Ben niye bu soktuğumun okulunun soktuğumun Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünü okuyorum? Bir, gelecekte ne yapmak istediğime karar veremediğim bir dönemde Shokugeki no Souma'yla bayağı haşır neşir oldum, sonuç olarak zaten kısmen sevdiğim/istediğim bir konsept olan restoran açmaya karar verdim. İki, Uzakdoğu restoranı olarak karar kıldım. Ama sonuç? Türkiye'de uzakdoğu restoranı açmak için zengin olmak gerekiyor. Bir dilim nigirizushi için 100 TL'den fazla, bir parça portakallı ördek için de yine epey fazla harcama yapmak zorundasınız. Ulan pirinç sirkesi, dolar bu kadar pahalılanmadan önce 100 TL'ydi, nori 40, balıklara hiç girmiyorum.
Sonuç olarak işe kafeyle başlayıp yavaş yavaş ilerlemeye karar verdim, hah, geldik: İşte bu "ilk kafe" menüsü beğenilmedi. Neymiş, daha basit, daha ucuz olmalıymış. Ulan "gereksiz" denilenleri çıkarınca geriye Burger King menüsü + kova tavuk + birkaç çeşit tost-sandviç kalıyor zaten. E, iyi de bunu Burger King kasiyeri zaten yapıyor, ben niye bu menü için dört yıl sürünüp sanitasyon, entomolijik kusurlar gibi zibilyon şey ezberleyip sınavda sürünüyorum lan? Dört yıl okuyorsam menüye Bouef bournignon da koyarım karides kokteyli de koyarım suşi tabağı da koyarım kremalı lahana çorbası da koyarım. Üniversite, üniversite diye kafamı yemeden önce düşünecektiniz, bu benim sorunum mu yani? Okulla uğraşmak yerine Burger King'de çalışsam hem az biraz para kazanırdım hem menü oluşurdu, bu ne lan? Madem "basit bir menü" yapmak gerekiyordu neden dört yıl okuyorum ben? Bu soktuğumun işleriyle uğraşmadan da o basit menüyü yapabilirdim? Ne gerek vardı buralarda sürünmeme? Okula zaten çok pis gıcığım: Birinci dönem kaydımı yapmadılar, sonra askerlik şeyini şubeye bildirmediler, bildirin dediğimde adresi de doğum tarihini de yanlış yazdılar, bir dönemde öğrettikleri kesme şekillerini sonraki dönemde zerre kullanmadan gittiler, bu ne lan? Niye sürünüyorum ben bir hamburger, bir tost, bir de kova tavuk yapacaksam? Bunca yıl okuyorsam menüye istediğimi eklerim kardeşim, ben hiç üniversite okumak bile istemiyordum. Gidip tek başıma dağın başında yaşamak istiyordum ben o dönemde, bıraksaydınız onu yapsaydım? Madem konseptli bir menü oluşturamayacağım dört yıl okumak ne lan?
Bu neymiş arkadaş, süt ve süt ürünleri dersi de alıyorum ben. Açın bir çiftlik peynir yapayım, sucuk yapayım, domates biber yetiştireyim diyorum bahane hazır: "Rençperlik zor yavrım zor." Lan bana ne, memurluk bana göre daha zor, milletin dediğini yapacağıma azıcık yorulurum.
O zaman bir klasik olarak geliyor: Paraya da sokayım çalışma düzenine de sokayım okula da sokayım modern hayata da sokayım. Ayrıca neresi modern aq? Bildiğin kölelik; patronun yoksa da paranın, "elalem"in, zamansızlığın, "modern hayat" denen safsatanın, şehirlerin, toplum normlarının kölesisin. Böyle hayat mı olur lan?
Aklımdaki, küfredilecek her şeyi söylesem buradan Neolitik Çağ'a yol olur, üstüne de geri döner. Bu ne lan böyle?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder