Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

2 Ocak 2021 Cumartesi

Ejderha ve Mühür ~ 28,1. Bölüm: Eller (2)

Diğer Bölümler İçin

Bir süre kapılardan girip girmemek konusunda çekince yaşadım, sonunda sadece her birini açıp içine bakmaya karar verdim. Tepesi nergis işli ilk kapıyı açtığımda alevlerle kaplı bir yerde simsiyah bir tahtta oturan ve sıkıntıyla oflayan birini gördüm. Açılan kapı bir an sonra içindeki alevlerle yok oldu. Meşe palamudu işli kapıyı açacaktım ki rüyam sanki kağıtmış gibi katlanıp devrildi ve ben kendimi bir tahtta, başka bir tahtta oturan tanıdığım birinin karşısında buldum. Her ikimizin tahtı da kayın ağacından yapılmıştı ve başımızdaki otağ altın duvarlardan müteşekkildi. Karşımda duran kişi son gördüğüm kadar öfkeli olmayan dip dedemdi.

Kam Erlik: "Birileri müdahale etmeden konuşmak istedim. Fazla vaktim yok, fark edildiğim anda yaka paça atılırım."

"Konuşacak ne var ki? Neden dirilmekle bu kadar ilgilendiğini mi söyleyeceksin?"

Kam Erlik: "Aslında dirilmeye çok da ilgim yok, ölümün bilgeliğiyle zamanımı bekliyorum. Berzah mıymış neymiş, ondan işte; onun yerine direkt beni Tamu'da yaksalardı daha memnun olurdum. Neden kızgın olduğumu mu soruyorsun?"

"Evet, onu."

Kam Erlik: "Abim Kam Teñri, Umay Ana'nın kutsamasıyla doğdu; amcakızım Kam Aysu ise bir kutsamaya sahip olmasa da kam olarak doğdu. Aslında başlangıçta umurumda değildi, biliyor musun? Ne bir kutsamaya sahip olmamam ne de kam olarak doğmamış olmam umurumda değildi. Zaten dedem, insanların Bilge Salçuk dediği ama bize Salçuk Teñri diye hitap ettiren dedem, kendi varisi olarak abimi bellemişti bile. Annem de babam da beni sevdi, Gökçen de beni sevdi. Sizin Ozan Gökçen dediğiniz dünyada en çok sevdiğim kişi ile aynı obada büyüdük, Bayındır obasının tekiydi. Ozan Gökçen... Hâlâ en sevdiğim kişi, ona karşı yaptığım bütün hatalardan sonra kafamı kesip elime verse haklı olurdu ama bunun yerine beni sevmeye devam etti."

"Eee, sorun ne o zaman?"

Kam Erlik: "Bacım Kam İlay da Bay Ülgen'in kutsamasıyla doğdu. Başta bunu da umursamıyordum ama büyüdükçe sanki önemsizmiş gibi hissettim. Babam kamdı, iki kardeşim en yüksek iki tinin kutsamasıyla doğmuştu; benimse hiçbir kayda değer özelliğim yoktu... Ozan Gökçen'i evlenmeye nasıl ikna ettiğimi bile hâlâ merak ediyorum. Kalıp uzun uzun sohbet etmek isterdim ama hissediyor musun?"

"Evet, biri geliyor."

Kam Erlik: "Başka bir zamana bırakmak zorundayız sanırım, sadece bu kadarını bilerek ben bile kendimi haklı görmezdim."

Yüzüme vuran hafif gün ışığıyla uyandım, Kyouka hâlâ uyuyordu. Atam Kam Erlik'in sesinde hüzün vardı ama onun da söylediği gibi sadece bu kadarı intikam isteğine uyuşmuyor. Uyuşmuyor mu ki? Ben neden dünyadan nefret ediyorum, daha kötüsünü mü yaşadım? Kafamı karmakarışık ve beni kendimle çelişkide bırakıp gitmekten herkes amma zevk alıyor. Bunu yapmayan tek kişi şu an yanımda uyuyan aşırı sevimli kız... Demişken, hem kendi torunları olan bizler hem de kovulmuş meleğin teki tarafından "ayaklı kibir" olarak tanınan atam Kam Erlik'in eşiyle ilişkisinin benle Kyouka'nınkine az da olsa benzer olmasını hiç beklemiyordum.

Diğer Bölümler İçin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder