Birkaç gündür uyuyamıyorum. Neden? Nedeni yok... Aslında bu pek de yeni bir haber sayılmaz, benim açımdan fazla şaşırtıcı bir tarafı yok: Eskiden beri uyku güçlüğü çekmişimdir. Gerçekten eskiden beri bu arada, anamdan babamdan "Bebekken bile bir türlü uyumazdın zaten." diye boyuna laf yiyorum lan. Hayatımda uykumu aldığım tek bir günü hatırlıyorum: Bir temmuz ayının güneş doğmadan az önceki alacakaranlığında, üstümde pike niyetine ince bir hırkayla, kıyıya vuran dalgaların ve insanı temmuz ayında Güney Ege'de bir deniz kıyısında değil de sonbaharda bir dağ başında gibi hissettirecek kadar serin esen bir rüzgarın sesleri eşliğinde, üstünde yastık gibi bir şey olmayıp kalitesiz plastikten imal edilmiş bir şezlongun üstünde. Hayatımda uykumu aldığım tek zaman oydu. Uyusam da uyumasam da uykusuz geziyorum. Dediğim gibi uyuyamamak da yeni bir haber değil, bununla yaşamayı öğrendim. "Eee, o zaman bütün bu paragrafı neden yazdın?" Çünkü artık yaşlanıyorum (26 yaş kulağa genç gibi geliyor ama dört yıl sonrası 30. Nasıl lan! 30 ne?), uyanık kalmak bir sorun hâline geldi. Önceden uyuyamadığımda bir günü geceyi pas geçip uykumu az çok düzene koyardım* (yarı istemli yarı istemsiz olarak üç gün iki gece uyumadığımı bilirim) ama artık bir günü bile uyumadan geçiremiyorum. Bünye yorgun (gerçi bünyenin yorgun olması yaştan çok benim kendimden nefret ettiğimden vücuduma asla gereken saygıyı göstermemiş olmamdan da olabilir ama o konuyu geçiyoruz), vücut artık iki gün bir gece uykusuzluğu bile kaldırmıyor. E ama yavşak, madem öyle o zaman uyusana? Lan uykum var, esniyorum, göz kapaklarım ölü gibi ağırlaşmış; sonuç? 2 saat (abartı değil, cidden 120 dakika, hatta genelde daha fazla) yatakta dönüp dur. Ya sonra? Kalkıp bilgisayarın başına (mesela şu an bu paragrafı da öyle yazıyorum), olmadı bir şeyler atıştır (gerçi son zamanlarda bir şeyler izlemeden yemeği bırak cips bile yiyemez oldum, resmen Youtube'la Twitch'le zehirlediler lan milleti; hayır bu acayip âdet nereden çıktı da bizim neslin topuna yayıldı, ben "Toplumu sikeyim." kafasında olmayı gurur vesilesi sayan biri olarak nereden bu işi kaptım da benimsedim, onu da bir türlü anlayamadım), daha da olmadı kitap oku, telefonda (genelde Ekşi'de) bomboş takıl, en olmadı müzik dinle... Sonuç? Sonuç yok. Sonuç olarak bir sonuçsuzluk elde ediyorsun, başka bir şey değil. Bıktım lan. Bu yazıyı da yazar yazmaz kontrol falan etmeden yayınlıyorum ha, dün geceden beri uyumadım (Yine, gerçekten dün geceden beri. İkindide yattım, akşamleyin kalktım. Müezzin olacak yavşak ezanı minareden okumak yerine gelip kulağımın içine içine okuduğundan zaman tespiti zor olmuyor. Hele hafta sonunda artık müezzin değişiyor mu yoksa bir sebepten ayrı bir gaza mı geliyor anlamadım, hafta içinin iki katı falan köklüyor hoparlörü. Ezan -olduğu iddia edilen şey- bitene kadar en az iki kere "Ulan acaba pencere açık da ben mi kapalı sanıyorum?" diye kontrol ediyorum lan.) ve bunu yazma sebebim de uykusuzluk zaten.
*Aslında bunun dert olmasının esas sebebi aile evinde olup akvaryumun benim odamda olması. Kendi evim olsa akvaryumu başka bir odaya koyup kendi çapında bohem olan uyku düzensizliğimle mutlu mesut yaşayacağım ama akvaryumun ışığı karartma perdesini belli saatlerde etkisiz kılıyor, ben de hâliyle o saatlerin dışında uyumaya gayret ediyorum (Çünkü öyle yapmazsam gözüm ağrıyor. Gözlük takmayanların flu görmemesine falan değil de en çok göz ağrıtmak gibi bir yan etkisi olan aşırı ilkel bir icada mahkum olmamasına özeniyorum).
Bak sonradan aklıma geldiği için ekleme yaptım, blogda daha önce de bu uykusuzluk sorunumdan birkaç kez bahsettim: Aha burada var (Kimi wa Houkago Insomnia muhabbetinden kaptırıp gitmişim), şurada da bir üstünkörü geçmişim (ayrıca bu yazıyı okuyarak kendisine yavşaktan daha ağır laflar etmemek için kendimi zor tuttuğum müezzinin insanı dinden imandan çıkarma gücünün veya güdüsünün ne kadar yüksek olduğunu da anlayabilirsiniz).
𐰼𐰓𐰢:𐰇:𐰴𐰖𐰀𐰠𐰃
𐰼𐰓𐰢:𐰈:𐰵𐰗𐰁𐰠𐰄 ᠡᠷᠲᠡᠮ ᠥ᠃ ᠬᠠᠶᠠᠯᠢ أردم عُ. خيالى
Erdem Ö. Hayalî
Delinin teki. Aile evinde hayatta kalmaya
ve daha fazla acı çekmemek için umudu öldürmeye çalışıyor. Erdem Ö. Hayalî
mahlasıyla kitap* yazdı, şimdi de yayınevlerinin yamyamlıkları ve doğrudan
yayıncılık servislerinin onlardan da beter olması nedeniyle umarsızca bir çıkış
yolu arıyor. Tüm kitaplarını yazdığı mahlası artık bloğunda da (Evet, “blog”
kelimesinin G’si yumuşar. Blokun K’si ise yumuşamaz.) kullanıyor.
*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım
kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla
dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası, düzenlenmeden önce daha düzgündü
lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. “Düzelteceğiz” demiştim ama artık
o kadar da umutlu değilim, neden olmadığıma dair blogda “doğrudan yayıncılık”
diye aratarak bilgi edinebilirsiniz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini
yaptıktan sonra -tabii onu da yapabilirsek- bir şeyler ayarlayacağım.)
𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠭ᠍ᠷᠥ اژدريڭ مهرى
INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne
RLUEI EFVL melankolik-flegmatik Kaotik nötral
*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder