Öne Çıkan Yayın

Beni Her Yerde Bulun (BU YAZI BAŞA İLİŞTİRİLMİŞTİR)

İletişim için: semender101@gmail.com Şahsi blog: E, burası zaten. ~Gerektikçe güncellenecektir.~

13 Ocak 2025 Pazartesi

Lan Bu Sezon Niye Bu Kadar Çok Anime Var? Daha Ocak Ayındayız Lan!

Ulan bu sezon daha yılın başından amma çok anime var. Bu ne oğlum, zamana yaysaydınız ya şunları? Daha Hyakkano'nun 2. sezonu var, acaba hangi dönemde? O da kış dönemindeyse okkalı bir siktir çekeceğim çünkü.

Hah neyse, konuya dönersek: Kusuriya no Hitorigoto'nun 2. sezonunu izlemezsem zaten olmaz. Dr. Stone'un 3. mü artık kaçıncıysa bu sezonu için de aynısı geçerli. 

Around 40 Otoko no Isekai Tsuuhan. Konuyu okuyunca "Tondemo Skill de Isekai Hourou Meshi lan bu?" diyorsun ama isekain köpeği olduğumdan muhtemelen izlerim. Gerçi aşırı hızlı başladı, daha bir dakika olmadan yirmi sahneyi art arda gördük. Hayır yani böyle bir animede cidden "Ne oluyor amk?" hissine gerek var mı? Sanki bana isekai türünün mucidi aq... Başkarakter başka dünyaya ışınlanmadan önce isekai animesi izliyordu, gereksizliği oradan hesap et. Bir de adamın sesi bazen 80 yaşında gibi (=animenin iddia ettiğinin iki katı), bazen de hentailerdeki "ugly bastard"lar gibi (bu en azından iddia edilen yaşla uyumlu, onlar da genelde 30+ oluyorlar) çıkıyor. Kim lan bu elemanın seiyuusu? Baktım, aslında bayağı da iyi bir seiyuu (Grimmjow'u, Lügner'i, Sukuna'yı falan seslendiriyor lan adam); burada niye böyle ki? İyi karakter seslendirmeye alışkın olmadığından herhalde. 

Sakamoto Days. Yine Netflix, yine emekli olan tetikçi. Netflix'in böyle bir eğilimi var ve bunların ikisi de aşkı için emekli oluyor. Tabii izleyeceğim amk. O değil de kendisi Netflix yapımı olmayan The Fable'ın da Netflix yapımı "live-action"ı varmış, "Bu da Netflix'in miydi? Değildi sanki?" diye bakarken gördüm. Bu arada reis karısından (aslında, teknik olarak boşanmaktan) korkuyor kjaoslz. Çok eğleniyorum lan. 

Guild no Uketsukejou desu ga, Zangyou wa Iya nanode Boss wo Solo Toubatsu Shiyou to Omoimasu da çok güzel başladı. Konuyu olmadık yerinden tutan eserlere olan sevdamı daha önce de anlatmıştım zaten. Ayrıca karakter çok iyi. 

Hyakkano'nun da yeni sezonu bu dönemdeymiş. Yok ebesinin... Yalnız TRAnimeizle'nin (daha doğrusu Seicode'nin) Hyakkano çevirisi çok kötü, ya Türkanime'deki fansublardan biri ya da TRAnimeizle'nin kendisinin çevirisini bekleyeceğim. Eşşşek değillerse çevirirler herhalde. Gerçi başta Puzzle Fansub olmak üzere çoğu fansub eşşşşşoğlueşşşşek olduğu için bugün anime izleme sitelerinin hâli bu zaten. Bu Puzzle olacak hıyarlar Little Witch Academia'nın çevirisinde o saçma sapan hareketi yapmamış olsaydı şimdi hem herkes Türkanime kullanmaya devam ediyordu hem de ben her fırsatta PuzzleSubs'a laf sokmuyordum. Hayır bir de eskiden sevdiğim bir fansubdu ha, ilk alternatiflerimdendi. Şimdi başka alternatif varsa yüzlerine bile bakmıyorum. Kendileri istediler. Gerçek anlamda kendileri istedi bu arada, olayları zaten bilen biliyor, bilmeyen için de öğrenmek çok zor olmasa gerek (zaten minik bir topluluk olan Türk anime topluluğunun kendi içindeki neredeyse tek skandaldan bahsediyoruz amk burada). 

Nihon e Youkoso Elf-san da çok iyi yalnız ha. Yani kendi türü (isekai? bir nevi?) içinde düşünürsek. 

Akuyaku Reijou Tensei Ojisan'ın konusunu okuyunca izlesem kesin severim dedim ama hiç izleyesim yok. Muhtemelen yılın başından kafamıza bin tane gerekli gereksiz anime attıklarından böyle hissediyorum. 

Magic Maker Another World mü ne, izlemeyi düşünmediğim, sırf tek bir detaydan "Baksam mı?" dediğim bir anime vardı ama onu da salladım. Yeter lan. Yıla yaysaydınız ya oğlum şunları, ocak ayında elli tane animeyi bir arada sokmak ne lan?

Delinin teki. Aile evinde hayatta kalmaya ve daha fazla acı çekmemek için umudu öldürmeye çalışıyor. Erdem Ö. Hayalî mahlasıyla kitap* yazdı, şimdi de yayınevlerinin yamyamlıkları ve doğrudan yayıncılık servislerinin onlardan da beter olması nedeniyle umarsızca bir çıkış yolu arıyor. Tüm kitaplarını yazdığı mahlası artık bloğunda da kullanıyor. Ha bir de şöyle bir çabası var, ilginizi çekerse: buymeacoffee.com/xayali (ve https://panel.roniapp.com/invitesignup/MTU0NTAz)

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Halihazırda aldıysanız, düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım. Eposta atın.)

9 Ocak 2025 Perşembe

Durum Raporu: Hanashura (ve Diğer Güncel Animeler), İşleme Alınan Saçma Beyanlar ve Ben Böyle Jeopolitik Konumu...

Aslında bu sezon animelerinden yeri gelmedikçe bahsetmeyecektim (kısmen motivasyonluktan, kısmen de bıkkınlıktan) ama Hanashura o kadar güzel ki sırf övmek koca bir yazı bile ayırabilirim. Yine de gidip kendiniz izleseniz daha iyi olur diye düşünüp anlatmayacağım. Gerçi "Ulan hiçbir şey anlatmazsan nasıl ve niye izleyelim?" diye sorarsanız kısmen hak veririm ama yine de anlatmayacağım. Onun yerine şu anahtar kelimeleri vereceğim: Dead Poets Society, CGDCT (gerçi figüran olamayacak kadar uzun gösterdikleri, tasarımına emek harcandığı belli bir erkek karakter de var ama konuşmadı bile, bir de muhtemelen o kadar da önemli bir karakter olmayıp sahne gerektirdiği için orada olan ama en azından sesini duyduğumuz bir başka erkek karakter var; o yüzden CGDCT sınırları biraz bulanık -ki bu aslında iyi bir şey çünkü CGDCT sevmiyorsanız da zevk alabileceğiniz anlamına geliyor), edebiyat/şiir kulübü (gerçi bu animedeki kulüp aslında yayıncılık kulübü ama animenin odağı şiir okumalarında). Ha "Kadın MC'li anime izlenmez aga" (Niye? Gey misin?) kafasındaysanız o zaman uzak durun, zaten bu tür bir animeyi anlayabilecek kapasitede değilsiniz demek ki. Hazır animeden bahsediyorken bu sezon güzel olan birkaç tane daha var: Tasokare Hotel (her an klişeye vurup bozabilir), Ameku Takao no Suiri Karte (Bu tür karakterleri seviyorum aga, yapacak bir şey yok. Ayrıca metilen mavisinden bahsedilen bir animeyi izlemek için kendimi zorunlu hissediyorum.), NEET de Otaku na Kunoichi to Naze ka Dousei Hajimemashita (İlk bölümün başından "Her zamanki hikaye... Kamyon çarpar, çelik kiriş düşer, karakter başka bir dünyada reenkarne olur." beyanıyla başlayıp o çelik kirişlerin anında engellenmesi bende bu animeye bayağı bir kredi sağladı. Sonradan bozarsa bile en azından yarısına kadar şans vereceğim. Ha gerçi bu animeden çok da bir şey beklemiyorum, hafif ecchi soslu romantik komedi işte; konu parodileştirilmiş olsa da oradan buradan alınmış parçalardan oluşuyor. Çok eğleniyorum lan. Özellikle bu tür karakterleri sevdiğim için.), Kuroiwa Medaka ni Watashi no Kawaii ga Tsuujinai (Bu da ecchi soslu romantik komedi. Mona'nın sesi pek beklediğim gibi değil -biraz daha yüksek, sinsice kibirli bir ses hayal ediyordum- ama bu ses de karaktere %100 uyuyor, bu yüzden herhangi bir eleştirim yok.), Kono Kaisha ni Suki na Hito ga Imasu (standart, klasik ofis romantizmi animesi -gerçi bir tık daha iyisi çünkü normalde bu tür animelerde konu son bölüme kadar yerinde sayar, romantizmden çok günlük hayata odaklanılır ama bu çift direkt sevgili olarak başladı-). Bir de şunlar var: Izure Saikyou no Renkinjutsushi? (bildiğin isekai hem de en standardından, en klişesinden), Kinomi Master (aşırı klişe gibi başladı, birkaç bölüme ya "Bilerek klişe başladık, al sana!" yapıp iyi bir hâle -en azından izlenebilecek bir hâle- gelir ya da salarım), Momentary Lily (Mobil oyun uyarlaması ama oyunu yok, orijinal anime. Nasıl lan? Demek ki ya oyunu animeden sonra çıkaracaklar, animeyi sırf reklam olsun diye yaptılar ya da bu bir sevgi dolu parodi. Gerçi parodi olmak için kendini fazla ciddiye alıyor ama olsun, bir iki bölüme anlaşılır.), Beheneko (Aşırı dandik bir ecchi -ayrıca hiçbir sınırları da yok, akıllarına gelen cinsel şakayı pat diye yapıştırıvermişler, hiç "Ulan biz bu şakayı yapıyoruz ama linç yemeyelim?" yok; gerçi Japonya'da işler ABD'den biraz daha farklı işliyor, ondan da olabilir- ama hayatım bu MC'nin hayatından çok daha kötü ve sıkıcı olduğundan izliyorum. Ev kedisi olmayı daha önce de istediğim zamanlar oldu ama bu konuda asla bu animeyi izlerken hissettiğim kadar ciddi olmamıştım.), Salaryman ga Isekai ni Ittara Shitennou ni Natta Hanashi (Kötü değil ama iyi de değil, ortalamanın bir tık üstü isekai ve tabii ki kızıl saçlı tsundereyle başlatılan bir harem. Belki izlerim belki birkaç bölüme salarım.), Kurakon (bu da en standardından -ve klişesinden- romantik komedi ama karakterleri sevdiğimden izleyeceğim), Okinawa de Suki ni Natta Ko ga Hougen Sugite Tsura Sugiru (Yine romantik komedi ama bu tür bir romantik komedide genelde iki MC arasına kimse girmezken bunda kadın MC'nin yakın arkadaşı erkek MC'ye âşık bir tsundere. Hareme girer mi bu? Emin değilim.), Kisaki Kyouiku kara Nigetai Watashi (hakkında ne düşüneceğime karar vermek için en az 2 bölüme daha ihtiyacım olan bir anime, daha türü bile -izleyici için- tam belli değil), Zenshuu (Hakkında ne düşüneceğim hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı bir anime. En azından 3. bölüme kadar şans vereceğim.).

O değil de geçenki yazıyı sırf "Zamanında bu blogda 'Üniversite kampüsüne zincirleyeceğim kendimi...' gibi bir şey yazmıştım, belli ki o beyan işleme alınmış. Zaten hep böyle sikik beyanlarım işleme alınıyor, asla gerçekten gerekenler alınmıyor" yazmak için yazmıştım. Fark etmiş olabileceğiniz gibi bu yazı orada yok. Niye yok? Unuttum çünkü. BuyMeACoffee'yi de iyice boşladım, kısmen üşengeçlikten, kısmen unutkanlıktan, kısmen de "Yapsam ne olacak ki?" hissinden (O hissin ben zaten ta anasını... Bu sikik his yüzünden bir sik yapamıyorum amk. İlla tebelleş olacak piç.).

Ha bir de aklıma gelmişken: Okulda, televizyonda, internette "Türkiye'nin jeopolitik konumu" diye diye beynimizi yediler. Ya ben böyle jeopolitik konumu sikeyim ya. Niye Afrika'da kabile savaşı çıksa mızrak bizim götümüze giriyor amk? Hadi ABD'de, Rusya'da, Çin'de olan şeyden tüm dünya etkileniyor, Türkiye de hem NATO'nun Rusya sınırı olduğundan hem de bu üç ülkeye hemen hemen eşit uzaklıkta bulunduğundan en çok etkilenen ülkelerden biri, Avrupa-Ortadoğu sınırı (hem de sadece coğrafi değil kültürel olarak da tam anlamıyla sınır bölgesi) olduğumuzdan Avrupa'da ve Ortadoğu'da olan şeylerden de (özellikle bu şeyler Doğu Avrupa'da veya Ortadoğu'nun kuzeyinde gerçekleşiyorsa) etkileniyoruz o da tamam ama Mozambik'te hükümetin değişmesi bizi neden ve nasıl etkileyebiliyor lan? Böyle böyle saçma sapan jeopolitik konum mu olur! Gerçi o biraz da mecliste gereksiz yer işgal eden davar sürüsü ve bu davar sürüsünü çoktan kurtlara satmış çobanlarından kaynaklanıyor ama "jeopolitik" kelimesinin "jeoloji (=coğrafya)" ve "politik (=politika=siyaset)" kelimelerinin birleşimi olmasının bir sebebi var. Zaten Rusya'dan korunmak için NATO'ya, ABD'den korunmak için Rusya'ya güvenmek zorunda kaldığın jeopolitik konumdan hayır mı gelir?

Delinin teki. Aile evinde hayatta kalmaya ve daha fazla acı çekmemek için umudu öldürmeye çalışıyor. Erdem Ö. Hayalî mahlasıyla kitap* yazdı, şimdi de yayınevlerinin yamyamlıkları ve doğrudan yayıncılık servislerinin onlardan da beter olması nedeniyle umarsızca bir çıkış yolu arıyor. Tüm kitaplarını yazdığı mahlası artık bloğunda da kullanıyor. Ha bir de şöyle bir çabası var, ilginizi çekerse: buymeacoffee.com/xayali (ve https://panel.roniapp.com/invitesignup/MTU0NTAz)

*Ejderin Mührü (ALMAYIN! Benim yazdığım kitap değil bu, editörün kafasına göre yaptığı değişiklikler ve hatalarıyla dolu bir saçmalık sadece. Halihazırda aldıysanız, düzeltme işini yaptıktan sonra bir şeyler ayarlayacağım. Eposta atın.)