Dert Üstüne Dert

Dertler üst üste binip iyice melankolinin karanlık dehlizlerine sürüklüyor beni. "Hangi dertler?" mi? İşte genel... Kendi sorumlarım -ki en büyüğü yalnızlık*- ve gelecek kaygım -ki yalnızlığım buna da bulaşıp iyice çekilmez hale getiriyor- bir de üstüne yavaştan soğuyan havaların pek sevgili sonbahar melankolisi ile birleşince ben zaten genelde Eylül ayında buralarda olmuyorum, kafam başka yerde oluyor. Aile evinde yaşamanın psikolojik baskısı (Yok demeyin, kalbinizi kırarım.) da eklendi, tam oldu. Benim acilen taşınmam lazım ama onun için ya bir iş -ki bu konudaki görüşlerimi bilmiyorsanız şurayı okuyun- ya da birbirimize romantik bir şeyler hissedeceğimiz ve yanına taşınabileceğim birini bulmam gerekiyor. Ulan belki markette falan bir şey olur diyorum ama dışarı çıktığımda da anca direğe çarpıyorum. Hayır yani sevgilim olması için dışarı çıkmam gerek o tamam, onda sorun yok da anca direğe çarpıyorum. Aslında eğer beni ideal eşi olarak kabul edecek bir kadın varsa (N'olur olsun lan. Niye olmuyo' ya?) muhtemelen o da zorunlu haller dışında evden çıkmıyordur. Hayır doğru düzgün bir fotoğrafım olsa bir şeylere girişeceğim zira yüksek lisans dışında son umudum o kaldı ama işte doğru düzgün fotoğrafım yok. Bu arada yüksek lisans işini de geçen sefer kendi salaklığımdan kaçırdım. Yok, kendi salaklığımdan değil. Hangi üniversitede ne yüksek lisansı olduğunu yazan tam bir kaynak yok. "Yazıyoruz" diyen siteler var ama yanlış olduklarını bizzat tecrübe ettim. İlla üniversitenin ilgili sayfasından teker teker bakmamız lazım. Kendi fotoğrafımı çekmeyi/çektirmeyi sevmememin ceremesini çekeceğim bir günün geleceğini de asla düşünmezdim bu arada, bana harbiden iyi ders oldu... Zaten şu hayat bana kazık atmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Ulan yalnızlığım konuyu nerelere getirdi, ben şahsi sorunlarımı hızlıca geçip başka bir yere varacaktım. Şimdi bunun, daha doğrusu bütün bunların üstüne bir de önce memleketin sonra dünyanın (Tamam, bizim ülkede işler on bin katı kötü gidiyor ama dünya genelinde de gitgide her şey bozunuyor, çöpe dönüşüyor. Ha bizim ülke dışında, en azından "nezih" ülkelerde maksimum on katı kadar ama kötünün kötü olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Doğru, on bin kat kötü, on kat kötüden katbekat daha kötüdür ama on katı kötü de neticede kötüdür.) durumları girince. İşte zaten sonbahar monbahar... Ne diyordum lan ben? Kişisel sorunlarımı yazarken paragrafın sonunu nereye bağlayacağımı unuttum. Bunu deyip bırakacaktım herhalde. Neyse artık.

*Bu arada "yalnızlık" kelimesini böyle şikâyet için kullandığımda genel anlamda kastettiğim bir sevgilim olmaması. Arkadaşım -en azından görüştüğüm arkadaşım- da yok ama o çok da önemli değil benim için şu aşamada. Açıkçası beni sevgilisi ve eşi olarak kabullenecek bir hatun olduğu sürece başka herhangi bir insana ihtiyacım yok. Sorun şu ki öyle bir hatun da yok. Keşke olsa... N'olur olsun lan n'olur.

Bunu da direkt böyle yayımlıyorum bu arada, durum raporu olarak eklemeyle falan uğraşamam. Gerçi bir öncekini de sabah mı (teknik olarak dün gerçi) ne yayımladım... Neyse. Şu Redbubble şeyleri bir satılmaya başlansa direkt taşınacağım. Artık sevgili mevgiliye de... Eh, sonuçta kadere inanmasanız bile bu iş konusunda sizin yapabileceğiniz bir şey yok. Keşke önüme gelen her kıza yazan bir karakterim olsaydı; birinden birinin eşref saatine denk gelirdi de en az bir sevgilim olurdu. Ulan özleyebileceğim bir eski sevgilim bile yok ya! İnsan böyle melankoliye batınca (eski) platoniğini (platoniklerini) özler mi arkadaş? Özlüyor işte. Redbubble şeyleri niye satılmıyor lan? Hadi Türkiye'de dolar cinsinden olduğu için satılmıyor, ABD'de niye satılmıyor? ABD pazarına iş üretiyorum ben? Hayır her şeyi de doğru yapıyorum aslında. Lanetlendim mi acaba ben? Asla dikiş tutturamamakla, sonsuza kadar aile evinde yaşamakla ve sonunda o evde yapayalnız ölmekle lanetlendim, değil mi?

Delinin teki. Israrla umut etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla kitap* yazdı. Ha bir de kupa, tişört ve envaiçeşit şey için özel tasarım baskıları satmaya çabalıyor.**

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım.)

𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى

**Şuradan: https://www.redbubble.com/people/caricaturized/shop?ref=account-nav-dropdown

INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik Kaotik nötral

*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.

☉♓︎   ☽♌︎   Asc♊︎   ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎

 𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer

ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ

埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р

Durum Raporu: KPSS, Stardew Karanlık Teoriler ve Taliban Terörist mi Trol mü (Bu Nasıl Paragraf Başlığı Lan)?

Şu yeni KPSS hakkında biraz konuşacağım. Daha doğrusu söveceğim. Bu arada yine bir şeyler deniliyor, tekrar iptal olup da 3. yapılırsa girmem artık. Bu ne aq? Hele o coğrafyayla tarih sorularına kafam girsin. Bir dağ sorusu vardı, dört şık da ömrühayatımda katiyen duymadığım dağlar. Hayır bu dağları haritada gösterdiği yerler öyle bilmediğim etmediğim yerler de değil, bir şekilde hayatım içinde çeşitli zamanlarda civarı hakkında çeşitli şeyler okuduğum veya bizatihi o civarda kısa süreli de olsa bulunduğum yerler. Ulan Mercan Dağı neresi aq? Hah, baktım; Munzur Dağları'nın (Burada kesme işareti konur mu ki? Özel isim çoğul ekini de içerdiği için konması lazım teknik olarak ama...) parçasıymış. Ulan soruyu öyle sorsana o zaman? "Paragrafa göre" dediği ve paragrafın içinde cevabı olmayan, sırf II. Mahmut dönemini iyi sayılabilecek şekilde bildiğimden doğru cevaplayabildiğim tarih sorusu peki? Bak tarihten ayrıca kardeş katli fermanı sorusu da saçma bir şekilde sorulmuştu. O kadar saçma ki soruyu hatırlayamıyorum aq; ama cevabı doğru yapmışım. Azıcık eski kelime haznem olduğundan o da. Heh, seni de unutmadım Kantakuzen... Ulan soruyla iki saat bakıştım "Orhan Bey mi Murat Hüdevandigar mı?" diye. Aq evladı Türkçe öğrenip öyle hazırlasana şu soruları. Balkanlara Murat-ı Evvel döneminde geçilmedi mi pezevenk, ne kafa karıştırıyorsun? Bunu doğru mu yaptım yanlış mı yaptım hatırlamıyorum ama her halükârda KPSS'den falan bir sik olmayacağı için çok da önemi yok zaten.

Bak bu arada Stardew Valley'in hemen fark edilebilen klasik, diyaloglarda ya direkt ya dolaylı olarak geçen çeşitli travmatik karakter geçmişleri veya gizemli olayları var; ama konunun daha derinlerine inilebiliyor. ConcernedApe abimiz sağ olsun oyuna -tıpkı Minecraft gibi- müthiş bir kurguplana ("lore") bağlanabilecek şeyler koyup hiçbir açıklama yapmadan üstünkörü geçtiğinden -ki gizem olmasını istiyordur falan bu konuda sıkıntı yok, saygı duyarım; en azından MC gibi tamamen kurguplansız değil- bir "buzdağı" meselesi var. En alt katmanlar, karanlık ve derin teoriler falan... Bayağı sardım bunlara. Aslında oyunun en güzel taraflarından biri de CA abimiz çıldırıp tek tek "Alın lan!" diye açıklamazsa (açıklamayacak gibi duruyor ki ben de açıklamamasını tercih ederim) bu teorilerin hangisine ne kadar inanacağınızın sizin sorumluluğunuzda olması. Bu arada Pierre'in zulası hakkında da elli bin tane teori var ama ben o ara sahneyi ilk gördüğüm andan itibaren porno olduğundan eminim. Hâlâ eminim bak. Kesin ya, %1005. Ne? Senku derken iyi ama? Senku'yu bilmiyorsanız Dr. Stone animesinden, SDV'yle falan ilgisi yok.

Taliban'ın Afganistan'da yönetime el koymuş bir örgüt değil dünya çapında bir trollük olduğunu düşünmeye başlayacağım yakında. "Şiddete yönlendirdiği" gerekçesiyle PUBG'yi yasaklamışlar amk. Şiddete yönlendirdiği eşeskşdsiaZşs... Ulan gülmekten yazamıyorum. Daha önce de "Eğitim şart!" diye açıklama yapmışlardı klssmşasx. Ulan ya... Gerçi bizim "yerli ve milli" terör örgütü de (Yok o değil, öbürü. Dinci değil etnikçi olan.) boyna "Barış, barış..." deyip duruyor. Genel geçer bir durum herhalde. Yok, "duruyor" değil, duruyordu. Suriler, Afganlar falan gelince bunların da sesi kesildi ki nedenini hâlâ merak etmekteyim. Yani sonuçta "çözüm süreci" denen şey boyunca şehirleri yarı-açık kışlaya çevirmiş tipler bunlar. Bir işler çeviriyorlardır. Taliban'a dönersek daha önce de (kendilerinden farkı olmayan) IŞİD'i "fitneci" ilan etmişler ama bu Selefîler genel anlamda "En Müslüman benim! Kalan herkes başı kesilecek kâfir!" kafasında olduğundan buna şaşırmıyorum. Taliban Selefî mi onu da bilmiyorum gerçi, ona bir bakayım. Evet, Selefîymiş.

Delinin teki. Israrla umut etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla kitap* yazdı. Ha bir de kupa, tişört ve envaiçeşit şey için özel tasarım baskıları satmaya çabalıyor.**

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım.)

𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى

**Şuradan: https://www.redbubble.com/people/caricaturized/shop?ref=account-nav-dropdown

INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik Kaotik nötral

*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.

☉♓︎   ☽♌︎   Asc♊︎   ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎

 𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer

ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ

埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р

Durum Raporu: Doğa Koruma İşlerinde Faturanın Hep Sade Vatandaşa Kesilmesi, Selene Diye Cüce Gezegen mi Olur ve Farsça-İngilizce-Türkçe Arasında Garip Bir Detay

Bu doğa koruma hassasiyetleri falan konusunda sinir olduğum bir şey var, o da faturanın hep "küçük insanlar"a kesilmesi. Haliyle sorumluluk da sıradan insanların üstüne yığılıyor. Ulan orada büyük şirketler denizlerin ebesini belliyor, benim diş fırçalarken, elimi sabunlarken vs. suyu kapatmamamın su israfına katkısı %1 bile değil. Ulan ayrıca, daha önce de dediğim gibi, taşa toprağa dökmüyoruz ki aq suyunu? Denize dönmüyor mu bu? Elimi sabunlarken, dişimi fırçalarken vs. suyu kapıyorum bu arada ama dediğim gibi kapatmamın da kapatmamamın da en fazla tek bir karasineğin tozlaşmaya etkisi kadar etkisi var. Sonra karbon ayak izi, bilmem ne... Kimse petrol şirketlerinin karbon ayak izinden bahsetmiyor ama. Tamam, ben üstüme düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırım; hatta doğa koruma konusunda şehirlerin -tarihî ve/veya manevi önemi olan binalar ve müzeler, tiyatrolar, sinema salonları gibi kültürel olanlar vs. dışında- yıkılarak komple insanlığın göçebeliğe veya yarı göçebeliğe dönmesini savunmak gibi uç fikirlerim ve bir şekilde dünyanın yönetimi elime verilse "doğaya karşı insanlık" kavramının ebesine atlayarak "doğa içinde insanlık" sistemini kuracak diktatoryal birtakım arzularım da vardır ama siktiğimin büyük şirketlerine, iktidar sahiplerine falan laf eden yok. Ne kadar doğa koruma örgütü varsa hıncını halktan çıkarıyor. Veganların %99'u ve SJW'ler de böyle, sorunun kaynağına inip esas sorumlulardan hesap sormak yerine saçma sapan, anlamsız şovmenliklerle sadece yaşamaya, işini yapmaya, bu sikik dünyadan artık ne kadar alınabilirse azıcık keyif almaya vs. çalışanları canından bezdirirler. Aferin kardeşim, marketlerin süt raflarına saldırmanızın çok büyük zararı oldu endüstriyel hayvancılığa.

Şimdi, Selene diye bir cüce gezegen var. Dalga geçmeden önce "Cüce gezegen ne lan?" diye bana değil Google'a sorun. Hah, neyse; şimdi, modern gök cisimlerinin tamamına yakını gibi... Yok öyle değil, modern gök cismi ne aq? Gök cisimlerinin modern adlarının tamamına yakını gibi bu arkadaşın ismi de Roma mitolojisinden. "Gök cisimlerinin modern olmayan adları da mı var?" derseniz evet, var: Araplar, Farslar (Niye Persler değil Farslar dedim? Çünkü İslam öncesi İran'dan değil daha geç bir dönemden bahsediyorum.) ve Osmanlılar Venüs'e Zühre diyordu, Osmanlılardan önceki Türkçe adı da Çolpan'dı. Venüs'ün Türkçede daha bir sürü adı daha, mesela Seher Yıldızı, Kervankıran veya Akşam Yıldızı, vardır bu arada. Aynı şekilde Mars'ın da şu an unuttuğum, Arapça kökenli bir Türkçe adı ve bir de Öz Türkçe adı var ki o da Bakırsokum. Hah, peki nedir, daha doğrusu kimdir bu Selene? Ay tanrıçası. E ama eben? Cüce gezegene niye Ay tanrıçasının adını verdiğiniz oğlum, manyak mısınız? Roma mitolojisinde figür mü kalmadı? Veritas falan deseydiniz, ne bileyim? Bu arada zaten bildiğim bilgiyi teyit ederken canım çıkıyordu, 580 Selene diye aratın. Ulan "Acaba öyle bir cüce gezegen yok mu?" diye düşünmeye başlayacaktım. İşin ilginç yanı gök cisimlerinin tüm modern adları Latinceyken bu Yunanca, Selene'nin Latince (yani Roma mitolojisindeki) hali Luna. Bu arada Selene kelimesi hakkında da ilginç bir şey var; bunun Selena formu da var (Selena Gomez gibi, evet ya da malum bir dizi gibi.) ama garip olan bu değil. Şimdi bunca şeyin ardından Türkçedeki Selen ve Selin (ikinci daha yaygın olsa da ilki de var) isimlerinin Yunanca kökenli olduğunu düşünürsünüz, değil mi? Değil işte. Tamamen bambaşka anlamları var ama tamamen Türkçe kökene sahipler.

Hazır dildir etimolojidir bahsederken tam da denk geldi ve bunu önceden de yazmış olabilirim net hatırlamıyorum ama Türkçedeki bazı kelimeler hakkında şöyle bir durum var: Eğer İngilizce haliyle çok benziyorsa ama İngilizceden geçemeyecek kadar eskiyse, ne bileyim yine de bir fark falan varsa o kelime %99 ihtimalle Farsçadan Türkçeye geçmiştir. Aslında işin bu kısmı o kadar ilginç değil, neticede Hint-Avrupa dil ailesi falan... İlginçlik şurada başlıyor: Farsça, bu Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran kolunda. E bunun bir de Avrupa kolu var, tamamen bütünleşik olmasa ve arada fireler olsa da. Şimdi şöyle: Türkçeye Rumcadan/Yunancadan, İtalyancadan, Ermeniceden vs. giren kelimelerin neredeyse hiçbirinde böyle bir durum yok; halbuki bu üç dil de dil ailesinin yapısı içinde İngilizceye Farsçadan çok daha yakınlar. Örneklerle pekiştireyim, mesela "bedbaht", "beddua" gibi kelimelerdeki "bed" ile İngilizce "bad"in ilgisi aşikar, değil mi veya "birader" ve "brother" ya da "peder" ve "father", olmadı "şeker" ve "sugar". İlginç yani. "O kalan %1 ne?" diye sorarsanız onun şöyle bir cevabı var: Bir kısmı -önemli bir kısmı- Fransızca veya az sayıda İtalyanca (örn. Tente-"Tent"), bir kısmıysa tamamen alakasız etimolojileri olan kelimeler. Arapçadan geçen hatta Öz Türkçeden kalanlar var.

Delinin teki. Israrla umut etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla kitap* yazdı. Ha bir de kupa, tişört ve envaiçeşit şey için özel tasarım baskıları satmaya çabalıyor.**

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım.)

𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى

**Şuradan: https://www.redbubble.com/people/caricaturized/shop?ref=account-nav-dropdown

Kaotik nötral INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik.

*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.

☉♓︎   ☽♌︎   Asc♊︎   ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎

 𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer

ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ

埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р

Bahsedecek Herhangi Bir Şey Olmayan Durum Raporu

Bahsedecek kesinlikle hiçbir şeyim yok. Anime hakkında yazabilirim ama zerrece istemiyorum. Sezonlar bitti çıktı oldu olmadı, bu saatten sonra inceleme yazsam ne yazmasam ne... Hem zaten kimse umursuyor mu ki yazdığım incelemeleri? Neyse konu bu değil. Girls und Panzer'e başladım da yakın zamanda, çok eğleniyorum lan. KaakKsknksnksd tank süren Nazi loliler. Yok hepsi Nazi değil gerçi, faşisti (Faşizm nedir ne değildir gidin öğrenin, ota boka faşist diyenler yüzünden terimin asıl anlamından anlamından haberiniz yok.), komünisti falan da var. kwelefnkjsnfl Ulan ya... Beklentilerimi aştı bu anime. Yine yakın zamanda başladığım bir de Gochuumon wa Usagi Desu ka var, bu zaten SoL'lar arasındaki efsanelerden biri (aynı Non Non Biyori gibi ama bu biraz daha gölgede kalmış) ama kanser şonenci olduğum zamanlarda ilk bölümün yarısını falan izleyip bıraktıydım. Bak ben Non Non Biyori'ye de aynını yapmıştım o zamanlar, ne gıcık bir tipmişim lan. Neyse konu bu değil. İşte o yüzden de adını hatırlamadığım kafe sahibi lolinin (kafe sahibinin torunu aslında da öeeeh, o kadar uzatacağıma...) kafasında duran şeyi (evet, şey) "uzaylı tavşan" olarak kodlamıştım, Angora tavşanıymış lan o! HSgasafö. Söylemeseler asla aklıma gelmezdi ama aslında benziyor gerçekten de. Bu arada bu animedeki şehir de ayrı müthiş; sokaklarda kedi köpek değil tavşan var ve bunların bazıları saldırgan jedskfnnklselsd. Gerçi saldırgan tavşanlar değil de belli bir (kaç) tavşanın Sharo'ya şahsi bir gıcıklığı var gibi aşkşsşsdşdf. Çok eğleniyorum lan. O değil de "Rahat bir hayat isteyen çiftçiyim..." ayağına isekailandığı dünyada ne kadar kız varsa götüren elemanın (Lan herif kütükle yattı kütükle! Yetmedi sokak lambası olarak kullandı aynı ağaç kızları. Evet, kızları. Çoğul yani.) -ki manganın adını hatırlamıyorum- animesi geliyormuş lan dklfsfksd. Kesin izleyeceğim, hatta adını hatırlarsam mangayı baştan okurum belki. Otoyomegatari'nin animesine dair de hayal meyal bir şeyler var aklımda ama Türkçe çeviri güncelde diye biliyorum, o tür bir bildiri falan gelmedi çizerden. Hah, haberi tekrar gördüm; Isekai Nonbiri Nouka çiftçilik ayağına harem kralı olan tipin mangasının adı.

Bak bu arada kültür bakanlığı satın alma duyurusu e-postası attılar bana, işte "Kültürel açıdan değerli olduğuna karar verildi. Kitaplarınıza ("-lar" derken?) artık kütüphanelerden de ulaşılabilecek." diye. Ulan zerrece heyecanlandırmadı. Gerçi bunu yazarken bir heyecan bastı yalan yok; ama asıl mesele şu an yayında olan kitabın benim yazdığım kitap olmaması. Neyse bu konuları ayrıntılı olarak anlattım, alttaki imza mı ne boksa onda da yazıyor, şuradaki iki yazıda da o ayrıntılı anlatmalarım var falan... Neyse. Hah, şuraya geleceğim: Bak bu gerçekten benim yazdığım kitap olsaydı heyecandan titreyip dururdum. Ulan yazdığım kitaba karşı bile heyecan kalmamış içimde, nasıl küstüysem bu edebiyat medebiyat işlerine. Gelgelelim bir kıpırtı var, yalan yok ve edebiyatla işim henüz bitmiş değil; çözeceğiz bir şekilde. Hele bir aralık gelip şu sözleşmemin süresi dolsun da ben yapacağımı biliyorum.

Yalnız yine akvaryumsuzluğun ayrı sevgilisizliğin ayrı başıma vurduğu bir dönemdeyim. Vay arkadaş ya, ruhumu sıkacak ne varsa üst üste biniyor. Bir hengamede yüksek lisans başvuruları geçti ama aklımda yeni yeni tilkiler var bakalım. Ulan şöyle hem karım hem (iş) ortağım olmayı kabul edecek bir hatun bulsam süper olur ama... Yani... Ortak sosyal alanım olup bir seviyeye kadar tanımadığım bir kıza yazılamayacağım gibi zerrece çekici olmadığımın farkındayım, tamam mı? Öte yandan benden -hem kişilik hem görünüş- anlamında çok daha berbat olup da sevgilisi olmayan çok az kişi var. Bu konu moralimi bozduğu için burada kapatıyorum. Bi' gidin be. İnternet de ortak sosyal alan sayılır bu arada ama ben paranoyak bir insanım, gidip de mesaj attığım kızın "Bu kim amk?" diye paylaşması riskini göze alamam. Belli bir seviyede arkadaşlığımız olması gerekiyor ama sosyal medyada da günlük hayattaki gibi hayalet modunda takıldığımdan... Eee... Evet, bu konu harbi moralimi bozuyor. Bitir hoca bitir, bu ne ya?

Delinin teki. Israrla umut etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla kitap* yazdı.

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım.)

𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى

Kaotik nötral INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik.

*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.

☉♓︎   ☽♌︎   Asc♊︎   ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎

 𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer

ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ

埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р