Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

4 Mayıs 2023 Perşembe

Durum Raporu: O Mithril Olmayaydı Ne Yapacaktınız Acaba ve Diğer Şeyler

Tolkien zamanında mithril diye bir maden kurgulamış olmayaydı fantastik, özellikle de isekai yazarlarının ne yapacağını düşünüyorum bazı bazı. Mithrilsiz isekai neredeyse görmedim ben (neredeyse kelimesi önemli). Hoş isekailar falan bile Tolkien olmasa olmayacaktı, özellikle de isekai ranobelerin (istisnaları olsa ve bu istisnalar bazen güzel bazen rezalet olsa da) "Tolkien lore"a batıdan çıkma fantastik eserlerden daha sadık oldukları (Temel isekai mantığı: Öldüm, fantastik bir dünyada yeniden dirildim. İşte canavarlar var, maceracılar var, elfler var [Tolkien mitosundan farklı olarak her on isekai animesinin dokuzunda şerefsizler], orklar var, kedi kızlar [bunlar Tolkien'de -tıpkı şerefsiz elfler gibi- yok bak] var...) düşünülürse. Gerçi Batı edebiyatıyla Japon edebiyatının gelişimi ve kendi özgün türleri vs. çok farklı [Batı edebiyatında isekai diye bir tür yok mesela. Gulliver'in Gezileri ve Telepati serisi (Onun da sadece bir kitabı, sanırım Ütopya ama okumamın üstünden zaman geçti, net hatırlamıyorum. Yok, Ütopya değil, Hafıza. Tamam, hatırladım.) isekai sayılabilecek yegane Batılı kitaplar. Çin edebiyatında da rezil "sistem" türü var mesela, başka hiçbir edebiyatta herhangi bir karşılığı yok onun da.], bir ihtimal bağımsız biçimde de ortaya çıkabilirdi ama mithrile olan sadakati görünce muhtemelen Japon fantastik yazarları da -bunun farkında olsalar da olmasalar da- yazdıklarının kökünün Tolkien'de olduğunu açığa vuruyor gibiler. Belki mithrili kullanmaya devam etmek daha uygundur, bir çeşit... şey gibi, nişane. Yok, nişane değil. Ulan kelime aklıma gelmiyor. Bir çeşit... simge gibi? Evet, simge uygun oldu. "Fantastik edebiyatın köklerine selam durmak" için kullanılan bir nesne (en azından ben, editör birinin içinden geçtikten sonra kalanların hiçbirini yayımlatamadığım ve hâlâ bir çıkış yolu aradığım kendi kitaplarımda bu amaçla kullanıyorum).

Isekai One Turn Kill Neesan: Ane Douhan no Isekai Seikatsu Hajimemashita (yine Türkanime'de olmayan, kim bilir ne zaman gelip büyük ihtimalle yarım bırakılacak, Türkiye'de asla değeri bilinmeyen SoL komedi isekailardan biri) çok güzel başladı lan. Resmen "İsekailanınca biz" amk sanlsdn (Bir iki tane daha "isekailanınca biz/ben" serisi vardı ama aklımda değil şimdi. KonoSuba o serilerden değil bu arada, en azından benim için değil.). O değil de ablamız brocon çıktı, işte bunu beklemiyordum. Yalnız biraz "aşırı" yönde bir brocon, bazılarını rahatsız edebilecek düzeyde. Ben mi? Benim ilişki algım kâh "Ne toplumun dediğine uyacağım lan? Kalbim ne söylüyorsa ona bakarım." diye özetlenebilecek Fi içgüdüsünden kâh hep yapayalnız olmamdan olsa gerek bu tür şeyleri pek umursamıyorum. BL (animesi, yani yaoi) sevmem ama BL (göndermeleri) içeren (ama doğrudan BL olmayan) animeler izlemişliğim (ve bir kısmını sevmişliğim) de var mesela [yuri (göndermeleri) içerip aslında yuri olmayan animelerin zaten hastasıyım], benim için hepsi aynı. Toplumca kötü/doğadışı/iğrenç, benim için umurumda bile değil. Milletin cinsel organının derdi bana mı düştü aq, bana ne? Beni en çok iğrendiren, ne farkı olduğunu sorsan cevap veremeyecek olduğu hâlde bunları kendi içinde ayırıp "Bu doğal, o değil." diyenler. Hepsini toptan iğrenç ve olmaması gereken bir şey olarak bulanları açıkçası daha samimi buluyorum. En azından neye neden karşı olduklarını -içgüdüsel olarak da olsa- biliyorlar. Öbürkülerde o da yok. "Bize bu iyi, bu kötü dendi." var sadece (Fe fonksiyonundan nefret ediyorum lan).

Bu arada şelale projesi iyi ilerliyor, ben de o sırada telefondan şelale sesi açıp öyle takılıyorum; böylece tekrar günceller haricindeki animeleri izleyebilmeye, kitap okuyabilmeye, oyun oynayabilmeye, film izleyebilmeye falan başladım. Proje tamamlanıp da telefonu da tekrar elime alayım... Daha fazla detay vermeyeceğim; ama özetle proje tamamlanınca hayatım bir nevi yeni başlamış olacak. Yalnız ben aynı anda hem School Days hem de Gamers! izlemeye kalkmışım... Resmen acı çekiyorum. School Days'in acı çektireceğini zaten biliyordum, o yüzden neredeyse anime izlemeye başladığımdan beri bildiğim seriyi anca şimdi izliyorum ama Gamers! resmen IQ düşürüyor. Çocuklar Duymasın'ın atası amk, hatta Çocuklar Duymasın bile işleri bu kadar fazla karıştırıp uzatmıyordu. Hepsinin toplanıp gizli özne kullanmadan, isim vererek her şeyi konuşmasıyla hemen çözülecek şeylerden altı (Pardon, beş. Kim 12 bölümlük animeye "filler" koyar ki amk?) bölüm uzattılar. Sırf karakterlerin bazılarının (Aguri, Tasuku ve Chiaki) hatırına devam ediyorum, bir de her ne kadar izlerken beni çıldırtıyor olsa da aslında sarıyor lan. Ya da her bölümün sonunda beynim kulağımdan aktığından akli melekelerimi düzgün kullanamıyorum, o yüzden devam ediyorum. O da olabilir. Aaah, tamam, her neyse. 7. bölümün ilk dakikalarındayım ve artık yeter. Bu nedir amk? Bırakıyorum ben bunu. Siz bu zekayla liseye kadar nasıl geldiniz lan? Ya da direkt finale [11. bölüm. 12. de yan hikayeymiş. Siz bizimle taşşşşşak mı geçiyorsunuz amk? 12 bölümlük animeye 2 adet "filler" koymayı akıl eden dâhi (!) tam olarak kimdi acaba?] atlarım. Bu nedir ya? Ben bu bölümü bırakıp biraz sakinleşmeyi deneyeceğim. School Days üstüne Gamers! iyi gelmiyor. Bir de animenin adı Gamers! değil de "Yanlış Anlaşılma" veya "Gamer-tachi no Cringe Comedy" ya da ne bileyim, "Baka-gamers" falan olmalıymış. Aho-Girl'deki kız bile her şeyi bu kadar yanlış anlamazdı.

𐰼𐰓𐰢:𐰇:𐰴𐰖𐰀𐰠𐰃 𐰼𐰓𐰢:𐰈:𐰵𐰗𐰁𐰠𐰄 ᠡᠷᠲ‍ᠡᠮ ᠥ᠃ ᠬᠠᠶᠠᠯᠢ أردم عُ. خيالى Erdem Ö. Hayalî

(Erdem ˁÖ. Ḫayâlî)

Delinin teki. Israrla umut etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayalî mahlasıyla kitap* yazdı, şimdi de yayınevlerinin yamyamlıkları ve doğrudan yayıncılık servislerinin onlardan da beter olması nedeniyle umarsızca bir çıkış yolu arıyor. Tüm kitaplarını yazdığı mahlası artık bloğunda da (Evet, “blog” kelimesinin G’si yumuşar. Blokun K’si ise yumuşamaz.) kullanıyor.

Deliniŋ teki. Iṣrārla umut ėtmeye çalışıyor. Gölgesiŋi kovalamakla mäşġūl. Erdem ˁÖ. Ḫayâlî maḫlaṣıyla kitāp* yazdı, şimdi de yayınewleriniŋ yamyamlıkları wä doğrudan yayıncılık servisleriniŋ onlardan da bätär olması nedeniyle umarsızca bir çıkış yolu arıyor. Tüm kitāplarıŋı yazdığı maḫlaṣı artık bloğunda da (Ewet, “blog” kälimäsiniŋ G’si yumuşar. Blokun K’si ise yumuşamaz.) kullanıyor.

*Ejderin Mührü

(Äjdäriŋ Mührü)

𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇 ᠡᠵᠲ‍ᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠭ᠍‍ᠷᠥ اژدريڭ مهرى

(ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası, düzenlenmeden önce daha düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. “Düzelteceğiz” demiştim ama artık o kadar da umutlu değilim, neden olmadığıma dair blogda “doğrudan yayıncılık” diye aratarak bilgi edinebilirsiniz. Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra -tabii onu da yapabilirsek- bir şeyler ayarlayacağım.)

INFP 6w5 sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik Kaotik nötral

*Üçlü tip teorisinde kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.

☉♓︎   ☽♌︎   Asc♊︎   ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder