ÖNSÖZ
Bir light novel yazmaya karar verdim.
1. BÖLÜM: Aşkın kılıcı*
Uzun zaman önce, ruh ve insan dünyaları birbirinden ayrıldı. Ama; kötü niyetli bazı ruhlar, insan dünyasına geçmeye devam etti. Şimdi, hala onları görebilen kişiler; onlarla savaşmak için shinki denen aletler kullanıp, savaş departmanları kuruyorlar.
Ajizu-sen Lisesinin, 2-6 sınıfı, tamamen ruh avcılarından oluşuyor. Tabii ki öğretmenleri de.
Aiki'nin gözünden:
Öğretmenimiz Anzu, sınıfa girdi.
Anzu (27)
Cinsiyet: Kadın
Saç rengi: Pembe
Göz rengi: Gümüşi gri
2-6 sınıfının öğretmeni ve kıdemli ruh avcısı.
Öğretmen, bana dönüp "tanıtım yapmayı kes" dedi. Ve tahtaya bir şekil çizdi. "Bu, Bairu'nun çemberidir."
Bairu? Çember? Artık tüm sınıfımız (ben hariç) ruhlarla savaşabildiğimiz halde, daha önce bu konuda bir şey duymamıştık.
Hatsune Tsu elini kaldırıp, "Bu nedir?" diye sordu.
Hatsune Tsu
Cinsiyet: Erkek
Saç rengi: Turuncu
Göz rengi: Kırmızı
Ruhları öldürmeye gerek yok, sadece boyutlarına geri gönderelim (RÖGYSBGG) departmanının başı.
Öğretmen, "illa tanıtım yapacaksan önce kendini tanıt!" diye bağırıp kafama bir tane geçirdi. Of, çok pis ağrıyor.
Ben; Aiki
Cinsiyetim: Erkek
Saç rengim: Mavi
Göz rengim: Siyah
TARAFSIZ
Anzu, konuşmaya devam etti: "Bairu, çok güçlü bir ruhtur. Belki de en güçlüsü. Kötü ruhların başıdır. Bildiğiniz gibi, bir ruh ne kadar güçlüyse; bizim dünyamıza geçebilme gücü o kadar azalır. Bu ruh, bırakın bizim dünyamıza geçmeyi; yakınına dahi gelemeyecek kadar güçlü. Onunla karşılaşan önemli kişiler, çemberindeki şekillerde belirtilir."
Kou Tei, "Peki o en üstteki, bir ayakashi resmi değil mi?" diye sordu.
Kou Tei
Cinsiyet: Erkek
Saç rengi: Gri
Göz rengi: Siyah
Ruhlara karşı teknolojik savaş departmanının başı.
Anzu, "büyük ihtimalle bir yarı-ayakashi. Ruh ve insan birleşimleri alışık olmadığımız bir konu değil." Aiki yutkundu.
Tomoko, Anzu'ya "Peki ya bu çember sürekli yenileniyor mu?" Anzu, "Yenileniyor ama sürekli değil. Yaklaşık 100 yıldır yenilenmemişti. Bu arada..." deyip Aiki'ye döndü: "Hala bir shinki'n yok, değil mi?"
Tomoko
Cinsiyet: Kız
Saç rengi: Siyah
Göz rengi: Yeşil
Aiki'nin gözünden:
Evet, diye cevap verdim. Öğretmen ile birlikte alt kattaki depoya indik. Bir kılıç vardı. Bir test yapılacaktı. Shinki, efendisini kendi seçer; buna karşılık onu kullanan da ona bir isim verirdi. Bu işlemi defalarca görmüştüm. Kou Tei, Hatsune Tsu... Sınıfta shinki'si olmayan tek kişi bendim.
Kılıcın kınındaki ve tutacağındaki işlemeler, beni adeta kendine çekiyordu. Simsiyah kın parlıyordu. Odanın kan kırmızısı duvarları, normalde üstüme üstüme gelirken; şu an adeta parlıyordu. Bir anda hayal dünyasına daldım. Bir savaş... Ama ruhlarla değil, insanlarla... Mavi gökyüzü kızıl kana bulanıyordu... Öğretmen, elini omzuma koyup: "Nasıl? Kendine çekiyor, değil mi? Bildiğin gibi shinki'ler; efendisini kendileri seçerler. Ama shinki'lerin, efendilerini Tanrılaştırması gibi korkutucu bir yönü de vardır." Ah, demek hissettiğim o tuhaf duygu buydu. Kılıcı çektim ve iki parmağımla sağdan sola doğru çekerek, bir anda içime doğan sözleri söyledim: "Bu toprakları reddeden sen... Reddedilmeye hazır ol!" Kılıcı öne doğru savurdum ve bir ışık çizgisi ileri gidip duvara çarptı ve parçalanarak duvarın boyalarını kaldırdı. "Vay canına... Bu his... Tüm ruh avcıları bunu mu hissediyor?" Diye sordum. "Sadece shinki kullanıcıları" dedi. "Bükücüler shinki kullanıcısı sayılmazlar, shinki'yle doğarlar." Ah... Tomoko-chan... Su bükücüydü.
Sınıfa döndük. "Vay, shinki!" dedi Hatsune Tsu. "Bildiğin gibi, benim shinki'm ruhları öldürmek yerine; geldikleri dünyaya geri gönderiyor." diye ekledi. Güldüm. Shinki'si, 10 İmparator Shinki'sinden biriydi. 10 İmparator shinki'si; bine yakın shinki'nin içinde en güçlü olanlarıdır. "Peki, ona ne ad verdin?" dedi Kou Tei. Henüz ad vermemiştim. Ad ritüelini yapmamız gerekiyordu. "Şey... Henüz adı yok." Hadi be, dedi Tomoko-chan utangaç bir biçimde. Olamaz, kızardım mı ben? Sanırım; isim vermeliydim. Kınından çektim, elimi kestim ve çıkan kanla havaya yazarak bağırdım: "Silah olarak, Shinkeshou. Ruh olarak, Shinju. Karakter olarak; Shinju Shougun!"
İçeri doğru bir rüzgar geldi. "Olamaz," dedi öğretmen. Hepimiz biliyorduk. Ruhlar saldırıya geçmişti. Dışarıda bir sürü ayakashi vardı. Neyse ki hiç cin, akuma ya da ölüm yiyici yoktu. Dışarı çıktık. Güzel... İşte Shinkeshou'yu kullanmam için fırsat. Kılıcı kınından çektim ve sözü söyledim: "Bu toprakları reddeden sen... Reddedilmeye hazır ol!" Zıpladım, duvardan zıpladım ve ayakashi'nin tepesine çıkarak onu kestim. Yok oldu ve Bairu çemberlerinin kesiştiği bir şey ortaya çıktı. Her ruh, yok olduktan sonra bu ortaya çıkardı ama şimdiye kadar dikkat etmemiştim. Tomoko, su şişesini çıkarıp suyu döktü ve ardından eliyle suyu hareket ettirip sözünü söyledi: "Bu toprakları donduran sen... Buharlaşmaya hazır ol!" Sudan mızrak, ayakashi'nin kalbine saplanıp; arkasından çıktı ve çapraz bağlarla ayakashi sarılıp, yok edildi. Sıra, Hatsune Tsu'daydı. Shinki'sini çıkarıp salladı ve ruhu içine hapsedip, shinki'yi kırarak kendi boyutuna gönderdi. Daha sonra; shinki'yi yeniden topladı. Onun shinki'si, Saimingo; efendisi tarafından parçalandıktan sonra kendini toparlayabilirdi. Ve şimdi Kou Tei. Ateşli silah şeklindeki Shinki'si, Gen, ortaya çıktı ve ateş ederek ayakashi'yi delik deşik etti. Bu silahın mermileri, insanlara zarar vermiyor ama benim onlardan kaçınmam gerekiyor. Sıra, Anzu sensei'deydi. Ok-yay biçimindeki shinki'si, Seikaku'yu çıkarıp sözünü söyledikten sonra okunu attı: "Kutsal okun düştüğü
bu toprakları delen hain... Yarılmaya hazır ol!" Ok, ayakashi'yi delip geçti ve ayakasi patladı. Sıra Chi'deydi.
Chi
Cinsiyet: Kız
Saç rengi: Kırmızı
Göz rengi: Beyaz
Kendisi, bir şekilde devamlı yaralı.
Chi, hançer biçimli shinki'sini (Sınıftaki kısa mesafe shinki'lerinden en uzunu sanırım benimkiydi) eline alıp yere doğru tuttu ve sözünü söyledi: "Bu kutsi alanı yaralayan sen... Akıttığın kanda boğul!" Sonra yerinden zıpladı, ayakashi'nin altına geldi ve Ayakashi'ni baştan başa yardı. Ama, bu yeterli değildi. Kuyruğunu tutup, bir de üstten yarıp tam kafasını parçaladı ve ayakashi yok oldu. O da yere düştü. Şimdi sıra, Sui'deydi. Sui, elindeki tuhaf silahla; adeta uçuyormuş gibi gökyüzünde dolanarak üç ayakashi'yi yok etti. Sıra Kim'deydi. Hashi biçimli shinki'sini çıkarıp, sözünü söyledi: "Bu kutsal kaseyi döken sen... Karış!" Ardından shinki'sini fırlattı ve Ayakashi'yi delerek yok etti.
Kim
Cinsiyet: Kız
Saç rengi: Kahverengi
Göz rengi: Kahverengi
Güney Kore'li.
Sıra Airi'deydi. İki adet hilal şeklindeki shinki'sini çıkarıp, "Buraları karartan kafir... Yansıtmasını önlediğin ayla yüzleş!" sözünü söyleyip zıplayarak ayakashi'yi yok etti.
Airi
Cinsiyet: Kız
Saç rengi: Mor
Göz rengi: Mor
Loli
Şimdi sıra, Isao'daydı. Shinki'sini çıkarıp sözünü söyledi: "Kutsal haçı gölgeleyen sen... Kutsal ışıkla yok ol!" Haça benzeyen shinki'sini ayakashi'ye doğru tuttu ve çıkan ışınlar ayakashi'yi içten parçalayarak yok etti.
Isao
Cinsiyet: Erkek
Saç rengi: Lacivert
Göz rengi: Mavi
Ve şimdi sınıftaki son kişi, Itachi... Yılan ağzı biçimindeki shinki'sini çıkararak sözünü söyledi: "Bu arınmış dünyayı zehirleyen sinsi.. Zehirlenmeye hazır ol!" Zıpladı, ayakashi'den bir parça kopardı ve ayakashi yok oldu. Onun shinki'si, Hebine. 10 İmparatorluk Shinki'si, 1 numara.
Itachi
Cinsiyet: Erkek
Saç rengi: Siyah
Göz rengi: Kırmızı
Yılan besliyor.
*Aiki'nin ismindeki Ai "aşk" anlamına geliyor.