Lycoris Recoil'in sonu feci rahatlattı beni. Chisato ölseydi -ki aslında ölmesini bekliyordum- harbiden dayanamazdım bu finale. Ha hikâye açısından muhtemelen daha iyi ve daha tatmin edici olurdu ama şahsen ölmemesinden memnunum. Majima gördüğüm en iyi ve en orijinal anime "villain"larından biri, Japonlar genelde kötü karaktere motivasyon yükleyeceğiz diye ortada bir kötülük bırakmıyor, tersini yaptıklarında da ortaya dümdüz saf kötü, bildiğin şeytanın görse diz çöküp tövbe edeceği karakterler çıkıyor. Bizim günlük dizi kötüleri bile melek kalıyor yanlarında. Gerçi Majima'nın trole kayan tavrını animenin başından beri sevdim ama son bölümde 2. favorim haline geldi. Birincisi, bu animeyi izleyenlerin %99,99999999...unda (küsuratlı vereyim de salladığım anlaşılmasın) olduğu gibi, tabii ki Chisato. Bak bu arada bu şimdi aklıma geldi, Chisato aslında Revy'nin (Black Lagoon'dan Revy) "iyicil" versiyonu gibi. Danmachi de iyice yarrak gibi bir seri oldu çıktı. Bu arada Bell'in öleceğini düşünen, öleceğine inanan üç sezonu -hatta bir yan sezon falan da vardı, dünyanın en kötü spinoffu falan olabilir; onu da sayarsak dört sezonu- götüyle izlemiştir. Dram yapmaya çalışmışsınız ama yemezler. Luffy ölse inanırım ama hikâye bitmeden Bell'i öldürmezsiniz. Ranobede ölse animede yaşamaya devam eder aq haremcisi. Ayrıca sezonun diğer dram yapısı olan "herkesin tek tek kesilmesi" de geçmedi bana. Bu geri zekalılar tek birinin lafıyla malca bir kelle avı başlatmadılar mı kardeşim, e sen bize bu heriflerin arka planını, hayatlarını falan da hiç anlatmadın. Asla bağ kuramadığımız, üstüne "Amk malları." diye sövüp duracağımız şekilde önümüze sunulan tiplerin ölümüne nasıl dertlenmemizi beklersiniz? Nazi subayları veya engizisyoncularla bu tipler arasında benim açımdan hiçbir fark yok. Ulan hatta Nazilerle engizisyoncuların motivasyonlarını biliyoruz hiç olmazsa, kendilerini haklı çıkarıp çıkarmamaktan bağımsız olarak kendilerince ulvi bir amaç peşindeler. Bunlar neyin peşinde belli değil. Ben şahsen "Bu salaklıkla çok uzun yaşamazlardı zaten." deyip geçiyorum. Aslında bu sezon "Ya bir esas kız Ais vardı ona ne oldu?" denmeyi de hak ediyor ama zaten Ais asla sevilesi bir karakter olmadığından (Bak, esas kızdan daha iyi olan yan karakterler anime evreninde boldur ama hayatımda bu kadar da sevilmeyen bir esas kız görmedim. Gerçi nasıl bir karakter olduğunu düşününce şaşırtıcı değil. Hoş esas kız Ais mi yoksa Hestia mı ranobenin yazarı bile bilmiyor bence. Bu ne amk?) pek umursamıyorum. Hestia'ya daha çok sahne süresi ayrılsa daha memnun olurdum ki bu sezon onu da yapmadılar, full zindanda geçti aq sezonu. Der demez de Ais'i kısa süreli bir gördük. Ulan yalnızlıktan, işsizlikten falan şikâyet ettiğimde niye beni göt etmek için bu kadar hızlı aksiyon almıyorsunuz da bu tür durumlarda hiç vakit kaybetmiyorsunuz acaba? Bir de buradan DanMachi karakterlerine sesleniyorum: Cassandra'yı dinlesenize lan, kızın kâhin olduğuna inanmanız için daha ne olması gerekiyor? Manyak mısınız? Hadi ranobeyi okuyanlar "lanetli, ondan" diyor da bu siktiğimin bilgisini animede vermeyince herkesin mal olduğunu düşünmek dışında tam olarak ne yapmamızı bekliyorsunuz? Yapacağınız sezon finalini sikeyim bu arada. Başımıza bir de böyle bir şey çıkardılar. Ulan anime sezonunun olayı zaten bu değil mi, tek sezonu niye ikiye bölüp duruyorsunuz birader? Bir de o canavarcı pezevengi en baştan kesmeleri gerekirdi ama bu bir şônen olduğu için arkadaşlığın gücü falan yapmaları, onun için de o herifin üç bölüm boyunca saçmalayıp karakterlerin başına bela olması gerekiyor; o yüzden şaşırmıyorum.
Bak "Belki satış vardır" diye RedBubble'a bir gireyim dedim, "hesap askıya alındı" uyarısıyla karşılaştım. Neden lan neden? Ne yaptım da askıya aldınız? Bütün tasarımlar bizzat benim, telif yiyecek bir tasarımım falan da yok dizi referansı vs. yapmadım yani, öyle linçlenebilecek şeylere de kaymamaya çalışıyorum. Ya hayır hiç olmazsa 1-2 $ kazanaydım da öyle kapatsaydınız. Bu ne amk? Bu siktiğimin hayatında ne zaman bir işim yolunda gidecek benim ya? Kitap yayımlatırım editör içinden geçer, bir iki tasarım satayım derim hesap kapatılır (Sebebi de yok. Satış olmadığından mı kapattılar aq acaba?), sınava girerim iptal olur (İyi yanından bakarsak sınavda derece de yapsam torpili olanı alacaklar zaten. Ben böyle iyimserliği sikeyim.), bir şeyler bir şeyler... Hayır var olmamı istemiyorsanız söyleyin ulan. Ben de çok meraklı değilim bu dünyaya, sırf elimde tamamlamam gereken bir iki şey ve hâlâ azıcık umudum olduğu için intihar etmiyorum. Ölemiyorum ama yaşamıyorum da. Bu ne aq? İstemeden ülkenin durumunu özetledim ama konu bu değil. Canım sıkıldı gece gece. Zaten bir süredir iyi değilim, kulağımda depresif şarkılarla kendimi yollara vurmaktan başka pek bir şey düşünemiyorum; bir de üstüne bu. Ulan hiç olmazsa teselli edecek bir sevgilim falan olsaydı ya. Ya da ne bileyim yanında saçmalayabildiğim kadar saçmalayıp biraz olsun kafa dağıtacağım bir arkadaşım. Bu arada bir MBTI Youtube kanalının (Şimdi hiç kanal adı vermeyeyim. O kanala bir şey olsun istemiyorum aga. Sırf bir şey olsun istemediğimden ağız tadıyla övemediğim şeyler var lan. Maşallah dediği üç gün yaşamıyor derler ya, hah, ben o değilim işte. Benimkiler üç saati zor görüyor.) ENFP sahibi "Bazı kişilerin yanında INFP'ye dönüşüyorum" demişti, ben de gerçekten samimi olduklarımın yanında ENFP'ye dönüşüyorum. Bu arada şu an saat 03.53. Niye bu kadar yoğun bir depresif saçmalamasyona giriştiğimi anlayabilin diye diyorum. Saçmalamasyon kelimesine laf etmeden önce de bu topraklarda Pompalamasyon diye bir şarkı yazıldığını ve Türkçe hakkındaki fikirlerimi hatırlayın. Türkçe hakkındaki fikirlerimi bilmiyorsanız Ejderin Mührü'nün önsözünde ve Yeni Kelimeler Sözlüğü adlı bölümünde yazıyor.
Şimdi, Türkçede kara yılan, kırmızı yılan ve sarı yılan diye isimlendirilen üç adet güzide kırbaç yılanı türü var. Bilimsel adları sırayla Dolichophis jugularis, Dolichophis schmidti ve Elaphe sauromates. Peki asıl konuya gelirsek ben niye bu üç ifadeyi ayrı yazdım? Zira TDK öyle diyor. Oysa aynı TDK "anlam kaybı durumunda birleştirilir" diyor, buna binaen de günlük hayatta genelde ayrı yazılan çiğköftenin birleşik olduğunu söylüyor. Çiğköfte niye birleşik? Çiğ olan bir köfteyle karıştırılmasın diye. E ulan o zaman bu üçü niye ayrı? Karayılan derken siyah renkli rastgele bir yılandan, kırmızıyılan derken kırmızı renkte rastgele bir yılandan, sarıyılan derken de sarı renkte rastgele bir yılandan bahsetmiyorsak -burada yaptığım gibi- birleşik yazılması gerekmiyor mu? Bak kaya balığı, orman horozu, su yılanı... Bunların hepsinin ayrı yazılmasının bir mantığı var çünkü başka bir şeyden bahsetme ihtimalin yok. E ulan kara yılan yazarsak siyah renkteki herhangi bir yılandan bahsederiz. Bu ne birader? Harbiden ülkenin bütün kurumlarının ama öncelikle bu dil bilmezlerin ciddi bir dönüşüme ihtiyacı var. Bu arada hindistancevizi ve antepfıstığı birleşikken Japon balığının ayrı olması da saçma geliyor bana (ya hepsinin ayrı olması ya da üçünün de birleşik olması lazım) ama hadi o öyle kalıplaşmış deyip geçelim.
Delinin teki. Israrla umut
etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla
kitap* yazdı.
*Ejderin Mührü (ALMAYIN!
Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve
hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha
düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz.
Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım.)
𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى
INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)*
EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik Kaotik nötral
*Üçlü tip teorisinde
kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.
☉♓︎ ☽♌︎ Asc♊︎ ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎
𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer
ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ
埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder