Gerçekle yüzleş... Muhtemelen benim de sıradan bir hayatım olacak. Bundan kaçmak için ne kadar çabalarsam çabalayayım; bu beni daha da üzüyor... Öyle bir hayatı istemiyorum! Neden Dünya'ya aniden uzaylılar filan saldırmaz mı? Saldırsalar bile bir Amerika'ya saldırırlar zaten, gıcıklar!
Sıradan bir hayat sıkıcı... Bunu istemiyorum... Ne yapabilirim ki?
Hiç bir şey... Özgür irade mi demiştiniz? Kendisine şu an ulaşılamıyor.
Ne kadar ömrümüz olduğunu bile bilmeden, en az 16 yılını eğitim diye bir şeye harcıyoruz...
Bazen "Keşke ölsem" diyorum... Ya sonra? İstediğim hiçbir şeyi gerçekleştiremeden ölmek... Ölmesem de gerçekleştirebileceğim sanki! Bunu içten içe bildiğim için kalbim acıyor...
Yazdığım yazılar, çizimler, izlediğim ve okuduğum şeyler... Bunlar beni neşelendireceği yerde daha da üzüyor. Acıtıyor... Bütün bu gerçekler çok acıtıyor... "Daha kötü durumdakiler de var..." Söylemesi kolay...
Çoğu zaman, tüm evrenin bana karşı bir garezi olduğunu düşünürüm. Her şeyin, en alakasız şeylerin bile her zaman benim aleyhime olmasının başka nedeni olamaz. Bu br şakaysa hiç komik değil...
Keşke capgras sendromu benzeri bir şeye sahip olsaydım... Ya da şizofreni... Bu kadar sıkıcı olmazdı...
Sıradan bir hayat... Bu fikir beni ürkütüyor, üzüyor... Neden öyle bir şeye katlanmak zorundayım? Neden kaçıp gitmek imkansız?
Neden tüm Dünya bana karşı? Neden sanki ben istemişim de yaşamam bir lütufmuş gibi davranıyor herkes? Hiç kimse bir şey anlamıyor... Yaşamayı, dünyaya gelmeyi, bu hayatı ben seçmedim! O zaman neden herkes, her şey, bu bana bir lütufmuş gibi davranıyor? Eğer seçme şansım olsaydı böyle bir dünyayı, böyle bir hayatı seçmezdim ki! Bu kadar duygusal olmayı da seçmezdim...
Pervasız ve vurdumduymaz olduğumu söylerler... İçimde ne çektiğimi biliyor musunuz? O sadece hayatta kalmak için bir strateji; çoktan intihar etmememin nedeninin ne olduğunu sanıyorsunuz? Neden bir kara delik açılıp da paralel bir evrene gidemiyorum ki sanki? Uzun zamandır; rüya bile görmüyorum... Uyandığımda tek hatırladığım şey sonsuz karanlık oluyor... Hayatım yeterince sıkıcı zaten, en azından rüya ve hayallerimi elimden almayın!
Doğrusu, "daha kötü durumda" denen biriyle yer değiştirmeyi isterdim. Ama hafızamız, kişisel özelliklerimiz ve geçmişimiz de değişecek.
İstediğim şeylerin olmamasına alışkınım; küçük sorunları, her ne kadar öyle yapıyormuşum gibi görünse de, fazla büyütmem. O sırada sorun olarak öne sürdüğüm şeyler, asla gerçek sorun değildir. Gerçek sorun çok daha büyük bir şey... Ama yüzleşmekten korkuyorum.
Bu duygusallıktan nefret ediyorum... Neden duygusuz biri olamıyorum? O zaman hayat çok daha kolay olurdu, eminim...
Ben neden bu dünyadayım? Her şeyin bana karşı olduğu ve bunu açıkça belli ettiği bu evrendeki konumum ne?
Bazen, asıl yerimin farklı olduğumu ve yanlışlıkla buraya gönderildiğimi düşünüyorum...
Gerçekten bir yerlerde bana karşı bu kadar sert olmayacak bir evren var mı? Gerçek ne ki? Şimdiye kadar kaçmaya çalıştığım şey... Sanki başarılı oldum da!
Delilere büyük gıpta ederim; gerçeklik denen saçmalıktan kaçmayı başarmış, kendi evrenini kurmuş insanlar... Bu hayatı istemiyorum, sevmiyorum... İnsanlar bana karşı gerçekten kibar; ama ya hayatın kendisi? Nasıl bir konumum var? Neden tüm evrenin bana karşı olduğu bu evrendeyim?
Sık sık "Fazla zamanın yok" diye düşünürüm... Neden, bilmiyorum... Her zaman cinnetin kıyısında durduğum için belki de...
Güldüğüm, mutlu olduğum zamanlar var... Ama bunlar gerçekten kısa sürüyor... Ve çok nadiren oluyorlar... Sanırım benim doğal ruh halim mutsuzluk...
Neden tropik bir adada kaybolup böcekler tarafından yenmiyorum ki? Planlarımı, hayallerimi gerçekleştirebilecek miyim? Dünya'nın bu tavrının buna engel olacağından eminim...
"Hiçbir şey yapmak istemiyorum..." Bunu sık sık söylerim. Aslında, bu doğru değil. Yapmak istediğim çok şey var ama hiçbirine gücüm yetmiyor... Neden o gücü elde etmek için, öncesinde saçma sapan eziyetlere katlanmak gerekiyor?
Sıradan bir hayat sıkıcı... Bunu istemiyorum... Ne yapabilirim ki?
Hiç bir şey... Özgür irade mi demiştiniz? Kendisine şu an ulaşılamıyor.
Ne kadar ömrümüz olduğunu bile bilmeden, en az 16 yılını eğitim diye bir şeye harcıyoruz...
Bazen "Keşke ölsem" diyorum... Ya sonra? İstediğim hiçbir şeyi gerçekleştiremeden ölmek... Ölmesem de gerçekleştirebileceğim sanki! Bunu içten içe bildiğim için kalbim acıyor...
Yazdığım yazılar, çizimler, izlediğim ve okuduğum şeyler... Bunlar beni neşelendireceği yerde daha da üzüyor. Acıtıyor... Bütün bu gerçekler çok acıtıyor... "Daha kötü durumdakiler de var..." Söylemesi kolay...
Çoğu zaman, tüm evrenin bana karşı bir garezi olduğunu düşünürüm. Her şeyin, en alakasız şeylerin bile her zaman benim aleyhime olmasının başka nedeni olamaz. Bu br şakaysa hiç komik değil...
Keşke capgras sendromu benzeri bir şeye sahip olsaydım... Ya da şizofreni... Bu kadar sıkıcı olmazdı...
Sıradan bir hayat... Bu fikir beni ürkütüyor, üzüyor... Neden öyle bir şeye katlanmak zorundayım? Neden kaçıp gitmek imkansız?
Neden tüm Dünya bana karşı? Neden sanki ben istemişim de yaşamam bir lütufmuş gibi davranıyor herkes? Hiç kimse bir şey anlamıyor... Yaşamayı, dünyaya gelmeyi, bu hayatı ben seçmedim! O zaman neden herkes, her şey, bu bana bir lütufmuş gibi davranıyor? Eğer seçme şansım olsaydı böyle bir dünyayı, böyle bir hayatı seçmezdim ki! Bu kadar duygusal olmayı da seçmezdim...
Pervasız ve vurdumduymaz olduğumu söylerler... İçimde ne çektiğimi biliyor musunuz? O sadece hayatta kalmak için bir strateji; çoktan intihar etmememin nedeninin ne olduğunu sanıyorsunuz? Neden bir kara delik açılıp da paralel bir evrene gidemiyorum ki sanki? Uzun zamandır; rüya bile görmüyorum... Uyandığımda tek hatırladığım şey sonsuz karanlık oluyor... Hayatım yeterince sıkıcı zaten, en azından rüya ve hayallerimi elimden almayın!
Doğrusu, "daha kötü durumda" denen biriyle yer değiştirmeyi isterdim. Ama hafızamız, kişisel özelliklerimiz ve geçmişimiz de değişecek.
İstediğim şeylerin olmamasına alışkınım; küçük sorunları, her ne kadar öyle yapıyormuşum gibi görünse de, fazla büyütmem. O sırada sorun olarak öne sürdüğüm şeyler, asla gerçek sorun değildir. Gerçek sorun çok daha büyük bir şey... Ama yüzleşmekten korkuyorum.
Bu duygusallıktan nefret ediyorum... Neden duygusuz biri olamıyorum? O zaman hayat çok daha kolay olurdu, eminim...
Ben neden bu dünyadayım? Her şeyin bana karşı olduğu ve bunu açıkça belli ettiği bu evrendeki konumum ne?
Bazen, asıl yerimin farklı olduğumu ve yanlışlıkla buraya gönderildiğimi düşünüyorum...
Gerçekten bir yerlerde bana karşı bu kadar sert olmayacak bir evren var mı? Gerçek ne ki? Şimdiye kadar kaçmaya çalıştığım şey... Sanki başarılı oldum da!
Delilere büyük gıpta ederim; gerçeklik denen saçmalıktan kaçmayı başarmış, kendi evrenini kurmuş insanlar... Bu hayatı istemiyorum, sevmiyorum... İnsanlar bana karşı gerçekten kibar; ama ya hayatın kendisi? Nasıl bir konumum var? Neden tüm evrenin bana karşı olduğu bu evrendeyim?
Sık sık "Fazla zamanın yok" diye düşünürüm... Neden, bilmiyorum... Her zaman cinnetin kıyısında durduğum için belki de...
Güldüğüm, mutlu olduğum zamanlar var... Ama bunlar gerçekten kısa sürüyor... Ve çok nadiren oluyorlar... Sanırım benim doğal ruh halim mutsuzluk...
Neden tropik bir adada kaybolup böcekler tarafından yenmiyorum ki? Planlarımı, hayallerimi gerçekleştirebilecek miyim? Dünya'nın bu tavrının buna engel olacağından eminim...
"Hiçbir şey yapmak istemiyorum..." Bunu sık sık söylerim. Aslında, bu doğru değil. Yapmak istediğim çok şey var ama hiçbirine gücüm yetmiyor... Neden o gücü elde etmek için, öncesinde saçma sapan eziyetlere katlanmak gerekiyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder