Öncelikle, Türklerin atlarına zırh giydirdiğine dair bir kanıt yok ve destanlarda da “at zırhı” diye bir şey
geçmiyor. Ama atların kafalarına deriden başlık taktıklarını biliyoruz. Bununla
birlikte; Romalı, Çinli ve Japonların atları için zırh yaptığını biliyoruz
(Sadece yüksek mevkili azınlık kullansa da). Atı kutsal, yılkıları besin
kaynağı, binek atlarını ise “aileden parça, kardeş, sahibinin yansıması” olarak
gördüklerinden atlara zırh giydirmiş olma ihtimalleri var. Bunun haricinde at
zırhı kullanmamış olma ihtimalleri de var. Sebep? Öncelikle, Türklerin hanlık
sisteminde halk ve hükümdar arasında uçurum yoktu. Hükümdar da halk da aşağı
yukarı aynı şeyi yiyor, aşağı yukarı aynı yaşıyor, han da olsa bey de olsa
rütbesiz de olsa savaşa gidiyordu. Hatta yerleşik hayata tam anlamıyla geçilene kadar (ki bu farklı Türk devletleri için farklı zamanlarda; Uygurlar için Uygur Kağanlığı'nın başındayken Osmanlılar için Kanuni sonrası, Selçuklular için Saadeddin Köpek'in yönetimi ele geçirmesi -tam olarak ele geçirmese de hükmedemediği sultanı öldürüp/öldürtüp kontrol edebileceği bir sultanı tahta geçirmiş; sonuç olarak o tahta geçirdiği kişi tarafından öldürülmüştür-; Memlükler için Bahri Hanedanı son bulup yeni hanedan başa geçince; Karahanlılar için Karahanlı'nın son dönemleri; Harezmşahlar için Celaleddin Harezmşah'ın hükmünün son dönemleri -Ki hükümdarlığının bitişini anlayınca Anadolu'ya gelmiştir, bazı kaynaklarda Kayı boyuyla birlikte geldiği söylenir ve doğru da olabilir yanlış da, zira Kayı boyu Türk devlet sisteminde "Hükümdar" ya da "Hükümdarın Koruyucusu" vazifesini üstlenir -Geleneksel olarak. Kayı kökenli sadece iki Türk hanedanı var: Osmanlı ve Gazneliler; ama bir çok Türk devletinde devletin koruyuculuğunu yapmış olduklarını biliyoruz; Asya Hunlarında Kiyuk'a kadar. Bu arada fark ettiyseniz hep son ve/veya bozulma başladığı dönemlerde olmuş bu olay) bırak sarayda/otağda
kalmayı, halka örnek olmak için savaşa en önde gittiğini biliyoruz. Ama at
zırhı, atın ayağına dolanabilir, kesinlikle hızını yavaşlatır ve hayvana
ağırlık yapar. Bu yüzden; büyük ihtimalle kullanılmamıştır veya kullanılsa bile
yaygın bir kullanımı olmamıştır.
Gelelim asıl yazmak istediğim deri zırh yapımı konusuna. Öncelikle,
deri zırh bir başka deri üstüne parçalar halinde dikilir. Görselleri gösterince
ne demeye çalıştığımı anlayacaksınız. İkinci olarak; deri zırh en iyi şu
hayvanların ham derisinden olur: Ayı, yabandomuzu, köpekbalığı, manda, deve. Köpekbalığı
derisinden zırh yapıldığına dair bir kanıt yok; ne Türkler ne de başka bir
halkın, neredeyse gemilerde yaşayan Vikinglerin dahi örnek köpekbalığı zırhları
yok ama köpekbalığı derisinin sertlik ve kalınlığı düşünüldüğünde zırh yapımına
uygun olduğu anlaşılıyor. Bunlardan ayı ve yabandomuzu derileri; parçalar
halinde kesilip üstlerindeki kıllar, kesinlikle deriyi inceltmeden tıraş edilir
ve kalın, yine deriden zırh şekli bir şey verilmiş bir şey üstüne dikilir ve metal
çivimsi çıkıntılar eklenir. (Bunlar eklenmese de olur ama eğer sivriyse diken,
yuvarlaksa ya da düzse duraklatıcı görevi görür) Avrupa, Japon ve Moğollar
dahil bir çok halkın zırhı tam bir takım halindeyken Türklerin zırhı sadece
hayati “üst” vücutlarını koruyacak şekilde, genellikle kolsuz (kolları korumak
için kolçak kullanılıyordu) ve ata binmeye engel olmasın diye yırtmaçlıydı. Bu hem
deri hem zincir Türk zırhları için geçerli olsa da zincir zırhların kısa da
olsa kolu vardı ve deri zırhlar genelde kasıklardan aşağı inmezken zincir zırhlar
yırtmaçlı olduğu halde dizlere kadar iniyordu. Zincir zırhların deri zırhlardan
bir farkı da deri zırhların tamamlayıcı parçaları kolçak ve miğferken, zincir
zırhlarda bunlara ek olarak dizçek de kullanılmasıydı. Bu arada kolçak, miğfer
ve dizçek; ayrı bir parça halinde ama genellikle zırhla birlikte, yani zırhla
takım olarak yapılıyordu. Hem metal hem de deri miğferlerin boyun koruması
etrafından sarkan zincirle sağlanıyordu. Manda ve deveye bakalım. Devede de
aynı tıraş olayı var ama mandada yok. Manda derisini kestikten, deve derisini
de tıraş edip kestikten sonra at idrarına yatırıyor ve sertleştirip
kalınlaştırıyoruz. Ama eğer zamanınız yoksa ve acilen gerçek bir deri zırha
ihtiyacınız varsa bulabildiğiniz en kalın kösele derileri kullanın.
Kalınlaştırmadan sonraki işlem ayı ve yabandomuzuyla aynı. Bu arada; bazen deri
zırhların deri kısmı o üstündeki kalın deriler olmadan kullanılır. Ama bu sefer
kasıklara bile gelmez, karnın altında biter ve göbek bölümünde; kalbe kadar
çıkıp onu da koruyan metal bir plaka vardır. Bu plaka metal olmak zorunda
değil: Tahta, kaplumbağa kabuğu filan da kullanabilirsiniz ama genellikle metal
kullanılmış ya da kalkan (bildiğimiz kalkan) o kısma monte edilmiştir. Bu
arada; şimdi aklıma geldi: Köpekbalığıyla aynı sebepten timsah derisinden de
iyi zırh yapılır. Ama kesinlikle yılan ya da kertenkele (Komodo ejderi dahil)
derisi uygun değildir. Onlar kaftandan bile daha ince lan, nasıl zırh
yapacaksın?
Örnek deri zırhlar:
Örnek zincir zırh:
Samuray zırhı:
Türk tipi zincir zırh yapımı: http://www.kemankes.com/makaleler/?yazar=gokmenaltinkulp&makale=102
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder