Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

7 Ekim 2017 Cumartesi

Bu ne bu, sonbahar depresyonu mu?

Durumumun ne olduğunu cidden bilmiyorum; her mevsim değişiminde böyle olurum. Tıpkı doğanın bunalımlı ve iç içe geçmiş, girift halleri gibi ben de acayip durumlara, kararsızlık ve içsel sıkıntıya sürüklenirim. Bunun sonbahar depresyonu olduğunu sanmıyorum çünkü sonbaharın tamamı boyunca sürmüyor genelde. Bütün bu bunalımlarda yapmak isteyip yapamadığım şeyler gelir, üstüme biner, ben de o halde çırpınır dururum. Doğada yaşamayı istemem biraz da o yüzden aslında; çünkü doğada yaşasam böyle bir şeye vaktim olmazdı. Of, okul da şey zaten... Allah rızası için biri beni bir ormanın ortasına seçtiğim 3 şeyle birlikte atabilir mi? Seçtiğim üç şey: Su arıtma cihazı, kamp bıçağı, okçuluk ekipmanları (kıyafetler dahil). Ya da vazgeçtim; bana hayrına bir otağla bir at verebilecek var mı? Hayvan bakarım, çapa yaparım... İyice delirdim. Tamam, şöyle yapalım: Siz bana şu önümüzdeki üç dört yılı hızlıca hemen geçirecek bir şey söyleyin, ben de sizin istediğiniz bir şey yapayım. Niye niye olmaz ya :'( Gıcıklar! Bak zaten bu bugün ikinci yazım, önceden kurtla çakal ayrımını yazdım, TVde Serdar Kılıç'ın programına denk geldim, moralim bozuldu. Bu arada ormanda kalmayı yasaklayan her türlü kişi, kurum, yasa ve envai çeşit "şey"e kafam girsin, evet. Aslında sabah o kurt-çakal yazısını yazarken moralim gayet yerindeydi ama cidden dört yıl ne lan? Dört yıl ne? Şu kodumun şeylerini neden dört... Bir dak'ka, onun iş bulması, biriktirmesi... En az on yıl. Ulan şimdiden yüz yaşında hissediyorum zaten, ruhum daralıyor. Hemen ölmeyi istemekle ölmeden hayallerimi gerçekleştirmek istemek arasında gidip geliyorum ve inanın aradaki mesafe sandığınız kadar uzun değil. Zaten ithal yem bile süte zamma engel olamadı, diye bir laf duydum haberlerden, ona da sinir oldum. Lan geri zekalılar ithalat zaten hiçbir halta yaramıyor, angus filan olayından sonra hala öğrenemediniz mi! Şu kodumun yerli üreticisine destek verip kodumun yasalarını fiyatlar azıcık pahalanınca hemen tüm hayvanları kesip piyasaya sürmesine engel olacak şekilde düzenlerseniz on yıla kalmaz kırmızı etle beyaz etin fiyatı eşitlenir. Bu gidişle de eşitlenecek gibi gerçi, beyaz et de pahalanıyor. Peki ben neden böyle konudan konuya atlıyorum? Çünkü şu lanet bunalımdan cidden nefret ediyorum ve bu bunalım normalde de kızdığım bu konulara ekstra kafamın girmesine sebep oluyor. Bu yazıya da bunalıma da kafam girsin bu arada, bu kadar da netim bu konuda; hatta netliğe de kafam girsin. Hadi ben gidiyorum, siz de ne halt yerseniz yiyin, beni kendi halime bırakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder