Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

16 Şubat 2015 Pazartesi

Hangi SC ekolüne aitsin?

Her şeyde olduğu gibi; SC'de de ekoller var. Aslında, "ekol" yanlış bir kullanım; tarz daha uygun olur sanırım. Çünkü ekol olması için ortada bir eğitim olması gerek. Ama çoğu SC'ci SC okuluna gitmemiştir. Türkiye'de zaten bırak SC'yi, normal kamp yapmak bile çok zorken SC Okulu olmasını bekleyemeyiz ama diğer ülkelerde de pek bu tarz bir yerler olduğunu sanmıyorum.

Varmış...

Neyse...

Hm... Önce, kaç ekol var; onu bir belirlemeliyiz.

Boş verin ya... Test yapmayayım...

SC'ciler temel olarak "Her şeyi doğadan elde eden", "Malzeme götürmeye karşı olmayan (Abartılmadıkça)" ve "Tüm malzemeleri götüren hatta planlanan sürede hayatta kalabilecek kadar yemek de götüren" olarak üçe ayrılırlar. Bu 3. grup ile 2. grubu iyi ayırmak gerekiyor; zira 2. grup bazı gıda maddeleri götürebilir ama bu bir gün bile yetmeyecek kadar bir yiyecektir. Ancak günde bir öğün çok az yenirse bir kaç gün hayatta kalınabilir. Tabii o çok zor... Ha; tuz ve baharat götürmek gıda götürmeye girmez. 1. grup, gerçek bir survival durumunda daha şanslı ve tecrübelidir ama kamp boyunca 2. ve 3. gruplar daha çok başarı elde edecektir.

Bir de; Survival Camping ile Survivor Camping'i iyi ayırmak gerekiyor. Survival Camping'de amaç doğada hayatta kalmaktır, Survivor'da ise ödüle ulaşmak ki bu yüzden 3. gruptan biri olmalıdır.

Ayrıca, SC'deki düzen de önemlidir. Yemek paylaşılacak mı, yoksa kişisellik mi var? Kişisellik, grup kamplarında çok büyük tehlike arz eder. Tek başınaysanız ise zaten paylaşım pek yapılabilecek bir şey değildir.

Bir de stok var...

Bazıları bulduğunu bulduğu zaman tüketirken kimi de stok yapıp azar azar kullanır. Stok olayında yöntemler önemlidir, çünkü açıkta bırakırsanız o yiyeceğin kırıntısını bulamazsınız. Hemen tüketme ekolü ise eğer fazlaca yiyecek topladıysanız orada patlar. İlla ki biraz artar. Neyse ki, pek çok depolama yöntemi var... Toprağa gömme, suya koyma... Tabii serin su olması lazım ve elbette toprak ve su geçirmez kapta olması gerekiyor, bir de suya kapılıp gitmemesi!

Elbette, yiyeceği saf haliyle çiğ olarak yemek, sadece pişirerek yemek, ezmek, kırmak, dikmek, yemek yapmak, çorba içmek gibi ekoller de var. Bence vaktiniz ve ateşiniz yoksa çiğ yiyin, ateşiniz var ama vaktiniz yoksa az pişirin. Gerçi SC bu, ne vakti? İş koşan ve saat bekleyen mi var? SC'de tek saat, Güneş saatidir! O da ateşle gece kalınır.

Halat yapmayı bilmek önemli... Artun'un yazısında vardı.

Aslında şöyle bir yıl kalacaksın kampta, acayip olgunlaşırsın; hem doğanın kendi felsefesi ve insanları takmamak konusunda dersler alırsınız. O sırada barınak marınak da yapacaksın, ohhh mis...

Pek çok SC'ci, vejataryen değildir; çünkü bitkisel besinlerin çoğu, sonradan insan eliyle üretilmiştir. Brokoli, karnabahar, hardal ve lahana, yaban hardalından; buğday, bir ot çeşidinden; domates ve biber Orta Amerika köklü subtropikal bir su bitkisinden; elma ekşi elmadan; armut ahlattan üretilmiştir. Buna rağmen, doğada bu besinlerin çoğu yenmez. Domates ve biberin atası zehirlidir.

Ama; bir SC'ci, hayvanların değerini de bilir.

Ha, ayrıca yenilebilir otların çoğunun tadı kötüdür. Ve doyuruculuğu besin değeriyle genelde ters orantılıdır. Zaten çoğu ot iştah açar. Gecenin bir yarısı kendinizi aç ama midesi kabul etmediği için kusarken bulabilirsiniz.

Ha, arkadaşlar; duyurumu yapayım... Yazın kamp projemiz var, isteyen gelsin ama şartlar var:

1- Kendi çadırını, bıçağını kendin getireceksin. "Ben barınak yapmak istiyorum" gibi mazaret kabul etmiyoruz ama en fazla üç kişi olmak şartıyla ortak çadıra girebilirsiniz.
2- Yer belirlenmiştir, Bilecik, Pazaryeri, Küçükelmalı. Bursa'dan, İstanbul'dan filan minibüsler kalkıyor, hiç olmadı GPS diye bir şey var... Üç yazar toplanıp gideceğiz.
3- Kaç gün süreceği belli değildir, ilk gün başlamayabilir.
4- Gözlük, lens gibi özel ekipmanların sorumluluğu size aittir, bize sorumluluk yıkmayın.
5- Kamp yapmayacak ama fotoğraf, video çekecek arkadaşlar gelsin; bize de yararı olur. (Orada hayatla oyun oynuyoruz, bir de foto/video mu çekelim?)
6- Telefonlar kapalı olacak.
7- Yiyecek/Eşya saklanacaksa haber verilmeli, kaydı tutulmalı.
8- Paradan bahsetmeyin. Ne parası? SC bu... Ver tilkiye parayı, kabul eder mi?
9- Katılımda gönüllülük esastır.
10- erkek kız aynı çadırda kalamaz.
11- Sanki biri yazıyı görüp takıp gelecek de... Ben kural belirliyorum... İşsizlik forever...

Ha; o ortamda olan hayvanları sıralıyorum...

Kertenkele, yılan, balık, böcek, tarantula (Çok nadirler, bulduğunuz yere bırakınız), köpek, ayı (biz ayıdan uzağız), domuz (Bizim kamp yapacağımız yer domuza da uzak)... Ha, bir de bazı kuşlar var...

Yemiş için ise sonbahar olsaydı böğürtlenlere dadanırdık ama yazın yemiş zor... Gerçi dört mevsim ekşi elma var. Ekşi elmanın çorbası yapılır, çok lezzetli olur. Ama Bilecik'in farklı yörelerinde farklı yapılıyor. Kimi elmadan nar ekşisi tarzı bir şey yapıp ondan çorba yapıyor, kimi direkt elmayı kaynatıyor...

Neyse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder