Şimdi... "Golden retriever", Jack Russel "terrier" ve "poodle" ırkı (Cins değil, cins bambaşka bir şey. Şu cins, tür, alttür, ırk, varyete ve "morph" kavramları/terimleri arasındaki farkı öğrenin lan artık. Bir ipucu: Saydığım sıra genelden özele bir sıra.) köpekleri düşününce aklınıza ne geliyor? Eh, tahmin edilebilir şeyler... de... Bunların tamamı özünde av köpeği lan? "Golden"lar kuş, "poodle"lar su kuşu, Jack Russellar da tilki, sansar, tavşan falan avlamak için üretilen ırklar. Hâlâ laboratuvarda kedi köpek üretildiğini düşünen tiplerin de kafalarına seçici üretim hakkında bir rehberle falan vurasım var ama konu bu değil. Yine konudan bağımsız olarak kafasına Camiüt Tevarih'le, ne bileyim Aşıkpaşazade Tarihi'yle, Tevarih-i Al-i Selçuk'la, M. Fuad Köprülü kitaplarıyla, Jean-Paul Roux kitaplarıyla falan vurmak istediğim tipler de var ama konu bununla hepten alakasız. Neyse, işte konuya dönersek bu durum bana harbi feci acayip geliyor ya.
Şimdi, aklıma ne geldi... Geçen sene mi ne bir ara popüler olan uğurböceği - hamamböceği sözü vardı. Hamamböceği denen şerefsizlerin savunulduğunu görünce ben onu önünü arkasını düşünmeden direkt itiraz ettim ama ahlakın, en azından toplumun ahlakının (tipoloji bilenler buna Fe diyor) gerçekten de estetik sınırları vardır. Yine de bu hamamböceklerinin şerefsiz zararlılar olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yalnız söz konusu karşılaştırma sinekler ve kelebeklerle yapılsaydı doğru olurdu çünkü sinekler -her ne kadar insanlara karşı birtakım zararları olsa ve feci gıcık tipler olsalar da- tıpkı kelebekler gibi tarım yararlısıdır (hamamböcekleri de doğada işe yarar bir şeyler yapıyorlar ama o şeyi yapan bir ton başka börtü böcek de var). Tabii sinek var sinek var ama bildiğim kadarıyla yetişkinliğinde tarım zararlısı olan bir sinek yok, kelebeklerin de tamamı yetişkinliğinde tarım yararlısı.
Yalnız yukarı "Sinekler ve Kelebekler" yazdım da Rus edebiyatından bir romanın adı gibi oldu (Turgenyev'i de mezarında ters çevirdik, tam oldu!). İlk paragrafın başlığı da "Av Köpekleri" olunca -ki bu da Amerikan edebiyatından bir roman veya dandik çevrilmiş bir Netflix dizisi adı gibi duruyor- oraya "(Bu Ne Lan Hayvanat Bahçesi Gibi?)" yazmamak için kendimi zor tutuyorum.
Şimdi, ben geçen KPSS'ye gireyim dedim. Yok tam öyle değil, annemin zoruyla girdim aslında; sonra işte olanlar oldu biliyorsunuz. Bu arada cidden şansıma sokayım ya, ulan kırk yılda bir KPSS'ye girelim dedik sonuca bak! Hayır içeri ip bileklik, bozuk para falan bile almıyorsunuz; peki bunlar ne? Şu sikik ve hiçbir halta yaramayan sözde önlemler ne zaman kaldırılacak acaba? Amk biz SBS'ye (SBS mi vardı lan bizim zamanımızda? Hiç de hatırlamıyorum. Ortaokuldan liseye geçiş sınavından bahsediyorum bu arada, SBS galiba lisenin sonunda olandı ama onu da tam hatırlamıyorum. Amk şeyinin adı iki yıl sabit durmuyor ki.) şahsi, uğurlu, bilmem neli uçlu kalemlerimizle girdik; şaibesiz veya en az şaibeli sınav da tam olarak oydu zaten, sonra azıttı ortalık. Hayır işin garibi bozuk parayla kopya çekebilecek biri kıyafetiyle de çekebilir, hatta öylesi daha kolay; sınava çıplak sokun lan o zaman? Zaten sonuçta bir şekilde sınavı bize sokmayı başarabiliyorsunuz. ÖSYM denen dolandırıcılara (E-YDS'nin kural kitapçığının ilk beş sayfasının özeti "Hacı sen bize para verdin ya? Hah, onu unut; gitti o para." olan kuruma ben eğitimci falan değil dolandırıcı, yaptığı sınava da sınav değil para tuzağı derim. KPSS'nin ikincisi/yeniden yapımı için ekstra para istememelerine şaşırdım mesela, isteseler bu kadar şaşırmazdım.) söyleyecek lafım bitmedi ama konu bu değil. Konu şu: O KPSS'den beri aklıma takılan bir şey var. Kumral saçın haddinden fazla tonu var ya! Mesela bazı saçlar çok koyu bir sarı mı yoksa çok açık bir kumral mı anlayamıyorum, çok koyu bir kumral mı kestane rengi mi yoksa çok açık bir kahverengi mi anlayamadığım saçlar da var. Kızıla çalan/benzeyen kumral saç falan da... Garip yani. Hani Türkçede sarıdan koyu, kahverengiden açık olup kızıl da olmayan her saça kumral demişiz gibi bir durum var. Bak işin ilginç kısmı 18. yy. Türkçesinin Fransızca bir sözlüğünde "kumral" kelimesinin anlamı "kestane rengi", "açık kumral" kelimesinin anlamı da "sarışın" olarak verilmiş. Lan sen benimle taşşak mı geçiyorsun ey sözlükçü (Böyle deyince de Ekşicilere laf atmışım gibi oldu... Neyse.)? Sarışının Türkçesi zaten sarışındır, neyin peşindesin? Sarı dediğin ta Göktürk harfli yazıtlarda (Bu arada geçen haber vardı "Türk dilinin tarihini daha eskiye götürecek yazıt" diye ama zaten Orhun Abideleri dışında da Orhun harfli yazıtlar hatta kağıda yazılmış kitaplar var, sonra Orhun alfabesinin daha eski/ilkel bir formuyla-ki ona da Yenisey Alfabesi deniyor- ve Kırgızca/Kıpçakça olarak 6. yy.da dikilmiş Yenisey Yazıtları var... Ha Yenisey Yazıtları'nda Türk kelimesi geçmiyor orası doğru.) "sarıg" olarak geçen kelime; "-şın" ekinin de ekstra bir örneği aklıma gelmese de "-çın/-çin/-çun/-çün" ekinin değişmiş hali olabilir ki Nişanyan Sözlük'e göre gerçekten de bu bahsettiğim -ç*n ekinin değişmiş haliymiş. Hayır mesela "sarışın" kelimesinin kendisi de ta 14. yy.da yazılmış Kıpçakça metinlerde geçiyor, geç dönemde ortaya çıkmış veya dil devriminde bulunmuş/diriltilmiş bir kelime de değil ki arkadaş. Ha Fransızcada "kumral" kelimesinin karşılığı olmadığı için de böyle yapılmış olabilir. Gerçi var mı yok mu bilmiyorum, olabilir de.
Delinin teki. Israrla umut
etmeye çalışıyor. Gölgesini kovalamakla meşgul. Erdem Ö. Hayali mahlasıyla
kitap* yazdı.
*Ejderin Mührü (ALMAYIN!
Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve
hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Bu kitabın imlası düzenlenmeden önce daha
düzgündü lan? Ortadan bölünmüş cümle yoktu en azından. Düzelteceğiz.
Halihazırda aldıysanız da düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler
ayarlayacağım.)
𐰲𐰓𐰼𐰭:𐰢𐰜𐰼𐰇
ᠡᠵᠲᠡᠷᠢᠩ ᠮᠥᠬᠷᠥ اژدريڭ مهرى
Kaotik nötral INFP 6w5
sp/sx 694 (6w5-9w8-4w3)* EII-Ne RLUEI EFVL melankolik-flegmatik.
*Üçlü tip teorisinde
kanatlar yok biliyorum ama teori devamlı değişip yenileniyor zaten.
☉♓︎ ☽♌︎ Asc♊︎ ☿♈︎♀♒︎♂♈︎♃♓︎♄♈︎♅♒︎♆♒︎♇♐︎⚷♏︎⚸♎︎☊♍︎🜊♏︎
𐰼𐰓𐰢:𐰇𐰢𐰼 ᠶᠡᠷᠦᠳᠧᠮ ᠥᠮᠧᠷ اردم عمر Erdem Ömer
ㅔㄹ뎀 ㅓ맬 エルデム・ヨマー ᛖᚱᛞᛖᛗ ᛟᛗᚫᚱ
埃德姆歐瑪爾 Ердем Өме́р