Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

24 Nisan 2021 Cumartesi

Durum Raporu Yazmaya Niyetlenmiştim ama Nasıl Dolduysam Kütle Uzunluğunda Paragraf Oldu. O Zaman Fuzulî'den Geliyor: Şikayetnâme

Bizim ülkede çok ilginç bir özellik var. Bir şeyin kötü olduğunu söyleyince anında "Eldeki bu ne yapalım", "Hiç olmayanlar da var", işte "Şükret, şükret..." şeyi devreye giriyor. Niye bizim millet hep alttakine bakıyor onu da çözemedim. Lan biraz üsttekine bakıp "Biz niye böyle yapamıyoruz?" desen sorun kendiliğinden çözülecek zaten, "Sorun var ama ne yapalım?" Lan düzelt! Sen kendi sorununu düzeltirsen o bakıp şükrettiklerin de daha üst kademeye çıkacak zaten. Ortadoğulu zaten ezelden beri "Vay şerefsizler, bunu bize nasıl yaparsınız?" kafasında, 9. yy.da Yemen'den çıkmayan adam kuraklık için Habeşli Yahudileri suçluyordu mesela. Türkler de gaza gelmeye müsait, bir kıvılcım tutuşturacak biri olunca takip eden, destek veren ama kendileri kılını kıpırdatmayan, "Ne yapalım?" kafasında bir millet ezelden beri. Göktürkler için o kıvılcımı yakan Kür Şad idi, Türkiye Türkleri için Atatürk, Özbekler için Timur... Eh, en eski zamanlardan beri cesaret gösterip mücadele ateşi tutuşturmuş bir avuç lideri izlemek dışında bir şey yapmayan, sinir de olsa, rahatsız da olsa, kanı kavrulsa, yüreği dağlansa da harekete geçmeyen bir milleti alıp yandaki köye "Sizin yüzünüzden tarlalarımız kurudu günahkâr ibneler." diye baskın yapan adamların arasına atarsan ne olur? Ölünün kûru olur, aha da bu olur. "Lan şöyle bir sorun var, düzeltelim." deyince "Sorun morun yok."tan "Allah öyle yaratmış."a varan bir skalada acayip acayip, hiç bir işe yaramayıp bir de sorunu fark eden, sorundan rahatsız olan kişinin (birinin bir sorundan rahatsız olmaması da acayip ya neyse.) sinirini oynatan cevaplar alırsınız. Arada mutlaka "Sen de şöyle yap o zaman." diye sözde çözüm (!) önerileri de gelir. Lan ben niye bir şey yapıyorum, sorunu düzeltseniz kimsenin ek bir şey yapmasına gerek kalmayacak zaten. Bana akıl vereceğinize soruna sebep olanlara akıl versenize? Sorun var, ben değilim sorun, alo. Batı'yı hiç sevmediğimi zaten biliyorsunuz; ama herhangi Avrupa ülkesinde "Çok gürültü var." diyene "Kulak tıkacı tak." diyen birini muhtemelen kazığa oturturlar. Zaten Vlad Tepeş ile cadı avlarından alışkınlar, malzemeler duruyordur depoda (Koskoca Avrupa'ya da emekli yazlığı muamelesi yapmazsın ya.). "İnternet yavaş, kesiliyor, var mı yok mu belli değil." El-cevap: "Hiç olmayanlar da var." Lan sorun bu mu sence? Ayrıca böyle yarım yamalak olmasındansa hiç olmasın daha iyi. "Niye süt bu kadar pahalı lan?" El-cevap: "Şükret, şükret. Onu bulamayanlar da var." Lan şükür böyle bir şey değil. "Her durumda şükredenlerden et bizi." Etme ulan! Ne geldiyse başımıza taş yese şükredenlerden geldi zaten. Lan Allah rızası için şu kitabı aç bir bak, nerede yazıyor ulan "Hiçbir sorundan bahsetmeyin, her halta şükredin, öyle odun gibi yaşayın." diye? Zenginlerin ayrı Kuran'ı var da orada mı yazıyor? Hadi Nihat Hatipoğlu'na falan sormak kolayına geliyor hükmü bir yerden ediniyorsun, lan hiç olmazsa birkaç peygamber kıssası dinle ya. Neredeyse isyan aşamasına gelen peygamber var ulan, sen kimsin? Şu siktiğimin sorunlarını düzeltsene şükredip durmak yerine? Kardeşim sen tespih böceği misin? Tilki misin? Tavuk musun ulan? Senin görevin her sike şükretmek değil, o yaptığın hayvan-insan ayrımı var ya? Hah işte, hayvanların görevi devamlı şükretmek. Senin görevin şu sorunları düzeltmek, düzeltemiyorsan belirtmek ulan. Adamı dinden imandan çıkarmayın. İki etti bak. Hazır "dinden imandan çıkarmak" demişken, bizim mahalledeki camide bir müezzin var. Ama herif ezan mı okuyor uzun hava mı atıyor belli değil. Hani "İnsanları nasıl ezandan, camiden, namazdan soğutup dinden imandan çıkarır, ezana, selaya küfretme aşamasına getiririz." diye düşünüp özellikle uğraşsan böyle okumazsın. Hoparlörü bilmem neyi son ses açıyor, saçma yerlerde kesintiler, garip garip aralar... Ezan bitti mi bitmedi mi anlayamıyorsun. Hele E'leri, A'ları bir uzatışı var, bazen ezan okumuyor da sadece (Allah affetsin) böğürüyormuş gibi geliyor. Zaten makam falan da Hakk getire (Çünkü bunun kendi kendine getireceği yok, belli.), arada başka makama tuhaf geçişler. Remiks mi yapıyorsun lan, neyin peşindesin? Oraya çıkıp her şeyi son ses açıp bağırılacaksa ben de yaparım, sana ne gerek var doğru düzgün okumayacaksan? Lan ezan dediğin şeyin insanı ibadete davet etmesi gerekiyor, bu herifin okuduğu ezan demeye değil bin şahidin, bizzat melaikenin tümünün şahitlik etmesi gereken şey insanı dinden imandan çıkarıyor. Üç etti. Ezana küfredeceğim bir gün dalgınlığıma gelecek, böyle müezzin mi olur lan? Hişşş, komplo teorisyenleri, alın size konu: Bu müezzin ne sizce? Yahudi? Ateist? Rotchild? İngiltere kraliyet casusu? Şeytanın elçisi? Bill Gates'in adamı? Çünkü dedim ya, "İnsanları nasıl ezandan, namazdan, camiden, İslam'dan nefret ettirebiliriz?" diye uğraşsan böyle okumazsın ya. Lan arkadaşım, ezan okunacak elbet. Bugün hâlâ Müslüman'ım, yarın bir gün Tengrici de olsam, Agnostik de olsam (Benden ateist olmaz.), kendi dinimi de kursam (E, yuh! İşte, nasıl bir manyakla muhatap olduğunuzu anlayın diye koydum bunu. Gerçi halihazırda var olan herhangi bir mezhebe değil de kendi kurduğu bir mezhebe bağlı birinin bunu yapması da çok tuhaf kaçmazmış. Zaten tam olarak Müslüman da değil Kurancı, Tengrici, Bahai, Omnist, Agnostik, Gnostik, Batınî, Hurufî, Taoist, Sufî, Yesevî karışımı gibi saçma sapan bir şeyim. Daha da vardır ha bu arada.) yine ezan okunmasını savunurum. Ama bu okuduğun şey ezan değil be birader. Lan şunun ses ayarını, makamını falan doğru düzgün ayarla. Saçma yerlerde kesip uzatma, neyin peşindesin? O "Huşû" denen şey var ya hani? Hah işte, onun olması için sesin beynime nüfuz etmemesi, kelimeleri az çok yakalayabilmem (Eaeaeae'dan başka bir şey demiyor bazı kısımlarda ya. Nerenin uzatması bu, hayırdır? Hangi lehçede, hangi makamda okuyorsunuz lan ezanı? Şeytan bu bahsettiğim müezzinin okuduğu ve ezan olduğunu iddia ettiği şeyi duysa "Hacı benim bir şey yapmama gerek yok, takılın siz." deyip istifasını verir yeminle.) ve okuyan kişinin böğürmemesi, tamlamada da belirtildiği gibi "okuması" ("kağıttan okumak" gibi değil, "türkü okumak" gibi.) gerekiyor. Caminin hoparlörünü evime mi yerleştirdin yahu? Hele cam pencere açıksa ezan başladığında yerimden sıçrıyorum. Olmaz olsun senin gibi müezzin ya, böyle okuyacaksan hiç okuma. Yok mu sizin eğitiminiz falan birader, ben sesiyle insanları intihara sürükleyebilen biri olarak daha güzel okurum şunu ya. İbadete mi davet ediyorsun kafamıza odunla mı vuruyorsun belli değil, Allah aşkına ama. Ezandan soğudum lan senin yüzünden, eskiden ezan sesinden etkilenip Müslüman olan Avrupalılar vardı, şimdi ezan sesi yüzünden dinden imandan çıkan Türkler var. Dört etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder