Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

7 Eylül 2020 Pazartesi

Ejderha ve Mühür ~ 9,2. Bölüm: İbadethanelerin Denetlenmesi (2)

Diğer Bölümler İçin

Shiro'yu kuyruğuyla gösterdiği bir çayırlığa (aslında konak gibi bir şeyin bahçe tarhına) bırakıp denetime başladım. Havra, cemevi ve Ortodoks kilisesi için her şey uygundu, aslında elimdeki dosyada görevlilerin sorgulanması gerektiği yazıyor ama ne haham ne de kilise görevlileri yerlerinde değildi, cemevi de zikir çekmekten beni fark etmeyen önemsiz bir ruhu (bir çeşit ata ruhu herhalde ama emin değilim) saymazsak boştu; zaten ne sormam gerektiğini de bilmediğim için boş verip camiye geçtim. Havra, cemevi ve kilise sıradan bir his veriyor ama camiden alınan his tarihi eser gibi; bunda havra ve kilisenin günümüze yakın mimariyle inşa edilip caminin Erken Osmanlı tarzında inşa edilmesinin de etkisi var herhalde. Bu arada cemevi aslında Selçuklu mimarisiyle yapılmış ki bu da camiden eski olduğunu gösteriyor, buna rağmen birkaç kez yıkılıp tekrar yapılmış (bazen bilinçli olarak mezhep ya da inanç çatışmaları sırasında, bazen de doğal afetler gibi şeylerde), haliyle görünüşü aşağı yukarı aynı kalsa da orijinal hissini de asli güzelliğini de zamanla kaybetmiş. Bir de Puklinya tarihi Roma'nın Anadolu'daki varlığından bile eskiye dayanıyor, dolayısıyla Ulu Cami şehirdeki en eski cami (ve şu an ibadethane olarak kalan tek cami) olsa da şehrin tarihine göre de İslam tarihine göre de aslında epey yeni sayılır. İçeri girdim ve denetimleri yaptım, her şey uygun. O sırada imam gibi giyinen biri içeri girdi, tuhaf bir his alıyorum. İnsana benzer ama aynı zamanda kutsal-lanetli bir his. Kötücül bir tin bir camide imamlık yapmaz, o zaman bu şey ne?

"Sen... Caminin imamı mısın?"

İmam: "Evet. Gerçek adım bu değil ama şimdilerde Ezail adını kullanıyorum, kovulmuş meleğim."

Ah, bu hem kutsal-lanetli hem de insan benzeri aurayı açıklıyor.

"Kovulmuş meleğin teki neden camide imamlık yapıyor?"

Ezail: "Ben aslında çoktan affedildim. Şeytan-ı Racim, Adem'e secde etmeyi reddettiğinde -tıpkı Gadreel gibi- Azazil'in gazına gelip onu destekleyen birkaçından biriydim. Sadece kendi kendimi affedemedim ve cezamı dünyada dolduruyorum."

"Sana epey yumuşak davranılmış belli ki."

Ezail: "Benim doğam başından beri melektense insana yakındı, buna meyledeceğim hep biliniyordu."

Hazır buraya kadar gelmişken namaz kılayım bari, dışarıda şadırvan vardı. Şadırvana yöneliyordum ki paralize edildim.

Ezail: "Senin namazın kabul oluyor mu ki?"

Kovulmuş meleğin teki imanımı mı sorguluyor?

Ezail: "Öyle değil. Kam Erlik'in soyu günahkârdır, öylesine günahkârdır ki bazı günahlardan muaf olmak hakkında anlaşmaları vardır."

"O anlaşmalar gerçek miymiş ya?"

Ezail: "Abdal Küntegin Musa'nın çağrısını ulaştıran bendim neticede. İşte o sebepten bazı ibadetler size farz değil, zaten kabul de edilmiyor. Cuma namazı haricindeki namazlar örneğin."

"Cuma neden farz?"

Ezail: "Hutbe dinlemeniz belki şeytanlıktan sizi vazgeçirir diye."

"Bu tavır sırf büyücü olduğumuz için mi?"

Ezail: "Sadece ondan değil. Kam Erlik, Şeytan'ın dünyadaki gölgesi gibiydi, reenkarne olması kıyametle eşdeğer. Alametlerden biri."

"Atama Deccal muamelesi mi yapıyorsun?"

Ezail: "Hıh!"

Ezail sinir bozucu şekilde güldü.

Ezail: "Deccal Kam Erlik'in, hele de tekrar dirilen Kam Erlik'in yanında başmelek gibi kalır be! Dünyanın sıkıntılarının kıyamette yeryüzüne çıkması gerekir. Cengiz Han, Kam Erlik, Ebu Leheb, Pontius Platus, Nemrut, Musa'nın firavunu ki tam olarak kim olduğunu söylemem yasak..."

Atamla eşdeğer olanlara bak.

"En azından inancımı doğru sayabilirim."

Ezail: "Sayamazsın."

Aha. "Bu bilgi gizlidir" ya da "O, sizin neye inandığınızı umursamıyor." olayına girecek kesin. Veya "Kafa karıştırmak için bilinçli olarak farklı inançlar üretti" ya da "Doğru olan birden fazla inanç var, farklılıklar bilinçli" de diyebilir.

Ezail: "Birçok farklı aslında affedilmiş kovulmuş melek hayatını din adamlığıyla geçiriyor. İnsanların inançlarıyla oynamamamız emredildiği için de bildiğimiz hak dine meyletmiyoruz hepimiz, yaşamak istediğimiz yerde en yaygın olan Semavi dine harcıyoruz çabamızı. Tabii bu bazen yalan söylememizi ya da doğrusunu bildiğimiz ama yanlış aktarılmış şeyleri yanlış aktarmaya devam etmemizi de gerektiriyor ama biz huzurdan kovulanlar için bu büyük bir mesele olmamalı."

Vahiy melekleri ve peygamberlerin yaptığı, daha doğrusu yapmaları gereken şeyin tam olarak insanların inançlarına müdahale etmek olduğunu sanıyordum ama sustum. Ezail sadece kafamı karıştırmaya çalışıyor belli ki.

Diğer Bölümler İçin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder