Doğada bu, aslında en kolay işlerden biridir. Zira her tarafımız bunları bulabilecek şekilde çevrili.
Ama; doğada ilkyardımın iki önemli ESAS kuralı vardır:
1- İnanç: Eğer onun sizi iyileştireceğine inanmazsanız, Dünya'nın en etkili ve kanıtlı ilacı bile bir işe yaramaz. Öte yandan sizi iyileştireceğine inandığınız bir şey normalde iyileştirmese bile iyileştirebilir ki tıpta bu duruma placebo etkisi denir.
2- İçgüdü: Doğada hayatta kalmak için en mühim şey, içgüdü. Teknik, bilgi vs. bunlar hikaye; esas olan içgüdü.
Önce en temelden başlayalım;
Yara bandı: Her hangi bir yeşil, geniş yaprak işinizi görecektir. Alın ve yaralı yerinize sarın. (Favorim her zaman geniş yapraklı çimendir) Yalnız bunun yerinde durması için ya sürekli bastırmanız ya da bir şeyle bağlamanız gerekiyor. Ben şehirde kağıt bant kullanıyorum ama doğada deri şeritler işinizi görecektir.
Merhem: Puf mantarı vardır. Onu patlatın. Ağzınızı ve burnunuzu derhal kapayarak kaçın! Sarı-yeşil-mavi arasında değişen (genelde sarı-yeşil olur) toz bulutunun çökmesini bekleyin. İşte o tozlar, merhemdir.
Tendürdiyot: İşte geldik listemizdeki en acı verici maddeye... Ben zorunda kalmasam böyle bir şeyi hayatta yapmam. Neyse... Önce malzemelerimiz:
Tuz
Zeytinyağı
Kül
Karıştırıyoruz...
Hodan/sığırdili/kaldırek |
Gazlı bez: Bu biraz sıkıntı işte... Yosun ya da su bitkilerinden kumaş örüp gazlı bez diye kullanıyoruz. Hangi akla hizmet, ben de bilmiyorum... Ama onun yerine isterseniz benim burada birazdan diyeceklerimi atlayıp doğrudan bir alt madde olan "Sargı bezi"ne geçebilirsiniz.
Böyle görünecek (Temsili) |
Cabomba adlı bu güzide ve Dünya'nın her bir tarafında yetişen su bitkisinden yapılan örgüler de kullanabilirsiniz |
Sargı bezi: Bunun için taze deri lazım. Taze, yumuşak, kurutulmamış, tuzlanmamış vs. Taze deriyi alıp kıl ve tüylerinden iyice arındırıp; sarıyoruz. (Yalnız derinin kuş derisi gibi değil, post gibi olması gerekiyor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder