Bozcaarmut barajına balığa gittik bugün (Gerçi
yayınladığımda bir hafta filan geçmiş olacak). Bozcaarmut barajının iskelesinin
etrafı ve altı silme sazan (Cyprinus carpio) kaynardı önceden. Onlar arasında
bol miktarda renkli sazan (Cyprinus carpio colourful) olur, oltalarımıza kâh
gelir kâh yemimizi yiyip kaçarlardı. Bu kez gittiğimizde ise yavru İsrail
sazanları (Carassius gibelio) sürüler halinde bizi karşıladı. Ayrıca bu kez
daha önce az da olsa olan aynalı sazanlardan (Cyprinus carpio mirror) ve
koilerden (Cyprinus carpio koi) eser yoktu. Koileri görmek yine neyse de daha
önce defalarca gördüğümüz, asla oltamıza gelmeyen, oldukça iri olan gümüş koi
muhtemelen yaşlılıktan öldüğünden bu kez etrafımızda “Hah nasıl da yakalayamıyorsunuz
ama” edasıyla yüzmüyordu. Aslında, burada İsrail sazanı olduğu haberini daha
önceden almıştım ve sazanlar, Japon balıkları vesaire için endişeleniyordum. En
büyük korkumsa Carassius gibelio dışında bir de Tilapia ile karşılaşmaktı;
neyse ki yoktu. Yakaladığımız balıklar şunlardı: İsrail sazanı (Carassius gibelio)-ilk
kez-, sazan (Cyprinus carpio)-eskiden en yaygın türdü ama şu an en az bundan
yakaladık-, Japon balığı (Carassius auratus), havuz balığı (Carassius carassius)-daha
önce görmüştük ama ilk kez oltamıza geldi-, renkli sazan (Cyprinus carpio colorful),
Japon sazan kırması (Cyprinus carpio x Carassius auratus), İsrail sazanı havuz
balığı kırması (Carassius carassius x Carassius gibelio), dere kayabalığı
(Gobio gobio)-Bunu görünce derin bir nefes aldım. Neden mi? Çünkü bu balığın
olması ve oltaya gelmesi şu demekti: Carassius gibelio hâlâ buradaki türlere
karşı yeterince baskınlaşamamış; küçük türler, dip balıkları ve omurgasızlar
için hâlâ umut var. Tabii daha sonra olta şamandıralarımızı taciz eden
sudakoşanları (Gerridae) hatırladım: Tabii ya, bunlar küçük türler için hâlâ
umut olduğunu gösteriyor- ve sazanla İsrail sazanı kırması (Cyprinus carpio x
Carassius gibelio). Bunlar haricinde daha önce defalarca gördüğümüz suyılanları
(Natrix tesellata) ve bir iki kez gördüğümüz kaplumbağalardan (muhtemelen Emys
orbicularis) -muhtemelen acayip havalar nedeniyle hâlâ kış uykusunda
olduklarından- iz yoktu; kurbağalar (muhtemelen Pelophylax ridibundus),
sinekler ve daha önce bu barajda görmediğim sudakoşanlarsa her zamanki gibiydi.
Bu kez Bozcaarmut barajında üçüncü bir bitki türü bulmayı planlıyordum ama
zaten olduklarını bildiğim deniz dili (Potamogeton natans) ve başaklı su
civanperçemi (Myriophyllum spicatum) haricinde bitki türüyle karşılaşmadım. Ama
şu Gobio gobio’yu bulmamız hâlâ sırıtmama sebep oluyor. Aslında, İsrail
sazanlarını oltamıza gelmeden önce eğrez (Vimba vimba) olma ihtimalleri
olduğunu da düşündüm ama hem sürü oluşturmaları hem de yakaladıktan sonra yakından
form araştırması onların eğrez olmadığına emin olmamı sağladı. Bir de barajın
ileriki kesimlerinde turna balığı (Esox lucius) olduğunu söylüyorlar ama bilmiyorum;
ha baştan beri onlar için endişelenmemiştim. Sebep? Çünkü turna balığı; İsrail
sazanına kafa tutabilecek, o varken tümüyle soyunu devam ettirebilecek, hatta
belki de onu gölden kovabilecek çok az türden biri. [Diğerleri yayın türleri
(Siluridae), sivrisinek balığı (Gambusia sp.), Tatlısu çipurası (Tilapia sp.),
Tatlısu levreği (Perca filuviatalis), sudak (Sander lucioperca), çakıl balığı
(Pseudorasbora parva)]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder