11) En sevdiğin tarihi kişilik?

Eçine boyundan Çisi Er; günümüzde Kürşad diye bilinir.

12) Siyasi görüşün?

Söylemeyeceğim.

13) En sevdiğin ve en sevmediğin yemek?

En sevdiğimi söylemek zor olsa da... Pasta, kıymalı makarna, karnıyarık, peynir-domates-ekmek ve tavuk çorbası; sanırım. En sevmediğimse her türlü balık yemeği.

14) En sevdiğin ve en sevmediğin içecek?

En sevdiğim ice tea, her türlü kahve, yaban mersinli kefir ve boza; en sevmediğim şalgam, kola ve kımız.

15) TC Kimlik No?

Oldu, bir de GBT'mi vereyim?

16) En sevdiğin kıyafet?

Börk.

17) En sevdiğin ve sevmediğin hayvan?

Balık, karides ve semender. Sevmediğim sadece bir kaç hayvan var zaten: Kene ve her türlü sinek.

18) En sevdiğin ve sevmediğin yabancı dil?

En sevdiğim Japonca ve Latince, en sevmediğim; hatta nefret ettiğim ise Fransızca öğrenmeye çalışmadan önce İngilizce'ydi, artık Fransızca.

19) Tarihteki En Sevdiğin Devlet?

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı.

20) Notların nasıldı?

Liseye dek iyiydi. O geometrinin Allah bin belasını versin! Daha üni.ye başlamadım.

21) Yaş kaç?

Şimdilik 19.

22) Burcun?

Balık, yükselen ikizler, ay burcum aslan. Tüm yıldız haritamı sayayım mı? Venüs, mars vs.yi de biliyorum.

23) Anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?

Eşit.

24) En sevdiğin mevsim?

İlkbahar.

25) En sevdiğin bina çeşidi/tarzı?

Yurt/ger.

26) Hangi sosyal medya platformlarında hesabın var?

Face var, neredeyse hiç yazmıyorum; sayfaları vs. takip ediyorum. Twitter var, neredeyse girmiyorum bile; girince de hemen çıkıyorum. İnsta vs. hesabım yok.

27) Tel no?

Ezbere bilmiyorum. Telefondan anında bakabileceğim bir bilgiyle neden beynimi meşgul edip yeni bilgilerin önünü tıkayayım ki?

28) En sevdiğin ve sevmediğin efsanevi varlık?

Sevdiğim Erbüke, sevmediğim Tepegöz.

24 Nisan 2017 Pazartesi

Takribi 10 yıllık hayat planım

Öncelikle, kendi bulduğum şu sözle başlamak istiyorum: "Göçeri bağlasan durmaz." Bunun en büyük örneği, obam Sağıralmalı'dır. Yazın oraya doluşur bir sürü kişi; ama kışın dört bir yana dağılır. Buradan çıkan da yerli yerinde durmaz zaten; kah İstanbul, kah Bursa gezer durur... Sağıralmalı hakkında daha fazla bilgi için: https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCkelmal%C4%B1,_Pazaryeri

Neyse; hayatın neler göstereceğini bilemeyiz ama eğer ipler bana bırakılırsa şöyle yaşamayı planlıyorum:
türk yurt ile ilgili görsel sonucu
1) Evvela köye gidip yurt kuracağım.
çomü guby ile ilgili görsel sonucu
2) Sonra üni.ye gideceğim.
sürü ile ilgili görsel sonucu
3) Üni. bitince bir-iki yıl o yurtta kalacak, oba kuracağım. Besleyeceğim hayvanlar: At (at mühim, at önemli. Atsız oba mı olur lan?), keçi, koyun, manda, beta (pirinç ekmeyi planlıyorum da), mersinbalığı, tavuk, kaz (önce ördek demiştim ama sonra kaza çevirdim. Sebep? Ördek bir şey yapmaz ama kaz gerektiğinde köpeğe kafa tutar. Tabii her köpekten paçayı kurtaramaz ama mesela tecrübesiz veya küçük bir köpeği çok rahat alır), kangal (veya o ayarda bir köpek), kedi (tarlalarımı korumam gerek), ipekböceği, balarısı, kartal (ya da şahin vs. o ayarda bir kuş) Ekeceğim bitkiler: Kavun, karpuz, üzüm, bezelye, nane, patlıcan, havuç, soğan, sarımsak, yabani elma, şeftali, kayısı, erik, armut, ayva, buğday, mısır, pirinç, balkabağı, biber, hıyar, domates, patates, fasulye, çilek, huş, akçaağaç, fındık, bambu, dut, lahana, böğürtlen, limon, çay, portakal.
aşçı ile ilgili görsel sonucu
4) Kah iş bulup, kah kendimi kovdurup (arızayım evet) kendi mekanlarımı açacağım.
yayla evi ile ilgili görsel sonucu
5) Para biriktirip köyde ahşap bir ev yaptıracağım. Aslında evden ziyade çiftlik; at vs. besleyeceğim bahçesinde çünkü. (Ata taktım bu aralar, evet)
yol ile ilgili görsel sonucu
6) Yazın köydeki o evde, kışın Gökçeada'da kalacağım.
Japonya ile ilgili görsel sonucu
7) Çeşitli ülkelerde bir süre sürteceğim. Japonya, Güney Kore ve Moğolistan düşünüyorum.
6 ile ilgili görsel sonucu
8) Go to the 6

22 Nisan 2017 Cumartesi

Biyokompozit Yay Yapılır

Evet, çok ucuza biyokompozit yay işine girmeye karar verdim. (Neden? Çünkü Adsense hala cevap vermedi ve herhangi bir yerde iş aramaya üşeniyorum. Bu arada Adsense, sana sesleniyorum: 3 gün dediniz, 3 yıldır bekliyorum şerefsiz herifler!)

Piyasanın çok ucuzuna satacağım. Çünkü amacım kâr etmek değil, bu malzemelerin ucuza bulunmasını sağlamak. (Grozer, bitireceğim oğlum seni...)

OSMANLI YAYI

Boynuzlu, sinirli, kompozit olup istenen librelerde sipariş üzerine hazırlanılır. 800 TL olup deri kaplı olanlar 810, yılan derisi kaplı olanlar 900 TL'dir. Kaplama olmayanlara istenilen Oğuz ya da başka Türk tamgaları işlemesi olanlar 810, Osmanlıca yazı ya da ayet işlemesi olanlar 850, rastgele ya da istenilen tarzda süsleme olanlar 820 TL'dir. Sipariş üzerine hazırlanıp 2 yılda hazır hale gelir. Lamine yayların 40 lb.si, bu yayın 30 lb.sine eşittir. Gez sargısı için 5 TL daha alınır. Çilesi ipektir.

MOĞOL YAYI

Kompozit olup istenen librelerde sipariş üzerine hazırlanır. 300 TL olup deri kaplı olanlar 310, yılan derisi kaplı olanlar 400 TL'dir. Kaplama olmayanlara istenilen Oğuz ya da Türk-Moğol tamgaları işlemesi olanlar 310, Göktürkçe ya da Uygurca yazı 350, rastgele ya da istenilen tarzda süsleme olanlar 320 TL'dir. Sipariş üzerine hazırlanıp 1 yılda hazır hale gelir. Lamine yayların 40 lb.si, bu yayların 40 lb.sine eşittir. Gez sargısı için 5 TL daha alınır. Çilesi bağırsak olup meydan sargısı yoktur.

İSKİT YAYI

Boynuzlu, sinirli, kompozit olup istenen librelerde sipariş üzerine hazırlanır. 700 TL olup deri kaplı olanlar 710, yılan derisi kaplı olanlar 780 TL'dir. Kaplama olmayanlara istenilen Hunca yazı 750, istenilen ya da rastgele süsleme de 720 TL'dir. Lamine yayların 40 lb.si, bu yayların 35 lb.sine eşittir. Gez sargısı için 5 TL daha alınır. Çilesi ipektir. Sipariş üzerine hazırlanıp 2 yılda hazır hale gelir.

SİPARİŞ

semender101@gmail.com adresine, konu olarak bu yazının adresini yazarak istediğiniz siparişi, açık bir şekilde mesaj atın. "Sipariş alındı" diye cevap verilince, bilin ki yayın yapımına başlanmıştır. Yay hazır olunca "Yay siparişi" konulu bir mail ile parayı yatıracağınız adres verilecek. Daha sonra sizin, bize siparişi onayladığınızı ve adresinizi belirten bir mail atmanız gerekiyor. Aras kargo kullanılıp alıcı ödemeli gönderilir. Orada yayı kontrol edin ve eğer en ufak kırık, çatlak vs. varsa orada tutanak tutturup aynı adresten haber verin. Yay size geçtikten sonra oluşacak sorunlardan biz mesul değiliz.

EDİT

Yapmıyorum yay may, sebep? Çünkü malzeme kaynağım ortadan kalktı ve zaten sipariş veren kimse de yok. Haydin kalın sağlıcakla.

Tatar Yayı: Nedir, Neye Benzer

crossbow ile ilgili görsel sonucu
Tatar yayı; Çince Nu (Usta kullanıcılarının adı da Chu ko Nu; eycof'tan bilenler vardır belki), Moğolca Khulgavch (Hulgavç), Tatarca, Fransızca, Rusça ve Avrupa'nın genelinde "Arbalet" denen, Amerikalı ve çıkıntı yapmazsa ölecek olan İngilizlerin ise crossbow dediği bir yaydır.

Bu yay; tetik mekanizması, ok yatağı ve yaydan oluşur. Bunun sıradan, yani tek malzemeli kısa yaylar yahut longbowlar ve bileşik Asya yayları ile kıyaslanması şu şekildedir:

AVRUPA YAYI
TATAR YAYI
ASYA YAYI
Kurmak kolaydır
Kurmak çok güç ister
Kurmak biraz güç ister
Nişan alınmaz, hissi atışı vardır
Nişan alınır
Nişan alınmaz, hissi atışı vardır
Ok titrer
Ok sabit durur
Ok titrer
Yapmak kolaydır ve kısa sürer
Yapmak zordur ama kısa sürer
Yapmak zordur ve uzun sürer
Zor kırılır
Kolay parçalanır ama kolay kolay kırılmaz
Kolay kırılır
Tek malzemelidir
Parçalıdır
Çok malzemelidir
Dikeydir
Yataydır
Dikeydir

Bu arkadaşın Türkçe adının hikayesi de ilginç. Kendisi, epey eski zamanlarda, Çin'de icat edilmiş bir şey. Benzeri bir alet, hemen hemen aynı devirlerde Avrupa'da da icat edilse de; Avrupa, Çin tarzı olanla tanışınca onu kullanmaya başlamış durumda. Neden? Çünkü kendi ellerindekiler daha basitti ve daha işlevsizdi. Neyse; Tunguzlar, Çinlilerden bunu öğreniyor. Moğollar ise Tunguzlardan. Biz Moğollardan, Avrupalılar Hunlardan. Bu arada; dönemine göre, tekerlekten sonra bir yayılma rekoru kırmış bir alettir bu. Gören konmuş, gören konmuş. Başka bir şey olsa bırak diğer kıtayı, komşu ülkeye bile bir kaç yıldan evvel gitmezdi.

Hah, ismini anlatacaktım. O devirde, Moğollara Moğol denmezdi. Moğollara Tatar, bizim bugün Tatar dediğimiz Kıpçak kökenli Türk halkına ise "Bolkar" denirdi. Bolkarın kelime anlamı karlı yere alışkın, karda yaşayan vs. Karluk'un anlamı da "Çok karlı yer(de yaşayan)" mesela. Karluklar konumuz değil şimdi. Bu arada Arap kaynaklarında Moğollardan daima "Tatar" diye bahsedilir. Neyse; işte biz de Moğollardan öğrendiğimiz için Tatar yayı, yani "Moğol yayı" demişiz.

14 Nisan 2017 Cuma

Doğada Kıyafet

Şimdiye kadar hiçbir yerde değinilmemiş bir konuya değineceğim şimdi: Doğada kıyafet... Bakmayın öyle yüzüme; uzun süreli gerçek bir survival durumunda ya da farklı hava koşullarında mutlaka yeni kıyafete ihtiyacınız olacak. "Çıplak gezme"nin mümkün olmamasının nedenlerini yazı içinde anlatacağım.

Kıyafetin iki temel amacı vardır:

1) Vücudu örtmek (Doğada buna pek gerek yok)

2) Dış koşullardan korunmak.

Sıcak ama nemli yerlerde, çıplak gezebilecek olsanız da; çöller gibi hem kurak, hem de sıcak yerlerde vücudunuzu serin tutacak ve güneşin yakmasını engelleyecek bol bir kıyafete ihtiyacınız vardır.

Şimdi farklı koşullarda, farklı kıyafetler.

1) Kurak ve sıcak

Dediğim gibi; bol ve tercihen açık renkli, kumaş bir kıyafete ihtiyacınız var. Ayrıca eğer burası çölse geceleri için kürk veya daha fazla kumaştan hırkaya ihtiyacınız var. Bu kumaşı ağaç liflerinden (hurma başta olmak üzere çöllerde bir çok palmiye yetişir; lifleri en kolay toplanabilen ağaçlar da palmiyelerdir) ya da sazlıklardan (ama bir vaha ya da nehir bulmadıkça bunları da bulmanız pek mümkün değil - ki o durumda zaten kıyafetten önce su bulmaya çalışmanız lazım...) yapıp dikebilir veya örebilirsiniz. Bu arada çölde başınıza güneş geçmemesi için başınızı da örtecek bir kumaş parçası ya da şemsiye tarzı bir şeye ihtiyacınız var.

2) Nemli ama sıcak

Bu en rahatı; yine çöldeki gibi ama daha sıkı kıyafetler yapabilir ya da hiç kıyafet yapmayabilirsiniz. Bu tür ortamlarda zaman zaman yağmur olur; ama sıcak yağmurlar... Eğer korunmak istiyorsanız şemsiye yaparsınız; ama gerek de yoktur.

3) Kurak ama soğuk

Bunda da hayvan derisinden, bilhassa kürkten kıyafetler yapmanız gerekli.

4) Soğuk ve yağışlı

Yine kürkten kıyafet; ancak yağıştan korunmak amacıyla yine kürkten bir şapka ya da bir şemsiye yapmalısınız.

5) Türkiye gibi ortamlar

Yaz için çöl, ilkbahar için nemli ama sıcak veya kürksüz deriden (örn. yılan) elbiseler, sonbahar ve kış için soğuk ve yağışlı yerin elbiselerine ihtiyacınız var.

8 Nisan 2017 Cumartesi

En Sevdiğim Irklar! (İnsan ırkı değil lan!)

Bir kaç farklı hayvandan; en sevdiğim ırkları söyleyeceğim.

Köpeklerden 3, atlardan 1, kedilerden saymadığım, lepisteslerden 2 ırk var.

1) KANGAL
kangal ile ilgili görsel sonucu
Hayvan çok güzel ya... Sahibinin düşmanlarına karşı acımasız; ama sahibine ve dostlarına karşı daima uysal.

2) GOLDEN RETRİEVER
golden retriever ile ilgili görsel sonucu
Her canlıya karşı şefkatli ve uysal.

3) PUG
karşı komşuda şu köpekten var ile ilgili görsel sonucu
Görünüşü çok şirin.

1) AHAL TEKE
ahal teke ile ilgili görsel sonucu
Görünüşü çok asil, tek bir biniciye bağlanıyor, ilk evcilleştirilen at ırkı ve bir Türkmen atı. Daha ne olsun? (Yörük-Türkmen olduğumu daha önce söylemiş olmam gerek)

1) TURKISH SHORTHAIR
turkish shorthair ile ilgili görsel sonucu
Nedir Turkish Shorthair? Bildiğimiz sokak kedisi tabii ki.

2) YABAN KEDİSİ
wild cat ile ilgili görsel sonucu
Bu, aslında ırk değil; evcil kedinin atası. Daha doğrusu evcil kedi, bu kedinin bir alt türü. Görünüşü kahverengi ve tekir desenli bir kedi kendisi. Aslında sazlık kedisini daha çok seviyorum ama o tamamen farklı bir tür olduğundan listeye almadım.

3) NORVEÇ ORMAN KEDİSİ
norveç orman kedisi ile ilgili görsel sonucu
Bunlar da Norveç'in sokak kedileri.

4) VAN KEDİSİ
van kedisi ile ilgili görsel sonucu
Hayvanın iki gözü farklı renk ve yüzmeyi seviyor. Resmen kraliyet kedisi.

5) TURKISH VAN
turkish van cat ile ilgili görsel sonucu
Bu da safkan olmayan bir Van kedisinin Avrupa'ya götürülmesiyle üretilmiş bir ırk.

6) SCOTTISH FOLD (KIRIKKULAK)
scottish fold ile ilgili görsel sonucu
Yaa o kulakları.. Kulaklar azizim, tüm mesele kulaklarda... (Kedi kulağı hastasıyım arkadaş, ne yapayım? Mesela bir animede de hayvan kulaklı; ama özellikle kedi kulaklı oldu mu karakter pisliğin teki de olsa seviyorum)

1) YABANİ TİP LEPİSTES
yabani lepistes ile ilgili görsel sonucu
Lepisteslerin doğada göründüğü ve eğer müdahale edilmezse eninde sonunda torunlarının döneceği biçim.

2) ALMAN TİPİ LEPİSTES
alman lepistes ile ilgili görsel sonucu
"Alman lepistesi" de denen Endler ile ilgisi yok; bu bildiğimiz lepistesin bir çeşidi sadece. Endler ise tamamen farklı bir tür.

6 Nisan 2017 Perşembe

Amasya gezisi & Karesi Atlı Okçuluk Çiftliği

Bir hafta mı, bir kaç hafta mı ne önce; okçuluk yarışması için Amasya'daydım. Yok be, yarışmacı değil; izleyici olarak. Kortej süperdi, kortej... Ne korteji? Yav bir durun, anlatacağım; siz de hemen... Allah Allaaaah..

Sencer Aydın Helallik Kupası kendisi. Neyse; vardık Amasya'ya... Şehir ince uzun ve etrafı komple dağlarla kaplı; tam ortasından da Yeşilırmak geçiyor.

Ozan damarım tuttu, o esnada çiziktiriverdim; evvela sözlü buldum, sonra yazıya geçirdim. Tabii ozan damarım tuttuğundan bolca Yörük esintisi de var içinde. (Osmanlı'nın son döneminde, ferman zoruyla yerleşik hayata geçmiş obam için: https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCkelmal%C4%B1,_Pazaryeri Anam da, babam da, dedem de, ninem de bu obadan. Babam Sofular, anam Hacıbekirler -gerçi anneannem de Sofular- sülalesinden)

Hey gidi Yeşilırmak
Kaç yılkı içti sularından
Kaç davar geçti kenarından
Belki Deli Dumrul'un köprüsü
Kuruldu kollarının üstüne
Belki de kuşlar uçtu
Yeşil hoş suyunun üstünde

Bu arada Yeşilırmak'ın suyu dümdüz yeşildi, bildiğin yeşil. Çok fazla alg var; ama bu, ırmağın yaşama son derece elverişli olduğu ve dip yaşamının çeşitli olduğu anlamına geliyor.

Kortej; evet... Okçuların yürüyüşü... Öyle bir görüntü ki aga; sanki Kavimler Göçü esnasında dinlenip yuğ yapmak için (Sencer Aydın'ın vefatı nedeniyle düzenlenen bir etkinlikti) Yeşilırmak kenarını seçmişiz gibi. Alplar, hatunlar, yeniçeriler, sipahiler, Kara Murat... (Evet, Kara Murat... Bizans kalesine casusluğa gidiyor herif; en azından ben olsam kostüme o arka planı yazardım. Ama kendisine göre "Akıncı" imiş, enteresan) Neyse; Tungalar, beyler, şahlar, dervişler...

Tunga dediğim, başında kurt olan iki adam vardı; onlar. (Bildiğin kurttan kapüşon yapmışlar)

Okçuluk sırasında bu Tunga'lardan biri ile bir başka kişi, börk ve benzeri şeyler satıyorlardı. Kurt 750, tilki 500 TL idi. (Tilkiye 200 dese alırdım; ama o fiyata rağmen alıcı bulmayı başardı... Gerçi benim de çok içimde kalmıştı; ama neyse; konumuz o değil)

Başka, başka... Hah! Çerkes erleri de vardı.

Bu arada bayağı bir saat kortejin başlamasını bekledik.

Kral Kaya mezarları vardı; kayayı oyup mezar yapmışlar. Yalnız bayağı fakir bir kralmış herhalde ki, hiç işleme, süsleme vs. yoktu. Belki de bir zamanlar vardı da çaldılar; bilemiyorum. Neyse; ama orada, uzun zamandır görmek istediğim ama orada karşılaşmayı hiç mi hiç ummadığım bir türle karşılaştım: Dikenli keler (Laudakio stellio)

Dikenli keler; Türkiye'de yaşayan üç-dört büyük kertenkele türünden biridir ama cüssesine rağmen zararsızdır. Doğu ve Orta Avrupa'dan Orta Asya'ya dek pek çok yere yayılmıştır; e, haliyle Türkiye'nin de neredeyse her yerinde bulunur. Bu arada, bu tür, Avrupa ve Amerika'da teraryumlarda beslenen bir türdür.

Kral kaya mezarları:
Ve işte o arkadaş:
Ya şunun tipe bak ya, ne sevimli... Psikopat herif... (Herif dedim ama şimdi baktım da; bu büyük ihtimal dişi; tabii emin olamam ama öyle bir izlenim uyandırdı)

Kortej başlamadan evvel, kortej esnasında ve bittikten sonra foto ve videolar:










































































Üstteki videolarda; tüm kortejin geçişini gösteren bir video da var; ama onu arayıp bulup ayırmaya üşendim, kim yapacak şimdi? (Ben?)

Zaten buradan videoları izleyemiyorum; bir dakika, yayınlayıp geliyorum...

Edit: Geldim; videoları zaten yüklemeyi becerememişim.

Yukarıda sadece fotoları bıraktım; videolar bu aşağıda; aralarından tüm korteji kapsayanı bulup sonraya koyacağım.



İşte o tüm korteji kapsayan video:


Amasya'dan başka görüntüler:








Haftasonuysa Karesi Atlı Okçuluk, yani -en azından şimdilik- bağlı olduğum okçuluk grubunun çiftliğine gittim. Ulan yurt var ya... Yurt dediğim çadır.




Atlı okçuların talimi vardı; ama o esnada üşümek ve izlemekle meşgul olduğum için, elimde atlara dair görüntü yok.