Kemono Friends tekrar çevrilmeye başlanmış, kaç yıl önce yarım kalmıştı, biri el atmış Allahtan. Tam en sevilen karakterin geleceği bölümde çeviri mi bırakılırdı lan insafsızlar! Ana karakterin bile o kadar fanartı yok.
Ekşi'de tişört insanı vs gömlek insanı diye başlık gördüm de, kanım çekildi. Gömlek neymiş be, tişört varken gömlek giyen mazoşisttir, bunu da buradan çok net söylüyorum. Pantolon, gömlek, kravat... Bunlar işkence aracından başka bir şey değil. İnsanı sıkar, hareket kabiliyetini kısıtlar... Kravat giyerken nefes almayı başarabilen herhangi biri olduğuna da inanmıyorum bu arada. Gömlek yine neyse düğmelerini iliklemek zorunda kalmadığın sürece o kadar fena değil ama pantolonla kravatın şeytan icadı olduğunu düşünüyorum. Bir de ütü denen saçmalık var ki ona hiç girmiyorum. Bırakın giyelim kırışık kırışık işte, çok bir şey fark ediyor sanki. Eskiden kemerlerden nefret ettiğimi sanırdım ama yo, kemerleri gayet seviyorum. Benim sorunum pantolonlarla. Giyeceksin eşofman altını, tişörtü, üstüne de kemeri takacaksın. Kemere bir de kılıç astın mı... Dayanamadım kılıç esprisi yapmadan ahadjaks, özür diliyorum buradan.
Gotoubun no Hanayome'nin animesi çıktığında mangası hiç çevrilmemişti, az önce baktım da neredeyse güncele yetişmişler çeviride.
İnternet öldü mü ölmedi mi kendi de bilmiyor, bazen bir şeyler izleyebiliyorum, bazen izleyemiyorum. Bu arada Kemono Friends'in çevirisine devam ediliyor diye seviniyorum ama onu da ay başından önce izleyemeyeceğim. Aslında muhtemelen sömestıra kadar izleyemeceğim çünkü ebesinin şeyi kadar güncel bölüm birikti. Bunun daha bir sonraki ay çıkacak olanları var. Şunu Elon Musk mı yapıyor, Google mı yapıyor, Mark Zuckerberg hıyarı mı yapıyor kim yapıyorsa yapsın da doğru düzgün bir internetle haşır neşir olalım artık. Hani bu hıyarların AKK'yi kaldırma süresi altyapıyı iyileştirmek içindi? Hiçbir sik yapmadan durdular değil mi yerlerinde?
Kulaklığımın tek tarafı çalışıyor. Sıfır kulaklık böyle çıktı paketten, geri gönderilenleri tekrar paketleyip piyasaya mı sürüyorlar ne yapıyorlar anlamadım ki...
Ateşli silahları pek sevmem ama Supernatural'daki The Colt'a hastayım. Replikasını alabileceğim birkaç yer de buldum ama replika da olsa gümrükte bir sürü sorun çıkar kesin. O değil de adamlar Amerikan tarihindeki tüm karakterleri avcı yapacaklar. Samuel Colt, Eliot Ness. Sırada Benjamin Franklin'in ya da Abraham Lincoln'ün olacağını bekliyorum.
İnternet resmi olarak bugün (evet, bunu da birkaç gündür yazıyorum) öldü. Bir sayfayı on saatte açıyor. Hayırlı uğurlu olsun, bir Fatiha okumadan geçmeyin. Üzerinde "internet" yazan mezar taşı yaptırıp eve koyacağım yakında, o olacak. Hatta modem şeklinde balbal da yaptırabilirim, bu ne lan!
Normalde şivesi olan kişiler şivesiz konuştuklarında aslında şive yapmış olurlar. Bunu bir düşünün siz bence.
Gelenekleri severim. Sadece geleneklere bakarak bir toplumun hayata bakışını, düşünce tarzını ve hatta tarihini anlayabilirsiniz. Tabi toplumların hayata bakışı, düşünce tarzı, muhatap olduğu diğer halklar (dünyanın küreselleşmesi bu durumu iyice karıştırdı) değişince geleneklerin birçoğu kaybolur, daha da fazlası değişip adeta evrim geçirir, eskisiyle alakasız hale gelir ve yeni yeni gelenekler ortaya çıkar.
Yeterince uzun süre gözlük takan insanlar için gözlük vücudun bir parçası, bir organ haline gelir. Gözlük takan birçok kişide gözlemledim bunu (kendim dahil). Uzun süre gözlük takan insanların neredeyse hepsinin gözündeki gözlüğü arama, gözlüğü çıkarmayı unutup duşa girme türünden hikayeleri vardır. Ben ikisini de yaptım bu arada.
29 Ekim'iniz kutlu olsun.
İnternetin ölmesinden sonra bilgisayar da kafayı yedi. Zaten şarjında sıkıntı vardı, geçen yaz tamirciye götürdüm; "pilinde bir sorun yok bunun" deyip şarj aletini değiştirip geri verdi herif. Ama saçma sapan bir pil uyarısı veriyordu, şarj değiştikten sonra da vermeye devam etti onu. Bir de şarjın % kaç olduğunu göstermemeye başladı, sadece şarj olup olmadığını gösteriyordu. Şu anda devamlı şarj olmuyormuş gibi gözüküyor, şarjın az olduğunda olduğu gibi ekran karanlık (parlaklık sonda), şarj edip etmediğini gösteren ışık bilgisayar kapalıyken turuncu, açıkken beyaz yanıyor. Yine gidip tamire vermem gerekiyor. Yok arkadaş adada tamirci falan, bunun için Çanakkale'ye gideceğim, bir de almak için Çanakkale'ye gideceğim. Üstüne vapur da iptal olur, oh çok güzel. Ondan sonra "Devamlı bilgşsayardasın bir de teknolojiyi sevmiyorum diyorsun." Böyle gerizekalı sorunlar oluşturan teknolojiyi niye seveyim lan? Nerede saçma sapan, alakasız, yaşanmamış sorun varsa (teknoloji konusunda) mutlaka bana vuruyor. Bir mod yüklemek için kafayı yemişliğim var, aynı modu kendi bilgisayarına kuran kişi de benim bilgisayara o modu kuramamıştı, en son o da kafayı yemişti bu arada. Bir yürüyün gidin ya! "Pilde sorun yok"muş! Sende sorun yok asıl! Arada bir de kendi kendine kapanıyor bu arada. Yeter ya, ben gideceğim dağ başında, teknolojiden uzak yaşayacağım, bununla uğraşmaktansa video izlemem, gider bütün günümü ormanda gezerek geçiririm! Yeni nesil bilmez, eskiden Oyunlar 1, Kral Oyun falan vardı. Oralarda bir "Bilgisayar parçalama oyunu" vardı. O oyuna çoğu kişi artık ihtiyaç duymuyor ama benim neredeyse her hafta gerçeğe çeviresim geliyor o oyunu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder