Tamamen kişisel ve birbiriyle alakasız şeylerden bahsedeceğim.
İlk olarak, canım sıkıldıkça açıp açıp okuduğum bir takım yazılar vardır. İlki, Age of Empires'ta kafiri nasıl alt ettik? Bu İnci sözlük harikasının ilk bazı kısımları İnci'de silindiğinden o kısımları şuradan: https://tetecom.tr.gg/age-of-empires-ta-kafiri-nas%26%23305%3Bl-altettik-.htm
Devamını da şuradan okuyorum: http://www.incisozluk.com.tr/w/age-of-empires-ta-kafiri-nas%C4%B1l-altettik/sahibi/1/
Bu yazı tam bir şaheser, demedi demeyin. Aoe II seven herkesi güldürecektir.
İkincisi, Terkos'a dönüş: http://www.akvaryumforum.com/forum/turkiyenin-sulak-alanlari-174/62376-terkos-donus-2012-yili-sezon-acilisimiz.htm Bu, Trapa natans uğruna Terkos macerası'nın devam yazısı tarzı bir şey. Ama farklı zamanlar ve alakalı değil, sadece bazı referanslar var. Trapa natans bir su bitkisi, bu da her akvaristin sulak alanlara gittiğinde/gideceğinde başına gelebilecek şeylerden oluşmuş oldukça eğlendirici bir yazı. Ha, akvaristler için oldukça eğlendirici.
Aklıma gelmişken, bizim güzel geko Fırat deri değiştirdi, soluk şu an rengi, iki tane morio kurdundan da birini zor yedi. Taşlar koku yaptığı için geçici olarak kağıt havlu sistemine döndüm. Amma hafifmiş la onun kabı. Bir ayarlama yapacağım ama; kilden de mağara yapacağım, içi hep nemli oluyordu o zaman.
Neyse, üçüncü yazı ise okuyup okuyup sinir olduğum bir yazı. Sürüngen ve omurgasızların temini ve üretimiyle ilgili: http://www.surungenforum.com/61/ithalat-hakkinda-hersey/msg46702
Bir başka şey de zengin olsam büyük bir kolleksiyonum olurdu. Halihazırda deniz kabuğu, taş ve çeşitli doğal nesneler biriktiriyorum ama zengin olsam işin içine antikalar da girerdi. Deniz kabuğu demişken, Türkiye kıyılarında bulunabilecek birçok kabuk türüne sahibim şu an; hatta bazı Türkiye yerlisi olmayan kabuklarım da var. Hedefim ise bir natulius kabuğu almak; aslında fırsatım vardı ama pahalıydı. Eh, tabii pahalı olur, kaç metre derinde yaşıyor hayvan, haliyle kabuğunu daha da derinden çıkarmak gerekiyor. Üstelik deniz kabuğu dedim ama tatlısu omurgasızlarına ait kabuklarım da var; Amerikan cüce kereviti ve akvaryum minare salyangozu kabukları, birkaç çeşit daha tatlısu kabuğum var.
Ramazan geldi geleli sahur boyu bekliyorum, özlemişim valla. Bir de Türkanime'nin yorumlar kısmına tıklayamıyorum; MYVI ve SIBNET'e de tıklayamıyorum. Dangranronpa 3 ve Gintama yarım kaldı, ya Türkanime'nin düzelmesini bekleyeceğim ya da artık Anizm'e geçeceğim, yeter. Bir de Papa no Iukoto wo Kikinasai! diye bir seriye başladım, daha doğrusu başlayacağım, 1. bölüm açık, Youtube anasayfasından açtığım videolar bitesiye sahur gelmezse izleyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder