1-Yılan
Yılanların zehirli olup olmadığını anlamanın bir çok yolu olsa ve bu yollar tıkalı hatta çelişkili de olsa bile bir yılanın zehirli olması, onu yiyemeyeceğiniz anlamına gelmez. Yılanın kafası ve zaten zehirli yılanlarda genelde az et içeren kuyruğunu kestiğiniz sürece bir sorun olmaz. Yılanın zehri sadece dişindedir. Peki, öyleyse neden kuyruğu da kesiyoruz? Ve kuyrukla gövdeyi nereden anlayacağız? Kuyruğunu kesmemizin sebebi şu: Yılan daha başka bir yılan veya zehirli bir omurgasız tarafından sokulduysa, bu zehirler kuyrukta birikir. Genellikle de kısa sürede yok olurlar; ama önlem almaktan zarar gelmez. Yılanın gövde ve kuyruğunu nereden anlayacağınıza gelince; yılanın gövdesi, düzdür; kuyruğu ise konidir. Yani düz yer bitip konik yerin başladığı yer, kuyruğunun başladığı yer oluyor. Bu bazı yılanlarda çok küt ve kısa, bazılarındaysa çok uzundur.
2-Örümcek
Eğer Amazon ormanları ya da Avustralya'da kamp yapmıyorsanız, karnınızı doyuracak büyüklük ve sayıda örümcek bulmak zordur.Amerika kıtası neyse de, Türkiye'de sadece iki tür tarantula var doyurucu porsiyon olarak ve onları da karşılaşıp karşılaşmayacağınız meçhul. Zaten, tarantulalar genelde zehirsiz, daha doğrusu az zehirlidir. Genelde, örümcek büyüdükçe zehrinin etkisi azalır. Mesela bacağı kısa örümcekler, bacağı uzun örümceklere göre daha zehirlidir. Ama; örümcek zehri, ateşle tepkimeye girdiğinde yok olur. Yani örümceği kızarttığınız sürece güvendesiniz. Ancak eğer örümceği kızartmayacak, haşlayacak ya da un haline getirecekseniz örümcek zehri, ısıyla temas ettiği zaman kendini salacaktır. Eğer o imkanınız yoksa, örümceği bir kaç saat bekletmek iyi bir fikirdir. Tuzlu suda bekletirseniz daha iyi olur ama açıkta da bekletebilirsiniz. (Tatlı suda bekletmeyin)
3-Akrep
Bir kere "Zehirsiz akrep" diye bir şey yoktur. (Yukarıda yazmayı unuttum ama zehirsiz örümcek diye bir şey de yoktur. Sadece "zehri insana etki edecek kadar kuvvetli olmayan" akrep ve örümcek vardır. Ama yılanlar için geçerli değil, gerçekten zehirsiz yılanlar var ve zehirlilerin on katı kadarlar hem tür sayısı hem de popülasyon olarak) Bir akrebin zehir derecesini, eğer elinizde akrebin zehrini alıp analiz edebilecek donanım yoksa, tahmin etmek oldukça güçtür. Ama iyi haber şu ki: Eğer akrep kendini sokarak ölmediyse zehirden kurtulmak çok kolaydır. Şöyle ki: Akrebin kuyruğunun son boğumu, ayrıca iğnesinin olduğu ve zehir kesesinin bulunduğu yerdir. Orayı koparmanız halinde zehirden kurtulursunuz. Peki ya, akrep kendi kendini soktuysa? (Eğer ateşin ortasına atarsanız mümkündür, çünkü her hayvan ateşten olabildiğince uzak durmayı tercih eder ve köşeye sıkıştığında da etrafına anlamsızca saldırır) O zaman; yine bir üst maddedeki yakma olayına geliyoruz. Ama; bu kez bekletme diye bir şey yok, unutun onu. Ama haşlama yapacaksanız bir kaç kez farklı kaynar sulara atıp her birinde biraz bekleyin. Eğer un yapacaksanız, o zaman unu kavurmanız gerekecek. Merak etmeyin, dayanma süresini kısaltmaz; aksine arttırır.
4-Kertenkele
Dünya'da sadece iki tür zehirli kertenkele olduğunu ve ikisinin de Avusralya'dan başka yerde yaşamadığını biliyor muydunuz? Ancak bu, her kertenkelenin güvenli olduğu anlamına gelmiyor. Bilimsel olarak zehre sahip olmasa da halk arasında rahatça "zehirli" diyebileceğimiz türler var. Bunların hem yeme halinde zehirleyenleri, hem de ısırarak zehirleyenleri var. Birinci grup, yem olmaktan korunmak için. Ki semenderler için bir başlık açıp, Uzakdoğu'daki dev gibi semenderler hariç zaten her semenderin yenme durumunda zehirleyeceğini belirtmek isterim. Birinci grubun genel özellikleri şunlardır: Vücutları incedir, renkleri parlak ve bazen aykırıdır (kırmızı vs. gibi). İkinci grup ise "kendi iyi ama çevresi kötü" şeklinde. Ağızlarında yaşayan bakteriler, onlara zehirli bir salgı sağlıyor; onlar da bu sayede avlarını ya da düşmanlarını zehirliyorlar. Bu kategori içinde en tehlikeli kertenkele diye bilinen (bir zamanlar öyleydi, en azından halk arasında; bilimsel durumu ve son durumu bilmiyorum) Komodo ejderi ve ülkemizde bol miktarda bulunan, benim de en sevdiğim yerli türlerden biri olan Gökyeşil (Lacerta viridis) ya da Yeşilistan (Lacerta trilineata) var. Bu arada L. trilineata'nın bilinen adları: İri yeşil kertenkele, Balkan yeşil kertenkelesi, Yılan ebesi, Yeşilistan; L. viridis'in bilinen adları: Avrupa yeşil kertenkelesi, Yeşil kertenkele, Zümrüt kertenkele, Yeşilistan, Gökyeşil.
5-Kurbağa
Parlak renk gördüğünüz anda uzak duracaksınız. İribaşları (kurbağa larvaları) zaten yemeyin; devamlı yosun ve pislikle beslendikleri için insan tüketimine uygun değillerdir, kaldı ki bu parlaklık olayını iribaştan anlamak da pek mümkün değil zaten. (Ama kurbağa yumurtaları yenebiliyor sanırım, havyar niyetine)
Sanırım bu kadar.
Yılanların zehirli olup olmadığını anlamanın bir çok yolu olsa ve bu yollar tıkalı hatta çelişkili de olsa bile bir yılanın zehirli olması, onu yiyemeyeceğiniz anlamına gelmez. Yılanın kafası ve zaten zehirli yılanlarda genelde az et içeren kuyruğunu kestiğiniz sürece bir sorun olmaz. Yılanın zehri sadece dişindedir. Peki, öyleyse neden kuyruğu da kesiyoruz? Ve kuyrukla gövdeyi nereden anlayacağız? Kuyruğunu kesmemizin sebebi şu: Yılan daha başka bir yılan veya zehirli bir omurgasız tarafından sokulduysa, bu zehirler kuyrukta birikir. Genellikle de kısa sürede yok olurlar; ama önlem almaktan zarar gelmez. Yılanın gövde ve kuyruğunu nereden anlayacağınıza gelince; yılanın gövdesi, düzdür; kuyruğu ise konidir. Yani düz yer bitip konik yerin başladığı yer, kuyruğunun başladığı yer oluyor. Bu bazı yılanlarda çok küt ve kısa, bazılarındaysa çok uzundur.
2-Örümcek
Eğer Amazon ormanları ya da Avustralya'da kamp yapmıyorsanız, karnınızı doyuracak büyüklük ve sayıda örümcek bulmak zordur.Amerika kıtası neyse de, Türkiye'de sadece iki tür tarantula var doyurucu porsiyon olarak ve onları da karşılaşıp karşılaşmayacağınız meçhul. Zaten, tarantulalar genelde zehirsiz, daha doğrusu az zehirlidir. Genelde, örümcek büyüdükçe zehrinin etkisi azalır. Mesela bacağı kısa örümcekler, bacağı uzun örümceklere göre daha zehirlidir. Ama; örümcek zehri, ateşle tepkimeye girdiğinde yok olur. Yani örümceği kızarttığınız sürece güvendesiniz. Ancak eğer örümceği kızartmayacak, haşlayacak ya da un haline getirecekseniz örümcek zehri, ısıyla temas ettiği zaman kendini salacaktır. Eğer o imkanınız yoksa, örümceği bir kaç saat bekletmek iyi bir fikirdir. Tuzlu suda bekletirseniz daha iyi olur ama açıkta da bekletebilirsiniz. (Tatlı suda bekletmeyin)
3-Akrep
Bir kere "Zehirsiz akrep" diye bir şey yoktur. (Yukarıda yazmayı unuttum ama zehirsiz örümcek diye bir şey de yoktur. Sadece "zehri insana etki edecek kadar kuvvetli olmayan" akrep ve örümcek vardır. Ama yılanlar için geçerli değil, gerçekten zehirsiz yılanlar var ve zehirlilerin on katı kadarlar hem tür sayısı hem de popülasyon olarak) Bir akrebin zehir derecesini, eğer elinizde akrebin zehrini alıp analiz edebilecek donanım yoksa, tahmin etmek oldukça güçtür. Ama iyi haber şu ki: Eğer akrep kendini sokarak ölmediyse zehirden kurtulmak çok kolaydır. Şöyle ki: Akrebin kuyruğunun son boğumu, ayrıca iğnesinin olduğu ve zehir kesesinin bulunduğu yerdir. Orayı koparmanız halinde zehirden kurtulursunuz. Peki ya, akrep kendi kendini soktuysa? (Eğer ateşin ortasına atarsanız mümkündür, çünkü her hayvan ateşten olabildiğince uzak durmayı tercih eder ve köşeye sıkıştığında da etrafına anlamsızca saldırır) O zaman; yine bir üst maddedeki yakma olayına geliyoruz. Ama; bu kez bekletme diye bir şey yok, unutun onu. Ama haşlama yapacaksanız bir kaç kez farklı kaynar sulara atıp her birinde biraz bekleyin. Eğer un yapacaksanız, o zaman unu kavurmanız gerekecek. Merak etmeyin, dayanma süresini kısaltmaz; aksine arttırır.
4-Kertenkele
Dünya'da sadece iki tür zehirli kertenkele olduğunu ve ikisinin de Avusralya'dan başka yerde yaşamadığını biliyor muydunuz? Ancak bu, her kertenkelenin güvenli olduğu anlamına gelmiyor. Bilimsel olarak zehre sahip olmasa da halk arasında rahatça "zehirli" diyebileceğimiz türler var. Bunların hem yeme halinde zehirleyenleri, hem de ısırarak zehirleyenleri var. Birinci grup, yem olmaktan korunmak için. Ki semenderler için bir başlık açıp, Uzakdoğu'daki dev gibi semenderler hariç zaten her semenderin yenme durumunda zehirleyeceğini belirtmek isterim. Birinci grubun genel özellikleri şunlardır: Vücutları incedir, renkleri parlak ve bazen aykırıdır (kırmızı vs. gibi). İkinci grup ise "kendi iyi ama çevresi kötü" şeklinde. Ağızlarında yaşayan bakteriler, onlara zehirli bir salgı sağlıyor; onlar da bu sayede avlarını ya da düşmanlarını zehirliyorlar. Bu kategori içinde en tehlikeli kertenkele diye bilinen (bir zamanlar öyleydi, en azından halk arasında; bilimsel durumu ve son durumu bilmiyorum) Komodo ejderi ve ülkemizde bol miktarda bulunan, benim de en sevdiğim yerli türlerden biri olan Gökyeşil (Lacerta viridis) ya da Yeşilistan (Lacerta trilineata) var. Bu arada L. trilineata'nın bilinen adları: İri yeşil kertenkele, Balkan yeşil kertenkelesi, Yılan ebesi, Yeşilistan; L. viridis'in bilinen adları: Avrupa yeşil kertenkelesi, Yeşil kertenkele, Zümrüt kertenkele, Yeşilistan, Gökyeşil.
5-Kurbağa
Parlak renk gördüğünüz anda uzak duracaksınız. İribaşları (kurbağa larvaları) zaten yemeyin; devamlı yosun ve pislikle beslendikleri için insan tüketimine uygun değillerdir, kaldı ki bu parlaklık olayını iribaştan anlamak da pek mümkün değil zaten. (Ama kurbağa yumurtaları yenebiliyor sanırım, havyar niyetine)
Sanırım bu kadar.
Örümcekler hakkında bir makale yazdım nasıl olmuş acaba? Türkiye’deki zehirli örümcek türleri
YanıtlaSil