Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

29 Temmuz 2016 Cuma

Neden mümkün değil?

Neden kitaplardaki, filmlerdeki gibi her şeyi bırakıp gitmek mümkün değil ki? Sağduyu denen şeyden ve na sahip olmaktan nefret ediyorum... Bazı şeylerin mümkün olmadığını bilmek acıtıyor. Sıradan bir hayat sıkıcı; ama başka seçeneğim var mı?

Aslında, sabah her şey çok güzeldi. Uyandım, komik şeyler seyrettim, Pokemon Go oynadım, komik şeylere baktım... Ama yatağa girince, üstüme işte bu lanet olası hüzün çöktü.

Biraz balkona çıkıp hava aldım, üşüdüm... Neden ne kadar ömrümüz kaldığını bilmeden onca yılı saçma sapan şeylere harcıyoruz?

Ölüm... Çoğu kişi sevmez onu; ama yaşamaktan daha iyi, daha acısız olduğuna eminim.

Neden aniden başka bir boyuta geçemiyorum sanki? Sıradan ve sıkıcı hayatlar... Bir süre daha bu fikirle boğuşacağım gibi... Belki de depresyondayım, bilmiyorum...

Dünden beri, daha ne kadar süre yaşayacağımı düşünüyorum... Hayaller... Neden hayatın hayallerdeki gibi olması mümkün değil? Niye her şey bu kadar saçma? Niye insanlar bazı şeylere "Saçma" dedikleri halde aslında hayatın kendisinin saçmalığın ta kendisi olduğunu fark etmiyor? Eğer insanların uçmasını saçma olarak niteliyorsanız; uçak, helikopter ve uçabilen her şey, kuş ve böcekler bile, saçmadır.

Düşünmenin nimet olduğunu söylerler... Bence bu bir ceza. Eğer düşünemeseydim, şu an bu halde olmazdım. Huzurlu bir şekilde uyuyor olurdum. Fazla düşünmek delirtir... Kim söylemişti onu? Yaygın bir halk deyişi miydi? Hatırlamıyorum... Ama böyle bir söz olduğuna emin gibiyim... Belki de daha önce ben, kendime söylemişimdir; bilmiyorum...

Tek bildiğim, sıradan hayatların sıkıcı olduğu ve benim sıkılmaktan nefret etmem... Ne yapabilirim ki? Şu durumda, hiçbir şey... Elimde hiçbir güç yok...

Niye biri beni tropik bir adanın ortasına atıp yılanlar tarafından yenmemi izlemiyor? Benden daha çok acı çekmeyeceğine eminim...

Genel olarak, zaten hayatın bana karşı bir garezi olduğunu düşünürüm.

Ama bu kadarı çok fazla... Ve çok saçma... Aynı oranda da sıkıcı. Hayat sıkıcı, dünya sıkıcı, insanlar sıkıcı, her şey sıkıcı...

Genellikle, hikaye ve senaryolarda aniden kendisine bir güç verilen insanlar başta bundan hoşlanmaz. Sanki sıradanlığın sıkıcılığı çekilebilir bir şeymiş gibi! Belki de, sıradanlıktan sıkılmayanlar ancak böyle deneyimler yaşayabiliyordur? Bunlar da sadece kurgu...

Kurgu bile sıkıcı...

Neden dünyanın tersine dönmesi mümkün değil? Bu yazı da sıkıcı, farkındayım... Ama tek başıma sıkılmam haksızlık. Sıradan hayatı tek başıma çekmiyorum, doğru; zaten öyle olsa sıradan olmazdı... Ama ya sıkılanlar?

Sağduyu önemliymiş... Hıh! O lanet şey yüzünden kaç fikirden vazgeçtim, kaç kez hayallerimi, ruhumu "gerçek" denen şeytana sattım, biliyor musunuz siz?

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Sıkıcı bir hayat

Gerçekle yüzleş... Muhtemelen benim de sıradan bir hayatım olacak. Bundan kaçmak için ne kadar çabalarsam çabalayayım; bu beni daha da üzüyor... Öyle bir hayatı istemiyorum! Neden Dünya'ya aniden uzaylılar filan saldırmaz mı? Saldırsalar bile bir Amerika'ya saldırırlar zaten, gıcıklar!

Sıradan bir hayat sıkıcı... Bunu istemiyorum... Ne yapabilirim ki?

Hiç bir şey... Özgür irade mi demiştiniz? Kendisine şu an ulaşılamıyor.

Ne kadar ömrümüz olduğunu bile bilmeden, en az 16 yılını eğitim diye bir şeye harcıyoruz...

Bazen "Keşke ölsem" diyorum... Ya sonra? İstediğim hiçbir şeyi gerçekleştiremeden ölmek... Ölmesem de gerçekleştirebileceğim sanki! Bunu içten içe bildiğim için kalbim acıyor...

Yazdığım yazılar, çizimler, izlediğim ve okuduğum şeyler... Bunlar beni neşelendireceği yerde daha da üzüyor. Acıtıyor... Bütün bu gerçekler çok acıtıyor... "Daha kötü durumdakiler de var..." Söylemesi kolay...

Çoğu zaman, tüm evrenin bana karşı bir garezi olduğunu düşünürüm. Her şeyin, en alakasız şeylerin bile her zaman benim aleyhime olmasının başka nedeni olamaz. Bu br şakaysa hiç komik değil...

Keşke capgras sendromu benzeri bir şeye sahip olsaydım... Ya da şizofreni... Bu kadar sıkıcı olmazdı...

Sıradan bir hayat... Bu fikir beni ürkütüyor, üzüyor... Neden öyle bir şeye katlanmak zorundayım? Neden kaçıp gitmek imkansız?

Neden tüm Dünya bana karşı? Neden sanki ben istemişim de yaşamam bir lütufmuş gibi davranıyor herkes? Hiç kimse bir şey anlamıyor... Yaşamayı, dünyaya gelmeyi, bu hayatı ben seçmedim! O zaman neden herkes, her şey, bu bana bir lütufmuş gibi davranıyor? Eğer seçme şansım olsaydı böyle bir dünyayı, böyle bir hayatı seçmezdim ki! Bu kadar duygusal olmayı da seçmezdim...

Pervasız ve vurdumduymaz olduğumu söylerler... İçimde ne çektiğimi biliyor musunuz? O sadece hayatta kalmak için bir strateji; çoktan intihar etmememin nedeninin ne olduğunu sanıyorsunuz? Neden bir kara delik açılıp da paralel bir evrene gidemiyorum ki sanki? Uzun zamandır; rüya bile görmüyorum... Uyandığımda tek hatırladığım şey sonsuz karanlık oluyor... Hayatım yeterince sıkıcı zaten, en azından rüya ve hayallerimi elimden almayın!

Doğrusu, "daha kötü durumda" denen biriyle yer değiştirmeyi isterdim. Ama hafızamız, kişisel özelliklerimiz ve geçmişimiz de değişecek.

İstediğim şeylerin olmamasına alışkınım; küçük sorunları, her ne kadar öyle yapıyormuşum gibi görünse de, fazla büyütmem. O sırada sorun olarak öne sürdüğüm şeyler, asla gerçek sorun değildir. Gerçek sorun çok daha büyük bir şey... Ama yüzleşmekten korkuyorum.

Bu duygusallıktan nefret ediyorum... Neden duygusuz biri olamıyorum? O zaman hayat çok daha kolay olurdu, eminim...

Ben neden bu dünyadayım? Her şeyin bana karşı olduğu ve bunu açıkça belli ettiği bu evrendeki konumum ne?

Bazen, asıl yerimin farklı olduğumu ve yanlışlıkla buraya gönderildiğimi düşünüyorum...

Gerçekten bir yerlerde bana karşı bu kadar sert olmayacak bir evren var mı? Gerçek ne ki? Şimdiye kadar kaçmaya çalıştığım şey... Sanki başarılı oldum da!

Delilere büyük gıpta ederim; gerçeklik denen saçmalıktan kaçmayı başarmış, kendi evrenini kurmuş insanlar... Bu hayatı istemiyorum, sevmiyorum... İnsanlar bana karşı gerçekten kibar; ama ya hayatın kendisi? Nasıl bir konumum var? Neden tüm evrenin bana karşı olduğu bu evrendeyim?

Sık sık "Fazla zamanın yok" diye düşünürüm... Neden, bilmiyorum... Her zaman cinnetin kıyısında durduğum için belki de...

Güldüğüm, mutlu olduğum zamanlar var... Ama bunlar gerçekten kısa sürüyor... Ve çok nadiren oluyorlar... Sanırım benim doğal ruh halim mutsuzluk...

Neden tropik bir adada kaybolup böcekler tarafından yenmiyorum ki? Planlarımı, hayallerimi gerçekleştirebilecek miyim? Dünya'nın bu tavrının buna engel olacağından eminim...

"Hiçbir şey yapmak istemiyorum..." Bunu sık sık söylerim. Aslında, bu doğru değil. Yapmak istediğim çok şey var ama hiçbirine gücüm yetmiyor... Neden o gücü elde etmek için, öncesinde saçma sapan eziyetlere katlanmak gerekiyor?

22 Temmuz 2016 Cuma

Ben döndüüüüm

Bir süredir İstanbul'da, ondan da önce köydeydim; bu yüzden yazamadım. Ha, şimdi siz diyeceksiniz ki  "İstanbul'da internet yok muydu?" Vardı da; ben anime izlemek, pokemon avlamak ve okey oynamakla meşguldüm. Pokemon demişken; Pokemon go'nun daha çıkmadan bu kadar popüler olmasının nedeni pokemon lobisi tarafından şişirilmesidir. Bu lobinin marka yüzü roket takımı olup... O değil de darbe oluyordu lan az daha, TRT bildiri okuyana kadar "N'oluyo' lan?" diye kaldıydık... Hadi ben kaçtım, uyumam lazım.