Sınav (YGS) acayip gerginlik yaptı bende, az önce ctrl+S'ye bastım mesela. O yüzden biraz saçmalamak istiyorum.
http://www.lepisteskulubu.org/index.php/topic,11444.0.html
Şu başlığı görünce epey güldüm, çünkü benim olumlu-ütopyomda bunlar zaten var :) Bir de ekmek alır gibi balık aldığınızı, her köşe başında akvaryumcu olduğunuzu düşünsenize?
Evin en küçük çocuğu seçilir, büyük seçilse bile zaten işleri küçüğe yıkacaktır: "Hadi oğlum koş köşedeki akvaryumcudan bir velifera kap gel. Erkek, sarı olsun."
Tabii akvaryumcuların o zaman dahi yola gelmeme ihtimalini düşünürsek, çocuğun erkek velifera diye eve dişi kılıçkuyrukla gelmesi işten bile değil :)
Bir de evin hanımı ile beyin arasında bir konuşma:
-Hanım, limon kalmamış...
-Hani, var ya?
-Yahu o değil, akvaryum bitkisi olan limon.
-Ha, öyle desene. Gene o itler (elma salyangozlarını kast ediyor) yiyip bitirmiş mi hepsini?
Tabii çok yaygın olsaydı, olumlu tarafları da olurdu. Mesela büyük ihtimalle akvaryumcu olmak zorlaşırdı ve biraz bilgilenmeleri gerekirdi. Bir de akvaryumcu ve toptancı fiyatları arasında devasa farklar olmazdı.
http://www.lepisteskulubu.org/index.php/topic,11465.0.html
Bir de bu var. 4. madde için, ben de beyaz benekten nefret ederim. Nedeni akvaryumlarımda başka hastalık yaşamamam ve yıllar önce bir veliferayı sırf bu yüzden kaybetmemdir. Bu arada, bugün iki velifera aldım. Yem almaya gitmiştim ama dişileri görünce dayanamadım. (Veliferaların dişisi pek bulunmaz; kılıçkuyruk, cüce gurami ve beta ile aynı hesap)
7. madde. Ah o 7. madde ah... Bilmem kaç nesil olan ve yabani form ile ata formları arasında, oldukça ilginç görünüşlere sahip olan lepistes ve kiraz karides kolonimin soyunun tükenmesine neden oldu. Lepistesleri izole edip ortama başka balık katmayarak akvaryum üretimi yabani form lepistes yetiştirme planlarım vardı oysa... Ah ulan ah...
10. madde için iyi güldüm :) Bunu biz akvaristler değil de, balıklar felaket olarak algılıyor :) Sonuçta biri her değişik bir şey gördüğünde evinizin dekorunu size sormadan değiştirse, hatta size yeni ev alıp zorla o eve nakletse bu durumu nasıl karşılarsınız :)
Şu an sahip olduğum canlıları sayayım mı? Hadi lan, çok canım çekti; nolur...
Su mercimeği (Lemna minör)
Bu arada bu L. minör'lerin karanlık bir yönü var. yüzey bitkileriyle alanlarını paylaşmayı sevmiyorlar. Taşınma sonrası elimde az da olsa su marulu (Pistia spp.) kalmıştı, soyları tükendi. Üremeye de başlamışlardı halbuki... Bir kaç ay önce akvaryuma bir yerden Riccia spp. girdiğini fark ettim, elleşmedim; beleş bitki sonuçta. Arkadaş daha bir hafta önceye kadar mercimeklerin kökü komple Riccia kaplıydı. Çok hoş bir doğal ortam oluşmuştu. Şu an Riccia'nın R'si bile akvaryumda yok.
Saz (Vallisneria spp.)
Mercimeklerin yaşamını gasp edemediği/etmediği tek bitkiler sazlar sanırım. Ha bir de bir süre önce akvaryuma giren, türünü bilmediğim su kenarı bitkisi var. Bu arada, sazlardan yavru aldığımı da belirteyim. (Pistia'lardan da yavru alıyordum gerçi; Riccia ve mercimeklerden de)
2 Pangasius hypopotalmus
Bu arkadaşları en yakın zamanda hak ettikleri büyük boyda bir akvaryum ya da havuza geçireceğim. (Adamlar 1 metre kadar büyüyor lan.)
2 Komanda çöpçü
Sanırım komando, tam emin değilim.
2 türünü bilmediğim albino çöpçü (Biri longdfin)
Büyük ihtimalle bronz çöpçüdür, albinolar genelde bronzlardan seçiliyor çünkü
10 kadar zebra balığı (Danio rerio)(İçinde mürekepbalığı genine sahip olanlar ve leustik olanlar da var, bir de kahverengiler türedi ama onlar nereden çıktı anlamadım. Zebraların öyle bir renk formu olduğunu bile bilmiyordum)
Bir "sürü" aldım derken şaka yapmıyordum. Bir de bunların yumurtaları var, evet! Bendeniz, karides ve lepistes üretiminden sonra; zebra danio da üretti. (Yumurtlattı, desek daha doğru. Çatlayacağım meraktan, ne zaman çıkacak şunlar yumurtadan?)
2 Meksika cüce kereviti (Cambarellus patzcuarensis)
Biri turuncu (CPO), öteki ise kahverengi (CPS).
1 ya da daha fazla ramshorn salyangozu ve/veya onun yumurta/yavru/torunları
Nasıl yani? Şimdi şöyle ki, bu ramshornlar; pek çok su salyangozu gibi çift cinsiyetlidir. Yani kendi kendini dölleyerek üreyebilir. Ramshorn salyangozu, akvaryumda bir "reenkarnasyon" döngüsü oluşturdu resmen :) Ölüyor, kabuğu alıyorum; iki üç ay sonra bir tane daha çıkıyor. Ha, bu durumdan şikayetçi değilim. Bir keresinde iki tane birden bile olmuştu. (Sahi, bu salyangozun yaptığı "akraba evliliği"ne girer mi? Gerçi hayvanlarda akraba evliliği için risk yok diye biliyorum)
Bir düzineden fazla (Son zamanlarda sayıları azaldı) adi salyangoz (Physa cf. marmoratus)
Onlar da benim çocuklarım :) Hepimiz kardeşiz :)
Bir kaç minare salyangozu
Arkadaş, ben bunlar kadar arsızını görmedim. İlk başta akvaryuma kendi isteğimle ekledim, ama akvaryumun tabanını taştan kuma değiştirince iyicene azdılar. Kumlar, camlar salyangozdan geçilmez oldu. Kaç kere kumu yıkadım, kuruttum. Bunları yediği söylenen canlılar var(dı) akvaryumda. (Yahu katil salyangozlar, tersyüzen çöpçü, kerevitler... Hiç biri bunlarla baş edemiyor) Hala varlar. Ama artık sayıları az. Ya da eskisi gibi bir soykırıma kurban gitmemek için kendilerini gizliyorlar. (Yahudi mi lan bunlar yoksa?)
1 ateş karınlı semender
Yalnız bu ufaklığın Çin semenderi mi, yoksa Japon semenderi mi olduğunu anlayamadım. Türkiye'de ikisine de Japon deniyor; ama sanırım Çin bu.
Veeeeeee yeni konuklarımız 2 Poecilia velifera
Üretim çok güzel bir duygu; ben de çıtayı biraz artırmaya karar verdim. Eh, dişi velifera da bulunca kaçırmadım tabii. (Aslında velifera mı, kılıçkuyruk mu alayım diye bayağı düşündüm. Ama beyaz benekten kaybettiğim veliferanın kuyruk acısından olacak, veliferaları seçtim. Bunda, dükkanda ne dişi ne de erkek kılıçkuyruk görmemiş olmamın da etkisi olabilir tabii)
Bir de Artemia nauplii yumurtası aldım ama onlar için hava motoru lazımmış; ben de var ama semenderin filtresine takılı. Bu arada, semender iki gündür yem yemeyip beni sinir etti; yarın da yemezse zorla yedireceğim. (Sürüngen, amfibi ve omurgasızlar için bu olağan bir durum. "Handling" diye ad bile koymuş ecnebiler buna)
Ha, bir iki çeşit kara yosunum var. Liken de vardı ama galiba öldü zavallıcıklar.
Şimdi, herkesi saygı duruşuna... Efendim? Uykusuz mu muyum? Yani, sayılır... Bu hafta boyunca dershanenin "sınavı olağan hale getirme sınavları" var. (Kendileri "geri sayım sınavları" demeyi tercih etmekteler) Ve ben de dün öyle gergindim ki, uyuyamadım. Ancak sabah namazından sonra uyuyabildim. Taş çatlasın beş saattir. Ha; ama bu gerginlik ve uykusuzluk, ilham kanallarımı açtı ve bir süredir üzerinde çalıştığım romanım için bana pek çok fikir verdi.
İşte...
http://www.lepisteskulubu.org/index.php/topic,11444.0.html
Şu başlığı görünce epey güldüm, çünkü benim olumlu-ütopyomda bunlar zaten var :) Bir de ekmek alır gibi balık aldığınızı, her köşe başında akvaryumcu olduğunuzu düşünsenize?
Evin en küçük çocuğu seçilir, büyük seçilse bile zaten işleri küçüğe yıkacaktır: "Hadi oğlum koş köşedeki akvaryumcudan bir velifera kap gel. Erkek, sarı olsun."
Tabii akvaryumcuların o zaman dahi yola gelmeme ihtimalini düşünürsek, çocuğun erkek velifera diye eve dişi kılıçkuyrukla gelmesi işten bile değil :)
Bir de evin hanımı ile beyin arasında bir konuşma:
-Hanım, limon kalmamış...
-Hani, var ya?
-Yahu o değil, akvaryum bitkisi olan limon.
-Ha, öyle desene. Gene o itler (elma salyangozlarını kast ediyor) yiyip bitirmiş mi hepsini?
Tabii çok yaygın olsaydı, olumlu tarafları da olurdu. Mesela büyük ihtimalle akvaryumcu olmak zorlaşırdı ve biraz bilgilenmeleri gerekirdi. Bir de akvaryumcu ve toptancı fiyatları arasında devasa farklar olmazdı.
http://www.lepisteskulubu.org/index.php/topic,11465.0.html
Bir de bu var. 4. madde için, ben de beyaz benekten nefret ederim. Nedeni akvaryumlarımda başka hastalık yaşamamam ve yıllar önce bir veliferayı sırf bu yüzden kaybetmemdir. Bu arada, bugün iki velifera aldım. Yem almaya gitmiştim ama dişileri görünce dayanamadım. (Veliferaların dişisi pek bulunmaz; kılıçkuyruk, cüce gurami ve beta ile aynı hesap)
7. madde. Ah o 7. madde ah... Bilmem kaç nesil olan ve yabani form ile ata formları arasında, oldukça ilginç görünüşlere sahip olan lepistes ve kiraz karides kolonimin soyunun tükenmesine neden oldu. Lepistesleri izole edip ortama başka balık katmayarak akvaryum üretimi yabani form lepistes yetiştirme planlarım vardı oysa... Ah ulan ah...
10. madde için iyi güldüm :) Bunu biz akvaristler değil de, balıklar felaket olarak algılıyor :) Sonuçta biri her değişik bir şey gördüğünde evinizin dekorunu size sormadan değiştirse, hatta size yeni ev alıp zorla o eve nakletse bu durumu nasıl karşılarsınız :)
Şu an sahip olduğum canlıları sayayım mı? Hadi lan, çok canım çekti; nolur...
Su mercimeği (Lemna minör)
Bu arada bu L. minör'lerin karanlık bir yönü var. yüzey bitkileriyle alanlarını paylaşmayı sevmiyorlar. Taşınma sonrası elimde az da olsa su marulu (Pistia spp.) kalmıştı, soyları tükendi. Üremeye de başlamışlardı halbuki... Bir kaç ay önce akvaryuma bir yerden Riccia spp. girdiğini fark ettim, elleşmedim; beleş bitki sonuçta. Arkadaş daha bir hafta önceye kadar mercimeklerin kökü komple Riccia kaplıydı. Çok hoş bir doğal ortam oluşmuştu. Şu an Riccia'nın R'si bile akvaryumda yok.
Saz (Vallisneria spp.)
Mercimeklerin yaşamını gasp edemediği/etmediği tek bitkiler sazlar sanırım. Ha bir de bir süre önce akvaryuma giren, türünü bilmediğim su kenarı bitkisi var. Bu arada, sazlardan yavru aldığımı da belirteyim. (Pistia'lardan da yavru alıyordum gerçi; Riccia ve mercimeklerden de)
2 Pangasius hypopotalmus
Bu arkadaşları en yakın zamanda hak ettikleri büyük boyda bir akvaryum ya da havuza geçireceğim. (Adamlar 1 metre kadar büyüyor lan.)
2 Komanda çöpçü
Sanırım komando, tam emin değilim.
2 türünü bilmediğim albino çöpçü (Biri longdfin)
Büyük ihtimalle bronz çöpçüdür, albinolar genelde bronzlardan seçiliyor çünkü
10 kadar zebra balığı (Danio rerio)(İçinde mürekepbalığı genine sahip olanlar ve leustik olanlar da var, bir de kahverengiler türedi ama onlar nereden çıktı anlamadım. Zebraların öyle bir renk formu olduğunu bile bilmiyordum)
Bir "sürü" aldım derken şaka yapmıyordum. Bir de bunların yumurtaları var, evet! Bendeniz, karides ve lepistes üretiminden sonra; zebra danio da üretti. (Yumurtlattı, desek daha doğru. Çatlayacağım meraktan, ne zaman çıkacak şunlar yumurtadan?)
2 Meksika cüce kereviti (Cambarellus patzcuarensis)
Biri turuncu (CPO), öteki ise kahverengi (CPS).
1 ya da daha fazla ramshorn salyangozu ve/veya onun yumurta/yavru/torunları
Nasıl yani? Şimdi şöyle ki, bu ramshornlar; pek çok su salyangozu gibi çift cinsiyetlidir. Yani kendi kendini dölleyerek üreyebilir. Ramshorn salyangozu, akvaryumda bir "reenkarnasyon" döngüsü oluşturdu resmen :) Ölüyor, kabuğu alıyorum; iki üç ay sonra bir tane daha çıkıyor. Ha, bu durumdan şikayetçi değilim. Bir keresinde iki tane birden bile olmuştu. (Sahi, bu salyangozun yaptığı "akraba evliliği"ne girer mi? Gerçi hayvanlarda akraba evliliği için risk yok diye biliyorum)
Bir düzineden fazla (Son zamanlarda sayıları azaldı) adi salyangoz (Physa cf. marmoratus)
Onlar da benim çocuklarım :) Hepimiz kardeşiz :)
Bir kaç minare salyangozu
Arkadaş, ben bunlar kadar arsızını görmedim. İlk başta akvaryuma kendi isteğimle ekledim, ama akvaryumun tabanını taştan kuma değiştirince iyicene azdılar. Kumlar, camlar salyangozdan geçilmez oldu. Kaç kere kumu yıkadım, kuruttum. Bunları yediği söylenen canlılar var(dı) akvaryumda. (Yahu katil salyangozlar, tersyüzen çöpçü, kerevitler... Hiç biri bunlarla baş edemiyor) Hala varlar. Ama artık sayıları az. Ya da eskisi gibi bir soykırıma kurban gitmemek için kendilerini gizliyorlar. (Yahudi mi lan bunlar yoksa?)
1 ateş karınlı semender
Yalnız bu ufaklığın Çin semenderi mi, yoksa Japon semenderi mi olduğunu anlayamadım. Türkiye'de ikisine de Japon deniyor; ama sanırım Çin bu.
Veeeeeee yeni konuklarımız 2 Poecilia velifera
Üretim çok güzel bir duygu; ben de çıtayı biraz artırmaya karar verdim. Eh, dişi velifera da bulunca kaçırmadım tabii. (Aslında velifera mı, kılıçkuyruk mu alayım diye bayağı düşündüm. Ama beyaz benekten kaybettiğim veliferanın kuyruk acısından olacak, veliferaları seçtim. Bunda, dükkanda ne dişi ne de erkek kılıçkuyruk görmemiş olmamın da etkisi olabilir tabii)
Bir de Artemia nauplii yumurtası aldım ama onlar için hava motoru lazımmış; ben de var ama semenderin filtresine takılı. Bu arada, semender iki gündür yem yemeyip beni sinir etti; yarın da yemezse zorla yedireceğim. (Sürüngen, amfibi ve omurgasızlar için bu olağan bir durum. "Handling" diye ad bile koymuş ecnebiler buna)
Ha, bir iki çeşit kara yosunum var. Liken de vardı ama galiba öldü zavallıcıklar.
Şimdi, herkesi saygı duruşuna... Efendim? Uykusuz mu muyum? Yani, sayılır... Bu hafta boyunca dershanenin "sınavı olağan hale getirme sınavları" var. (Kendileri "geri sayım sınavları" demeyi tercih etmekteler) Ve ben de dün öyle gergindim ki, uyuyamadım. Ancak sabah namazından sonra uyuyabildim. Taş çatlasın beş saattir. Ha; ama bu gerginlik ve uykusuzluk, ilham kanallarımı açtı ve bir süredir üzerinde çalıştığım romanım için bana pek çok fikir verdi.
İşte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder