Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

2 Ekim 2015 Cuma

Sıkıldım, bıktım...

Biliyor musunuz, iyice sıkıldım artık.

Keşke böyle olsa. Ortada hayat diye bir şey yok.
Belki sonbahardan, ama bu aralar kötü hissediyorum.
Nedenini bilmiyorum...

İstekler, istekler, istekler... Hayaller - hayatlar durumu...

Of... Aslında içimi dökmek istiyorum; ama döke döke içim kalmadı be kardeşim. Daha azıcık dolup hemen dökülüyor.

Son zamanlarda fark ettim; kalbim çok hızlı atıyor. Aslında, ortaokulda bir deneyde zaten normal insanlardan daha hızlı attığını fark etmiştim; ama hissedilir şekilde hızlı atıyor. Korku? Heyecan? Aşk? Üçü de olamaz; ilk olarak, bu hayatta korktuğum fazla bir şey yok. Heyecan? Ne için? Beni heyecanlandıracak en yakın şey, ta seneye olacak doğum günüm. Onun da heyecanını bu günden hissetmem. Aşk? Kime? Ayrıca, uzun zamandır kimseyle görüşmüyorum. Neredeyse düzelmiş kambur yürüme biçimimi geri kazandım.

Neden? Bunu çok fazla sorguluyorum.

Her insanın istek ve şikayetleri olur; peki benim neden hiç bir isteyim kabul edilmeyip, şikayetlerim kaile alınmıyor?

Vücudum üşüyor; ruhumuysa akan kan gibi bir sıcaklık kapladı.

Zorla yutkunuyorum. Belki de hastayım... Ama rahat hareket edebiliyorum; ateşim de yok.

Belki çok abartıyorum. Ama her yolu denedim. Su akar yolunu bulur dedim, her şey daha berbat oldu. İnsan kaderini kendi çizer, dedim; kalemim kırıldı.

Bilmiyorum, bilmiyorum... Bu huzursuzluk bulutlarından kurtulmaya çalışıyorum. Neden, neden? Merak ediyorum...

Titriyorum, üşüyorum... Bu... Bu ne? Ölüm mü? Hayır, sanmıyorum. Bana eziyet etmekten zevk alan hayat; beni öyle kolay bırakmayacaktır muhtemelen.

Sebepler, sebepler... Sebepler sonuçları doğurur. Peki, benim bu halde olmamın sebebi ne? Sorumlusu kim? Ben, asla hayatımı bu hale getirecek bir şey yapmadım. Hatta korktuğum için, belki iyileştirecek şeyler de yapmadım. Hatırladığım ilk anı, mutlu bir andı... Ama geri kalanı hep karanlık ve yalnızlık...

Bu... Bu hissi sevmiyorum.

Artık sıkıldım, maskelerin arkasına saklanıp; kendi hayatımı uzaktan izlemekten bıktım. Başkalarının, benim adıma karar vermesinden ve gereksiz yere yargılanmaktan bıktım.

Bilmiyorum, belki yakında düzelecek.. Belki ölüme dek benimle kalacak.

Nedenini sorgulayıp durdum. Daima iyi biri olmaya çalıştım, kötülüklerden kaçınmaya çalıştım. Ve fark ettiğim her kötülük için, kendi ruhumu idam ettim. Belki de o yüzden bu haldeyim. Eğer, ben de iyilik yerine kötülük yapsam; dilencilere para vermek yerine hırsızlık yapsam, acımasız olsam belki mutlu olurdum. Tek bildiğim, bundan sonra yolumdan dönemem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder