Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

16 Aralık 2015 Çarşamba

Neden Avrupa Birliği saçmalığı için çırpınmaktan vazgeçip Asya Birliği'ni kurmalıyız?

Yetkililer, size sesleniyorum! Bir Asya Birliği kursak, Avrupa'ya aman diletiriz. Yeni nesil Attila Han'lar oluruz. Neyse... Şimdi; neden bunu yapmalıyız?

1. Avrupa ve Amerika'nın her alanda en büyük rakibi olan Çin'i kendi safımıza çekebiliriz.

2. Rusya'ya bağlı özerk bölgeleri devlet kabul edip Asya Birliği'ne alarak, Rusya'yı daha beter çıldırtabiliriz.

Şimdi; bu iş nasıl olacak? Rusya'ya bağlı özerk bölgeler var; ve tahmin edilebileceği gibi bunlar Rusya'nın Asya bölümünün çoğunluğunu oluşturuyor. Burada bir parantez açarak, Rusya'nın Avrupa devleti olduğunu iddia etmesine rağmen Avrupa kıtasında kalan bölümü neredeyse bizim Batı Anadolu'yla aynı boyda. Asya bölümünde özerk bölgeler diyorduk. Özerk bölgelere bağımsız devlet gibi davranarak; onları kışkırtabilir ve Rusya'yı çileden çıkarabiliriz.
Rusya'ya bağlı Türki özerk devletler şunlardır:
Başkurdistan
Altay cumhuriyeti
Dağıstan
Karaçay-Çerkesya (Türk-Çerkes ortak özerk bölgesi)
Saha cumhuriyeti (Yakutistan)*
*Hani Tarih'te Saka Türkleri vardı ya, hatırlarsınız. Osmanlı'nın su taşıyıcıları olan sakalardan bahsetmiyorum yalnız. İşte o Saka Türkleri günümüzde Saha cumhuriyeti veya Yakutistan olarak adlandırılan özerk bölgede yaşıyor ve Yakutça denen bir lehçe konuşuyorlar. (Dil olan değil, dil terimi olan lehçe. Azericenin Türkçenin bir lehçesi olması gibi)
Tataristan
Tuva cumhuriyeti
Çuvaşistan
Altay krayı
Astrahan oblastı (Farklı etnik kökenler bir arada ama nüfusun çoğunluğu Türki milletler. -Resmiyette her Türki millet ayrı olarak alındığı için en çok Ruslar gözüküyor ama şöyle basit bir hesaplama var:
Ruslar %69,69
Kazaklar: %14,21
Tatarlar: %7,02
Azeriler: %0,82
Avarlar: %0,42
Nogaylar: %0,45
Türkmenler: %0,21
Astrahan tatarları (Normal tatarlardan farkı ne bende bilmiyorum): %0,20
Çuvaşlar: %0,12
Türkiyeliler: %0,11
Özbekler: %0,1
Kumuklar: %0,14

Ruslar'ın altında verdiğim tüm ırklar Türk ırkları. Topluyoruz; kaç etti? 23,8. Fail oldum. Neyse; moral bozmak yok.

3. Dini (İslami ve Mistisizm), milli (Türki) ve dilsel (Ural-Altay) birliktelik kurabiliriz.

Mistisizm'i biraz açayım. Mistisizm dediğim şey, evrende her şeyin bir ruhu olduğuna inanan her din. Yani; Türklerin ve Moğolların eski dini Gök Tanrı dini diye de adlandırılan Tengricilik, Hindistan'ın yaygın dinleri Hinduizm ve Budizm, Japonların milli dini Şintoizm'i içine alıyor bu mistisizm dediğim şey. E, ama Asya bunlardan ibaret değil. Arap ülkeleri ve İran da var. Ayrıca, günümüz Türk devletlerinin çoğu Müslüman. Yani, İslami birlik de kurabiliriz.
Milli yani Türki dedim. Neden Türki? Öncelikle; soydaş ve yarı-soydaş olduklarımızı yanımıza çekebiliriz. Soydaş olduklarımız zaten diğer Türk halkları. Yarı-soydaş diye kimlere dedim? Bizi kardeş kabul eden (Ki benim de onları Türk halkı kabul ettiğim) Koreli ve Japonlara ve Cengiz Han'ın torunu olduğumuzu düşünen Moğollara. (Ciddi ciddi böyle düşünen Moğollar var). Bu arada; fark ettiniz mi bilmiyorum ama; Avrupa'da Hristiyanlık en yaygın olmasına rağmen, ben burada hiç Hristiyanlıktan bahsetmedim. Avrupalı devlet ve milletler, Asyalıları Hristiyanlaştırmaya çalışmıştır; ama pek başarılı oldukları söylenemez. Ha, bu arada; yıllardır savaştığımız Çin'le nasıl bir anda kan kardeşi olacağız? O konu üzerinde hala düşünüyorum.
Dilsel birlikteliğe gelince; Asya'da konuşulan üç tane dil ailesi var: Çin-Tibet Dil Ailesi, Ural-Altay dil ailesi ve Hami-sami dil ailesi. Hami-Sami dil ailesi; Arapça ve İbranice'yi içine alan ve bizim de pek yabancı olmadığımız bir dil ailesi. Çin-Tibet dil ailesini açıklama gereği duymuyorum. Ural-Altay dil ailesini ise Ural ve Altay diye iki kola ayırmak mümkün. Ural kolunda Fince ve lehçeleri var bir tek. Altay kolunda ise tüm Türkçe lehçeleri, Moğol dilleri, Tunguz dilleri ve Japonca ile Korece var. Kimi araştırmacılar Japonca ve Korece'nin Ural-Altay'a bağlı olmadığını, tamamen ayrı ve kendilerine özgü bir dil grubunda olduğunu söyleseler de; buna ısrarla karşı çıkıyor ve arttırıyorum. Japonca ve Korece'yi, Altay dil ailesinin Türk dilleri bölümüne dahil ediyorum. Şimdi diyeceksiniz ki, koskoca araştırmacı mı bilecek sen mi? Bir kere; bu sadece benim iddiam değil. Aynı tezi savunan bir çok araştırmacı da var. Ama benim de kanıtlarım var. Öncelikle, Korece'deki ses değerleri. Korece'de; başka dillerde eşine zor rastlanır, Türkçe'yle neredeyse aynı bir I sesi vardır. (Ama Eu diye yazılır. Eu'yu Türkçe olarak ama iç içe geçirerek, bir anda söylemeye çalışın. Başta Û'ya benzetebilirsiniz ama zamanla I'ya dönüşeceğini göreceksiniz.) Ayrıca, Korece'de yine eşine zor rastlanır bir Ñ (NG) sesi vardır. Eski Türkçe'ye (Osmanlıca değil, Hunca, Göktürkçe gibi) hakim arkadaşlar demek istediğimi anlayacaktır. Türkçe ve Korece'de, eşine zor rastlanır bir Ñ sesi vardır. Aynı ses diğer Ural-Altay dillerinde bulunmaz ya da farklı bir formda bulunur. (Moğolca'da da vardır ama daha farklı bir diyalektiğe sahiptir). Bunun dışında Kore heceleme sistemi, Türkçe'yle neredeyse aynıdır. (Her sesli harf bir hece olacak şekilde; ancak Tteok gibi bir şey de tek hecelidir. Çünkü EO tek bir harfle yazılıp Ô'ya benzer bir ses taşır.) Daha sonra, Korece ve Türkçe'de olan sesler neredeyse aynıdır. Ancak Türkçe'de olup Korece'de olmayan Z sesi ile Korece'de olduğu halde yazılamayan ve S diye yazılan Ş sesi istisnadır. Dağıttım iyice, Japonca'ya gelelim. Japonca'nın kelime, yüceltme ve cümle kurma mantığı Türkçe'nin birebir aynısıdır. Bu kadar netim bu konuda. Biz bunları daha daha önce köpek balığıylan anlattık, guşlan anlattık... Şaka ve gönderme bir yana, gerçekten daha önce bu konuda bol bol başınızı şişirmiştim.

4. Avrupa'nın Pis Adetlerine Karşı Asya Halklarının Kültürel Özdeşliği!

Öncelikle, Avrupa ve Asya kültürü çok uzak. Arada resmen Kaf dağı var! Hangisi olduğu önemsiz, tüm Asya halkları eve (ya da çadıra) ve mabetlere ayakkabısını çıkararak girer. Bu İran'da da böyledir, Arabistan'da da böyledir, Moğolistan'da da böyledir, Kore'de de böyledir, Hindistan'da da böyledir, Çin'de de böyledir, Japonya'da da böyledir... Ama Avrupalılar ne yapıyor? Tüm gün dışarıda dolaştığı ayakkabısıyla eve giriyor. (Bana hiç öyle onlar ev ayakkabısı kullanıyorlar muhabbeti yapmayın. Her şeyden önce Avrupalı dediğin insana o zor gelir, ikinci olarak diziler, filmler bir yana; çekilmiş videolarda görüyoruz.)

5. Avrupa'nın misyonerliğine karşı öz benlik bilinci!

Avrupalı dediğimiz puştlar, nereye gitse kültürünü yok etmeye çalışıyor. Kore, Japonya, Çin, Moğolistan... Hepsi bundan nasibini aldı ve günümüzde de aynısını Türkiye'de yapıyorlar. Ama; Avrupalı'nın kültürünü yok etmeye çalıştığı Asya milletlerinde şunu görürsünüz: Öz benlikleri hala yerli yerindedir. Mesela İngilizler, Japonları pirinç yerine ekmek yemeye alıştırmaya çalışmışlardır. Ne oldu sonuçta? Hala Japonya'da en popüler yemek pirinç pilavı. Hindistan yıllarca İngiliz, Fransız sömürgesinde kaldı; ama onların adetlerini taklit etmedi. Hala eski kültürlerini koruyorlar. Çin, Moğolistan, Kore... Hepsi Avrupalılarca "düzeltilmeye" çalışıldı; ama sonunda onlar Avrupalıları "bozguna uğrattı." Sıra bizde, zaten bilirsiniz. Etli çiğ köftenin yasaklanması, kokoreç, midye dolma gibi şeylerin yasaklanması... (Ki kokoreç de midye dolma da yemem. Ama sonuç olarak kültürümüzün bir parçası) Ve sonuç olarak, ne kaldı bize? Temel mantığı kokoreçin kıymayla doldurulması olan sosisi dayatıyorlar. Sosis yemeyin demiyorum, ben de sosisi çok severim. Burada objektif bir gözlemci olarak bulunuyorum.

6. İngilizce saçmalığına son verip, yeni bir ortak dil seçebiliriz.

Ben Türkçeyi öneriyorum ama hangi lehçe olacağına karar veremedim. Şimdi, neden Türkçe? Çünkü; Anadolu'dan başlayıp Çin'e kadar yayılmış bir Türk devletleri sırası var. Yani Orta Asya'nın hakimiyeti hala Türklerde. Arapça, Hintçe, Çince ve Farsça... Bu saydığım dört dil; Asya'da en çok konuşulan dillerden. Ve dördü de Türkçe'den bariz şekilde daha zor. Korece ve Japonca var; onlar da yine Türkçe'den biraz daha zor ama diğerlerinden nispeten kolay. (Ve iddia ediyorum, İngilizce'den bin beş yüz kat daha kolay!) Sonuç olarak, Asya dilleri arasında en kolayı yine Türkçe.

7. Vizesiz seyahat!

Zaten halihazırda Asyalı devletlerin çoğu birbirine vize uygulamıyor. (Ha ama kardeşimiz dediğimiz burnumuzun dibindeki Azerbaycan bize vize uyguluyor, o ayrı bir konu). Neyse; eğer Asya birliğini kurarsak, Asya içinde özgürce dolaşabiliriz! Aynı Avrupa'dakiler gibi. (Dedi Asya turu yapmayı kafasına koymuş olan Erdem)

8. Ortak Savaş!

Şimdi, Rusya'yla içinde olduğumuz hali düşünün. Sadece Türki devletler, Çin ve Japonya'nın desteği bile Rusya'yı alt etmemize yeter. Zaten Pakistan dünden razı, o koşa koşa gelir.

9. Çıkabilecek sorunlar.

Sorunları unuttum sanmayın.

a. Eskiden beridir kanlı-bıçaklı olduğumuz Çin'le bir anda aynı masaya oturacağız. (Ha, Fransa ve İngiltere gibi. Yani çok büyük sıkıntı değil. Hem bizim kültürdaşlığımız onların yüzyıl savaşlarına bin basar!)
b. Pakistan'ı alırsak Hindistan, Hindistan'ı alırsak Pakistan'ın küsme ihtimali.
Evet, Pakistan ve Hindistan hala Keşmir konusunda bir anlaşmaya varamamışken; ikisini birden almamız mümkün ama kavga çıkarabilirler. İkisini de almazsak ikisini birden küstürürüz. Çık işin içinden!
c. Her devletin öyle koşa koşa gelmeyeceği
Özellikle büyük ihtimalle Çin direnecektir.
d. Rusya özerk bölgelerini devlet kabul edip aldığımızda, Rusya nedeniyle onların Asya Birliği haklarından yararlanamama ihtimali. Veya Rusya'nın iç işlerimize karışıyorlar deyip Amerika ve Avrupa'yı üzerimize salma ihtimali.
Her iki durumda da kötü.
e. Ortak dil olarak Türkçe'yi herkesin kabul etmemesi ihtimali.
Özellikle Moğollar bize ne Moğolca olsun diyebilirler. Ya da Çinliler ortak dili Çince yapmazsanız gelmem diyebilir.
f. Şayet ortak dilin Türkçe olması konusunda mutabakata varılsa dahi, hangi lehçe olacağı sorunsalı.
Şimdi Günümüz Türkiye Türkçesi yapsak, Türkmenler ile Azeriler küser. Azerice yapsak bu kez Araplar ile Kazaklar küser. Kazakça yapsak Tatar ve Türkmenler küser. Türkmence yapsak Türkiye ve Kazaklar küser. Acaba direkt Göktürkçe'yi ya da Hunca'yı diriltip o mu yapsak?

VELHASIL KELAM

İlla Change.org'da oylama mı başlatayım? İlla MİT'e sızıp üst kademelere dek çıkarak mı yaptıralım bunu?

ÖNEMLİ:

Ondan önce, eğitim sistemi denen ama ortada ne eğitim, ne de sistem olmayan düzen yok edilmeli; her bir parçası yakılıp külleri Ganj nehrine dökülmeli. Sonra da içinde hem eğitim, hem de sistem olan ve öğrencilere yarış atı değil, insan muamelesi yapan bir düzen kurulmalı.
Ben çektim başkaları çekmesin! Bu saçmalık daha fazla devam ederse MEB'e karşı isyan düzenleyip, MEB'den bağımsız kendi okulumu kuracağım!

Zaten; soyumun (Çocuğumun çocuğunun... Kıyametteki en son akrabasına dek) MEB, kapitalizm, komünizm denen üç saçmalıktan tamamen uzak durmasını isterim. Ben çektim onlar çekmesin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder