Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

3 Eylül 2019 Salı

Saçma Bir Giriş, Yalnız Yaşamanın Bahaneleri Hakkında, Jelatin ve Diğer Şeyler

"1500 farklı klişeyi bir araya getirip başta güzel gibi gösterip milleti umutlandırıp sonra nasıl elimize yüzümüze bulaştırıp ortaya dünyanın en gereksiz animesini çıkarabiliriz?" sorusunun cevabı şudur: Tada-kun wa koi o shinai'ın yaptığını yaparak. Peki ben niye bunu yazdım ve bu gereksiz yazıya niye bununla başladım? Face'te bir paylaşım gördüm de o yüzden.

Bugün saçımı kestireceğim, üç gün söylenir durulurum, süre uzadıkça daha beter oluyor.

Yalnız yaşamayı seviyorum, karışan yok, eden yok, canının istediğini istediğin zaman yapabiliyorsun. Gerçi kötü hissettiğinde de onu etrafta insanlar varkenkinden daha yoğun yaşıyorsun ama olsun... Sadece yemek ve bulaşık sorunu var. "Yemek senin için neden sorun ki?" sorusunu da daha önce cevapladığıma eminim ama yine söyleyeceğim: Birkaç farklı nedenden. İlki bulaşık çıkması sorunu, bu arada Ekşi'de "Yalnız yaşamanın dezavantajları" başlığında "bulaşık" diye ararsanız 5 sayfalık sonuç göreceksiniz. İkinci olarak kendimi takdir eden bir insan değilim, haliyle yemek güzel de olsa kötü de olsa onu yaparken zevk almıyorum. Belki de kendimi takdir etmeye başlamalıyım. Benim için yemek yapmak birine sunulacaksa zevkli bir şey, kendim için yaparken hiç zevk almıyorum. Bu arada ailemin evinde de nadiren yemek yapıyorum, çünkü kardeşim de babam da inanılmaz derecede yemek seçiyorlar, annem de şeker-tuz karışımını pek sevmiyor, haliyle ben epey kısıtlanıyorum ve kısıtlanmayı sevmiyorum. Ne yaparsam yapayım her şeyi deneyebilecek kadar özgür olmalıyım, beni kısıtlayan hiçbir şeyden hoşlanmıyorum. Bazı kurallara ihtiyaç var ama bu kurallar haricinde de bizi kısıtlayan çok fazla şey var. Neyse, kendime yemek yapmayı sevmeme sebeplerim bunlar; dünyanın en güzel yemeği dahi olsa kendimi takdir etmeyeceğim ve onu herhangi birine sunamayacağım gerçeği ve bulaşık çıkması. Bir bulaşık makinesi almam lazım artık, her gün elde bulaşık yıkanmaz! O deterjan eli ne hale getiriyor haberiniz var mı sizin? Bulaşık eldiveni de alabilirim belki... Başka bir sebep düşünsem bulurum ama aklıma gelmiyor şimdi, aha, buldum! Bir de biraz mükemmeliyetçiyim ben, ikame malzeme kullanamıyorum. Mesela bir şey için Sichuan biberine ihtiyacım varsa, Sichuan biberi yerine kullanılabilecek bir şey aramak yerine o şeyi yapmamayı tercih ederim. Ha, bu "Yemek geliştirme" olayıyla alakalı değil, Sichuan biberinden daha iyi bir şey koyabileceğimi düşünüyorsam Sichuan biberi yerine o şeyi koyarım ama öncesinde orijinal halini yapıp denemeliyim. Ya da örneğin pastayı kesmek için pasta bıçağına ihtiyacım var, normal bıçak kullanamam. Her şey hangi malzemeden yapılıyorsa, o malzemeyi kullanmak zorundayım. İşte o yüzden de çoğu malzemeyi bulmakta zorlandığım, bulaşık makinemin olmadığı ve o sebepten ocağı neredeyse hiç kullan(a)madığım, neredeyse her zaman fırın kullandığım, buzdolabımda malzemelerin kısa sürede pörsüdüğü (pörsümüş malzeme kullanmak da hiç zevk vermiyor), ne zaman yemek yapsam her seferinde alışverişe çıkma gerekliliği (buzdolabından dolayı) -haliyle her gün yemek yaparsam her gün alışverişe çıkmak zorunda kalırım- Gökçeada'daki evimde yemek yapmak benim için bir sorun. Haftada bir gün yemek yapıyorum, gerisi hep dondurulmuş mondurulmuş hazır gıda, dondurulmuş yiye yiye içim donacak gibi hissediyorum dönemin sonlarına doğru. Yemeği haftada 2 güne de çıkaramam çünkü o zaman haftada iki gün alışverişe çıkmam gerekir, çok üşeniyorum.

Tonari no Kyuuketsuki-san'ın çevirisi yarım kalmış lan, devam ettiklerinde hatırladım.

Bu arada hâlâ jelatin muhabbeti dönüyor. Türkiye'de herhangi bir domuz ürünü içeren şeyi ayrı yerde satmak durumundasınız, ayrıca Türkiye dahil Ortadoğu ülkelerinin tamamında (İsrail dahil ki koşer neymiş, ne değilmiş araştırırsanız bunun nedenini görebilirsiniz) jelatin sığırdan elde ediliyor. Sığır jelatini diye bir şeyin var olduğunu anlamanız için illa sizden mi jelatin yapmaları gerekiyor? Jelatin denen şey illaki domuzdan elde edilmez. Ha Türkiye'de doğru düzgün denetim olmadığı için üstünde sığır jelatini yazan şey domuz jelatini, hatta soğuk silikon veya Japon yapıştırıcısı bile çıkabilir, ona laf etmiyorum ama jelatin=domuz algısı yanlış, balıktan bile jelatin elde edebilirsin. Hatta dünyanın bir yerlerinde vegan jelatin de üretildiğine gayet eminim ki evet, üretiliyormuş, yani bitkiden de jelatin elde edebilirsin.

Sonbaharı sıcak içeceklerden dolayı da seviyorum, sıcak çikolata, çeşitli kahveler, salep... Böyle yağmur yağarken... Klişe denecek kadar klasik ama bunu yapmayı seviyorum.

KALT diye Youtube kanalı buldum, keşke daha önceden bilseydim varlıklarını. Tarzları tam bana uygun bir kanalmış, rastgele, deneysel, delilik sınırlarını zorlayan, güzel.

Algida'nın yeni bir ürünü var (Ta yazın başında çıkardılar ama yeni ürün): İrmik helvası içinde dondurma. Güzelmiş ama helvası dondurmasından daha güzel ilginç bir şekilde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder