Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

20 Nisan 2018 Cuma

Özlem Üzerine Bir Deneme

Eğer bir şey erişilmezse, insanlar onu ister; bu, insan bünyesinin son derece garip özelliklerinden biri. Bunun bir tezahürü de asla olamayacağımız, hatta gerçekte nasıl olduğunu bilmediğimiz hayatlara, insanlara ve zamanlara kendimizi entegre edip hayal etmek. Kim bilir, belki de bilgisayar oyunları ve FRP'ler başta olmak üzere "oyun" mefhumunun bu kadar yaygın olması ve sevilmesinin sebebi budur. Hatta belki de bugün "edebiyat" dediğimiz şeyin bile tek sebebi bu histir. Destanlardan, tarihi olayları olduğu gibi ama süslü ama sade dille anlatan kitaplardan, hatta şiirlerden bahsetmiyorum. Bahsettiğim roman, hikaye, masal dediğimiz kurgusal düz yazılar. Benim de böyle özlemlerim var: 70'lerde bir hippi olmak isterdim mesela, 1400'lerde bir Osmanlı sipahisi, 1000-1200 yılları arasında bir Türkmen alpi, 500-800 yılları arasında başına kurt kafası takıp ormanlarda avare avare gezen bir "manyak", MÖ yıllarda basit bir avcı olmak isterdim mesela. Ama en çok da farklı bir kişilikte olmak isterdim, tam olarak olmasa da. Mesela özgüvenli ve cesur olmak isterdim, kaçıp güvenli liman olan içime kapanmadan hayatla başa baş mücadele edecek kadar cesur. Evet, özgüveni de cesareti de sonradan kazanabilirsiniz belki ama yine de hayal kurmak, çabalamaktan kat kat kolay, değil mi? Ama çabalamaktan kat be kat acı verici aynı zamanda, bunlar gibi gerçekleşmesi bizim bildiğimiz dünyada imkansız hayaller kurarken özellikle. Aslında, böyle olmak zorunda değil. Geleceğe doğru adım adım, istesek de istemesek de yürüyoruz ve eğer kehanetlerinizden emin bir falcı değilseniz geleceğin neler getireceğini ancak tahmin edebilirsiniz. Ne var ki günümüz teknolojisinde geçmişe dönmek ancak anılar, hayaller, kah çocuk oyunu kah bilgisayar oyunları, kah masaüstü oyunlar ama her şekilde oyunlar, kitaplar ve diziler ya da filmlerle mümkün; oysaki bunların gerçek olmadığını biliyoruz, zaten bu yüzden acı veriyor. Yine de bu saydıklarım sayesinde bizim dünyamızın fiziksel, dilsel ve her türlü sınırını aşmak mümkün. Eh, biz özlem duyaduralım ister yaşamış, ister yaşamamış olalım dünya ufak çapta bir felaket yaşayıp teknoloji sınırlanmadıkça veya tamamen sıfırlanmadıkça o günlere dönmek mümkün değil; kaldı ki öyle bir durumda bile yaşadıklarımız o günlerin tuhaf bir taklidinden ibaret olacaktır. Her şeye rağmen, bütün bu düşüncelere rağmen, hayatı eskiden olduğundan çok daha fazla seviyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder