Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

24 Mart 2019 Pazar

Birkaç Şey

Şu Magnum Yakut'u -hani ruby çikolatalı yeni Magnum- alıp denedim. Güzelmiş; çikolatasının tadı sütlü çikolata ve beyaz çikolata benzeri mayhoş bir tattı. Bu arada ruby çikolatayı da araştırdım: İçinde ahududu, böğürtlen vs. yokmuş; kakao çekirdeklerinin rengindenmiş. (Ulan bitter ve sütlü de kakao çekirdeğinden yapılıyor? Nasıl bir işlemden geçiriyorlarsa artık kakao çekirdeğini o renge ve tada gelmiş) Zaten çilekli, portakallı, Antepfıstıklı vs. çikolatalar hep içine aroma/malzeme katılan beyaz çikolatalar. Ha bir de aklıma kakao yağı olayı geldi; çikolatanın katı halde bulunmasının sebeplerinden biri kakao yağı... Da bu yağın oda sıcaklığında sıvı olması gerekmiyor mu? Bitkisel yağ hani... Baktım da oda sıcaklığında da katıymış, neden ki? Hindistancevizi yağı da oda sıcaklığında katı bu arada. Demek ki "Tropik meyve yağları" diye üçüncü bir sınıflandırmaya ihtiyaç var. Ya da margarine ne yapıyorlarsa kakao ve Hindistancevizi yağlarına da aynısını yapıyorlar. Artık içine agar agar mı koyuyorlar ne yapıyorlar bilmiyorum... Yalnız dondurma kısmı da vanilyalı olmak yerine ruby çikolatalı olsa daha iyi olurdu bence.

Dizilerde filan enteresan bir zenginlik olayı var. Gerçekte nasıldır bilmiyorum ama dizilerdeki -sadece Türk dizileri değil ki zaten sinirimi bozmamak için uzun süredir çok az Türk dizisi izliyorum, onlar da ya komedi ya da ilginç konulu farklı diziler; bu dönem Halka var mesela, şöyle bir düşündüm de bu sezon izlediğim başka Türk dizisi yok galiba- zengin ailelerin ortak özelliklerinden biri çok kasmaları. Şunu yapamazsın aile adımız lekelenir, bu bu kural var... Gerçi İngiliz kraliyetinin kurallarına baktığımızda bu durum muhtemelen gerçekte de böyle. İşte ben tam bu noktada bunu anlayamıyorum. İstediğimi yapabilecek güce sahipken neden kendimi envai çeşit kuralla kısıtlayayım ki? Yani neden bütün gün evde oturabilirken ya da dünyayı gezebilirken -benim de hiç ortam yoktur bu arada, şekil 1-A- kendimi magazincilere yem edeyim, şirkette -pardon, holding- boş boş durayım. İlla boş boş duracaksam evde dururum neticede. Ya da çalışmak istiyorsam holdingde boş boş durmak yerine gerçekten çalışırım mesela? Yani neden dünya şeyime minare g... yaşayabilecekken o kadar kasayım? Manyak mıyım?

Bu arada zenginlik demişken, zengin olsaydım net bir şekilde NEET olup öyle yaşardım. NEET'in ne olduğunu da siz araştırın bir zahmet. Ama kısaca okulu da işi de sosyal hayatı da -yok, bu sonuncu Hikikomori'ye dahil; Neet'de sosyal hayat var yine az da olsa- bir kenara bırakıp boş boş durmak.

Neyse, bu konuyu geçip şuradan sağ yaptıktan sonra... Tamam tamam, konu bulamadım başka. Ha dizi demişken, benim ortam olmadığı gibi dizilerin de ortası yok. Ya çok fakirler ya da çok zengin ki ekseriyetle ikisi birden aynı dizi içerisinde bulunuyor. Bununla ilgili toplum mühendisliği filan konusunda bir teori mi desem düşünce mi desem -siz isterseniz komplo teorisi de diyebilirsiniz, tutan yok- öyle bir şey vardı. Aha buldum: https://onedio.com/haber/turk-dizilerinin-sadece-gecekondu-veya-yalida-gecmesinin-altinda-yatan-sebepler-sizi-cok-sasirtacak-838393

Hadi gittim ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder