Şu Whatsapp'ın yeni gizlilik sözleşmesi var ya hani? (O değil de bu yazıyı ne zaman yayınlayacağım belli değil, sözleşme bile değişebilir o arada.) Ona en çok itiraz eden, korkan, ne bileyim "Whatsapp'ı sildim." diyenler tuvalete gitmesini bile İnstagram'dan, Twitter'dan duyuranlar. E, senin hayatını takip etmek için Whatsapp'a ihtiyacı yok ki Mark denen hıyarın; hesabına girse görür zaten. İkincisi: Bu herif daha birkaç yıl önce bilgi satmaktan yargılanmadı mı? Whatsapp bunu zaten yapıyordu, sadece yaptığını söylemiyordu o kadar. Eskisiyle arasında tek fark var şu an: Eskiden itiraz edebilirdin, artık "Sözleşmeyi okusaydın ya mal." derler. Geçen yazdığım çip muhabbetiyle aynı bak durum, zaten bu Whatsapp sözleşmesinden*1 korkanlarla Korona aşısıyla çip takılacağını düşünenler aynı kişiler genelde. Bu arada şu aşı ve çip muhabbetine tekrar gelmek istiyorum: Lafa gelince "Biz aşı karşıtı değiliz, korona aşısı karşıtıyız." diyorlar ama argümanları, çiçek aşısı icat edildiğinden beri her aşıya karşı çıkan, her türlü aşı karşıtının argümanıyla birebir aynı. Şu aşı denen şey neymiş, nasıl ortaya çıkmış diye bir açıp okusanız aşı kavramı var olduğundan beri her yeni çıkan aşıya aynı şekilde yaklaşanlar olduğunu görürsünüz ama kime anlatıyorum ki? Konuya dönersek: Hayır yani siz Whatsapp'ı gizlilik elçisi, ne bileyim devlet sırlarının konuşulması için tasarlanmış bir uygulama falan mı sanıyordunuz da bu kadar şaşırdınız? Ulan ayrıca özel hayatına o kadar meraklıysan niye her haltı Twitter'dan, İnstagram'dan paylaşıyorsun? Şayet "Nude"*2 gibi konulardan endişeleniyorsanız, sözleşmeden önce endişelenmeniz gereken çok daha başka şeyler var demektir. Bu arada Line kullanın Line (Line Messenger); Telegram, Bip vs. diyorlar ya sagjsakasd. He, onlar çok farklı; hiç bilgileri saklamak, gerektiğinde devlete teslim etmek gibi şeyler yapmıyorlar jadgjadsgja. Telegram İncil'e, Bip Kuran'a, Line Kojiki'ye el basmış "Öyle yapmayacağız." diye ahGJAJG. Devlete teslim demişken, şu "Türkiye'de temsilcilik" muhabbeti var ya hani; en son Tiktok açtı? O bütün ülkelerde vardır ve sebebi şudur: Devlet uygulamaya "Şu, şu hesaptan böyle bir paylaşım yapmışlar; kimdir bu?" dediğinde herifin IP'si ve her türden bilgisini devlete teslim etmek için. Normalde suçla (özellikle de terör ve siber suçlarla) mücadele için ortaya konan bir şeydir ama günümüz dünyasında (Sadece Türkiye'de de değil üstelik ama bizimkilerin bunu abarttığına ve abartacağına şüphe yok) devletin hoşuna gitmeyen her şeyi susturması için yasal bir yol olarak kullanılır, bir de özelleştirilmiş reklamlar sayesinde daha çok kazanmak için -ki yeni Whatsapp sözleşmesinin olayı da bu zaten.
*1: Ki ben bir süre Whatsapp'a girmediğimden sözleşme karşıma çıktığında muhabbetlerden haberdardım, okudum; nereye kaydolursan, ne indirirsen üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri imzalatıyorlar zaten. O okumadan "Okudum ve kabul ediyorum." kısmına tıkladığınız program kurulumlarında da aşağı yukarı aynı şeyler yazıyor. Zaten günümüzde her yerden her türlü izni alabilirler, ne özel hayatı Allah aşkına ya? İnternet çağında özel hayat diye bir şey kalmadı artık, dağ başında, teknolojiden uzak yaşarsan o başka.
*2: Bu da tam bir "sik ile düşünülmüş kelime" ha. Ama bulamadıklarından -zira penis denen şey kendi çalışırken beynin çalışmasına engel olur; bende var, oradan biliyorum- ithal etmişler. "Çıplak resim/çıplak foto" dersen sapık olursun, "nude" deyince romantik oluyorsun, özlemiş sevgili oluyorsun. Sikerim böyle işi ama. (O değil ben niye bu kadar gaza geldim ki lan durduk yere?)
Bir düzeltme yapmam gerek, geçen yazı hakkında: Sümer mitolojisinde hiyerarşi ve diğerlerinin hükümdarı olarak görülen biri varmış; ama onun haricinde dediklerim doğru. Sözel (Hadis, Talmud vs.) ve geleneksel şeyler dışında -ki şu an bütün İslam dünyasına Cahiliye devri geleneklerinden bazıları İslam Hukuku olarak yutturulmuş durumda- Sümer mitolojisi ve İbrahimi dinlerde ortak olan şeylerin hepsi farklı mitolojilerde/inançlarda/kültürlerde de var. Hazır bu konuya gelmişken iki tavsiye vereyim: Birincisi beni çok ciddiye almayın, raporlu deliyim ben. İkincisi: En güvendiğiniz kaynakları bile bir araştırın, başka şeylere bakın. O yüzden ara ara araştırma konusu vs. veriyorum zaten.
Batı Medeniyeti denen şey arak üstüne kuruludur; ama sadece bu kadar olsa şu an dünyayı (fiziksel olarak olmasa da) ele geçiremezlerdi. Önce ne dediğimi açıklayacağım: Barut Çin'den, hatta ateşli silahlar da Çin'den. Kağıt ve mürekkep yine Çin'den. Onluk sistem -ki şu an dünya ordularının temel yapıtaşıdır- Hunlardan, hatta tam olarak Mete Han'dan. Matbaa da Çin'den bu arada. Bomba ya Çin'den ya da Moğollardan, tam hatırlamıyorum. Şimdi de neden bu kadar olmadıklarını: Avrupalıların, özellikle de Rönesans ile Sanayi Devrimi arasında en iyi yaptıkları şey geliştirmeydi. Kendisine gelen teknolojiye bakıyor ve onu geliştirip çok daha sorunsuz, işlevsel ve günümüzdekine yakın hale sokuyor. Yani şöyle: Şu an Türk ordusu Mete Han'ın sistemini kullanmaz, Almanların sistemini kullanır. Hakeza 1. Dünya Savaşı'nda Çin tüfekleri değil Fransız tüfekleri kullanılmıştır. Matbaa zaten Çin'deyken aslında her harf için ayrı ayrı yapılan kaşeler gibi tuhaf bir durumdaydı, günümüzdekiyle alakası yoktu. Yani şöyle oluyor: Avrupalılar, doğu medeniyetinin icatlarının üstüne çöküyor ama çökmekle kalmayıp geliştiriyor ve gerçekten eskisiyle alakasız, adeta yeni bir şey haline getiriyor. Hemen görsel koyuyoruz:
Üstteki, Çin'in orijinal ateşli silahı. Alttakiler ise Avrupa tarafından geliştirilmişe göre yapılan daha uzak versiyonlar. E şimdi ortadakini tasarlayan kişi "Bunu ben icat ettim." dese haksız mı? Bence haklı, orijinle alakası yok çünkü. Peki üsttekiyle mi dünyayı ele geçirebilirsiniz alttakiyle mi? Zamanında Moğollar yayla (evet, kılıçla değil; daha önce de dedim: Kılıç tarih boyunca daima elit askerlerin, yani şövalye, alp, yeniçeri, samuray, komutan vs. tayfasının, soylular, hükümdarlar ve zenginlerin silahı olmuştur; Moğol ordusunun esas silahları da yay ve kargıydı.) ele geçirdi be, senin doğru düzgün taktiğin ve yeterince askerin varsa sopayla bile ele geçirirsin ama konumuz bu değil tabii. Şayet Avrupa bunu böyle bıraksaydı (Onlara gelene kadar yine biraz gelişmiş, değişmişti ama konu bu da değil) bugün bütün dünya Avrupa menşeli bir medeniyete sahip olmazdı.Etrafımız dijital yayın platformlarıyla sarılmış durumda. Yanlış anlaşılmasın, bu kötü bir şey değil; bilakis iyi bir şey. Bizim ülkede internet konusunda rekabet olsaydı (Başka firmalar da TT altyapısını kullanırken "TT tekel değil artık" demeyin bana.) şu an böyle bir durumda olmazdı ülke interneti. Neyse; ama bu platformların hepsi ücretli olduğundan (E, ücretsiz olsa verini satacak. Ücretliyken bile satıyor olabilir.) insanları üç farklı yoldan birini seçmeye itiyor, tabii eğer sırf bir şeyler izlemek için her ay fatura öder gibi 80-90 TL (Kur artışıyla onun artacağı da kesin ama kur azalırsa azalacak mı orası belli değil.) ödeyebilecek bir bütçeniz yoksa ki dünya nüfusunun %80'inin yok. Bu üç farklı yol şunlar:
1. Bir ya da ikisine ücret öde, geri kalanını korsan sitelerden izle.
2. "Ben kapitalizm karşıtıyım." ayağına her şeyi korsan sitelerden izle.
3. Sadece ücret ödediklerinle yetin ve devamlı başında reklamları, farklı platformlardaki yapımları övenleri, aklını çelmeye çalışanları falan görmezden gel; tabii öyle bir şey mümkünse.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder