"Utpa, neden buradasın?"
Her zamanki gibi umursamazca bakıyor ama gözlerinde biraz öfke de var sanki. Bu adam beni korkutuyor, nedenini bilmiyorum.
Utpa: "Devriye geziyorum."
"Sana ne?" der gibi tonlamasaydın iyiydi. 7. Ofis'ten olduğunu söylersem Thorfid saçma sapan davranmaya devam edecektir. Düzen Bürosu'nun logosuna azıcık benzer bir şey bile o adamı korkudan altına ettirir ama 7. Ofis bütün şehirde taşak oğlanı konumundadır, Düzen Bürosu içinde de şamar oğlanı görevi üstlenirler. Dolayısıyla ofisi söyleyemem, zaten söylersem Utpa daha sonra ağzıma sıçabilir.
"Senin ofisinin tamamının festival için hazırlandığını sanıyordum?"
Utpa: "Çoğu onunla uğraşıyor. Devriye gezmesi gerekenler olacaktı, ben seçildim."
Utpa devriyeye devam etti, sokaktan çıktıktan sonra Thorfid'e çıkıştım.
"Neden burada ısrar ediyorsun? Düzen Bürosu'ndan ne biçim korktuğun halde... Getirdin mi?"
Thorfid: "Ne zaman getirmediğimi gördün?"
Thorfid bana deri kumaşa sarılmış bir şey verdi, ahşap bir kutunun içine koyulup sonra sarılmış. Bu kadar önleme gerek var mıydı gerçekten?
Thorfid: "Gulat klanı neyin peşinde?"
"Seni ilgilendirmez. Senin işin sadece ürün sağlamak ve taşımak."
Bu arada gulat, dahil olduğum vampir klanının ismi. Farklı özellikler gösteren klanlar halinde yaşıyoruz.
Thorfid: "Şimdiye dek ticaretini yaptığım onca şey arasında yasadışı olmaya en yakın şeydi bu. Başımı belaya sokmasan iyi olur."
"Şikayetini Ulu Gulat'a ilet, ben de senin gibi aracıyım."
Ulu Gulat, klanımızın yöneticisinin unvanı. Çoğu klan yöneticisine prens der ama biz Ulu Gulat diyoruz. Tepes klanı ise yöneticisine "Voyvad" adını veriyor.
Şehirden çıkıp klanımızın yerleşkesine doğru yürüdüm. Biz gulatlar orman vampirleriyizdir, açık havada, hayvanlarla beraber yaşarız. Bu durum başlıca olmakla birlikte birkaç farklı durum ve tarihçe nedeniyle gulatlar ve şamanlar daima iletişim içinde olmuştur, iyi ya da kötü. Ah, Utpa'yı yönlendirdiğim ihtiyar pis pis bakıyor. Taşıdığım yükün ne olduğunu biliyor mu ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder